88 ülkeden gelen yardım ve kurtarma ekiplerini kimler koordine ediyor? Elbette devlet yetkilileri. Başından beri AFAD ile koordineli çalışın yardım sevkiyatı yapın deniliyor. Fakat siviller teyit etmeden doğaçlama yurtiçi ve dışından gönderim sağlıyorlar. Ardından afet bölgesinde yerlere savrulmuş giyim, erzak görünce devlet suçlanıyor. OHAL ilan edilmesi ile bölgeye girişler sadece yetki belgesi ve kontrollü geçiş ile sağlanıyor. Bölgede hala kurtarma ekipleri can kurtarma derdindeyken fuzuli trafiğin bölgede oluşmaması için titiz davranılıyor. Fakat provokatif paylaşım yapanlar bunu dahi fırsat bilip yalan bilgi aktarıyor. OHAL geç alınmış bir karar diye tepki gösterenler ise önce afet bölgesinde tespit yapılması gerektiğini ardından karar aşamasına getirip meclise sunulup, oy birliği ile resmi gazetede yayınlanması gerektiğini düşünemezler.
Devlet yok, AFAD yok, TSK yok, Kızılay yok, T.C Millî Savunma Bakanlığı yok, T.C Çevre, Şehircilik ve İklim dğş. Bakanlığı yok, Valilikler yok, T.C Dışişleri Bakanlığı yok, T.C İçişleri Bakanlığı yok, Jandarma yok! Ülkenin en büyük holdingleri ve marka zincirleri yok, İslami Dernek ve Vakıflar da yok…
Peki, 6 Şubat tarihinde sabah 4.30 sularında uyanıp haberlere göz attığımda depremin gerçekleştiğine şahit olup hemen akabinde Bakanımız Süleyman Soylu saat 4.45 sularında Bakanımız Murat Kurum ile canlı yayında bilgilendirme yapıp tüm kurumlarımız, bakanlarımız afet bölgesine çıkmak için hazırlık yapılıyor ve görev dağılımları konuşuluyor, bizde birazdan yola çıkacağız demesi üzerinden 14 gün geçti.
‘’AFAD Kızılay’ın önüne geçti!’’ denildi. Yabancı bir gazetede ise AFAD bölgeyi ele geçirmiş ve Türk Kızılhaç olarak tanımladıklarını okudum. Oysaki bu iki kurumun resmi görevlerini sadece 10 saniyede Google arama motorundan araştırabilir, birbirinden bağımsız ve çok farklı nitelikleri olduğunu okuyabilirsiniz;
Türk Kızılay – Ya da resmi adıyla Türkiye Kızılay Derneği, Türkiye’deki en büyük insani yardım kuruluşudur ve Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Harekatı’nın bir parçasıdır. Personelinin bir kısmı gönüllü olarak, bir kısmı is maaşlı olarak çalışır.
AFAD – Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, afet ve acil durumlara ilişkin tek yetkili kurum olup, bir şemsiye kurum anlayışıyla afet ve acil durumun niteliği ve büyüklüğüne göre gerek Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri, Sağlık, Ulaştırma ve Altyapı vb. ilgili diğer bakanlıklar ile gerekse sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içerisinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve AFAD koordinasyonun başında görev alan Fuat Oktay 18 birimin gece gündüz çalıştığını ve bir deprem gerçekleştiğinde bir mekanizmanın devreye girip deprem dairesi tarafından sadece 1-2 dakika içinde listede belirtilen yetkililere otomatik bilgi gittiğini belirtir. Ayrıca afetin büyüklüğüne göre ses tonu farklı olan bir uyarı geliyormuş. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile saat 04.19’da konuşurlar ve gereken talimatlar verilir. O sabah en büyük sorunlardan biri tüm birimler yola havadan, karadan ve denizden yola çıkmış olsa dahi karşılaştıkları şiddetli hava muhalefeti oldu. Hatırlarsınız, depremden iki gün önce İstanbul’da tüm uçuşları iptal ettiklerini duyurmuşlardı. Buna rağmen tekrardan koordine olup uzman kurtarma ekiplerine öncelik tanıyarak seferler koyuldu. Siviller ise havalimanına doğaçlama gidip bizleri almıyorlar diye şikayet etmeye başladılar. Oysa uzman ekipler dururken tecrübe sahibi olmayan sivillere hangi sebeple öncülük verilmesi gerektiğini düşünürler anlam veremiyorum. Hatta sabaha kadar uçaklar kalkmıyor bu nasıl iştir denildi. Dolmuş, taksi sistemi ile havacılık sektörünün çalışmadığını ve uçuşları tekrardan afet bölgesinde hasar görmüş Hatay havalimanı ve hava şartlarını baz alarak koordine edilmesi gerektiğini ve uçakların gidişleri ve ardından dönüşlerini planlamanın iki dakikada olamayacağını insanlara nasıl anlatabilirsiniz ki…Yetkilileri ilk günden en çok zorlayan hava şartları olması, Konya geçişinde Kayseri bağlantısındaki tipi, afet bölgesine giden ana güzergahlarda lojistiğin aksaması ile yolları açıyorlar, geri gidene kadar yolların yeniden şiddetli tipi ve kar yağışı sebebiyle kapanıyor.
O günden bu yana uçaklar 36 binden fazla sorti yapıyor, en az 76 helikopter sahada. Devletimizin tüm birimleri, yetkilileri ve sivil toplum örgütleri sahada! Yetkililer nerede diye sorgulamak yerine tüm valilikleri, bakanlıkları, hatta holdinglerin sosyal medya hesaplarını takip etmenizi öneririm. Çünkü herkes sahada bir tek sorgulayanlar YOK!
88 ülkeden gelen yardım ve kurtarma ekiplerini kimler koordine ediyor? Elbette devlet yetkilileri. Başından beri AFAD ile koordineli çalışın yardım sevkiyatı yapın deniliyor. Fakat siviller teyit etmeden doğaçlama yurtiçi ve dışından gönderim sağlıyorlar. Ardından afet bölgesinde yerlere savrulmuş giyim, erzak görünce devlet suçlanıyor. OHAL ilan edilmesi ile bölgeye girişler sadece yetki belgesi ve kontrollü geçiş ile sağlanıyor. Bölgede hala kurtarma ekipleri can kurtarma derdindeyken fuzuli trafiğin bölgede oluşmaması için titiz davranılıyor. Fakat provokatif paylaşım yapanlar bunu dahi fırsat bilip yalan bilgi aktarıyor. OHAL geç alınmış bir karar diye tepki gösterenler ise önce afet bölgesinde tespit yapılması gerektiğini ardından karar aşamasına getirip meclise sunulup, oy birliği ile resmi gazetede yayınlanması gerektiğini düşünemezler.
Japon yetkililer Kobe depreminden 22 kat daha şiddetli bir deprem olduğunu belirttiler. Birçok büyük depremin yüzeyin 20-30 km altında gerçekleşmiş olması ile bu afetin 9 saat arayla 7.7 ve 7.4 büyüklüğünde yüzeyin sadece 7 km altında gerçekleşmiş olması afetin şiddetini ortaya koymaktadır. Yüzölçümü olarak Hollanda’nın iki katı bir coğrafyayı kış mevsiminin en çetin ortamında memleketimizi vuruyor.
Yetkilileri ve resmi kurumları takip edin lütfen ve dezenformasyona ve bilgi kirliliğine itibar etmeyin.
Bu topraklarda yaşayan yüce gönüllü millet olarak o gecenin yıkıcı karanlığında, sabahın telafisiz acısı ve gündüzün tarifsiz hüznünde kendimizi bulsak dahi Anka kuşu misali küllerimizden yeniden doğacağız. Hep birlikte merhem olacağız.
Vefat eden vatandaşlarımızın mekanı cennet olsun. Allah yakınlarına sabır, güç kuvvet versin. Milletimizin başı sağ olsun.