UETD Hollanda Başkanı Mehmet Salih Kaya, cumhurbaşkanlığı hakkında Hollanda kamuoyuna duyurduğu makalesinde ‘muhalefeti sinik duruma düşmekle’ nitelendirdi.
UETD Başkanı’nın makalesi:
Türkiye yakın gelecekte Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanırken, iktidar ve muhalefetarasında rekabet tırmanırken bu durum en son olarak Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi ‘nin ittifakı olarak “çatı” adayını açıklayarak yeni bir boyut kazandı. CHP ve MHP’nin İslam İşbirliği Teşkilatı genel sekreterliğini yapan sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermesi, muhalefetin düştüğü sinik durumu gözler önüne sermektedir. Bu seçim ittifakı, Türkiye’de pek çok şeyin değiştiğini ortaya koyuyor.
Birincisi; gösterilen adayın tam olarak kimin adayı olduğunu cevaplamanın kolay olmadığıdır.Bu aday sağınmı, solunmu, cemaatinmi, yoksa hepsininmi belli değil. İşin aslına bakılırsa MHPile cemaat aynı adaya oy vermemeli, ama görünürde iki grubunda aynı adaya oy verecekleriaşikardır. Sovyetler Birliğinin yıkılışından ve New York ‘ta “İkiz Kulelere” yapılan saldırıdansonra dünyanın siyasi taşları yerinden oynamıştı. Bu taşların yeri yeniden şekillenirken farklıkonumlanmaya başladılar ve aldıkları pozisyonlar da kafalarda soru işaretleri bıraktı. Onu birnevi devamı mahiyetinde şimdi sağ partiler, sol adayları, sol partiler sağ adaylarıdestekleyerek siyasetin suyunu iyice kaynatmıştır. Demokrasilerde belki de ittifaklarasevinmek lazım gelirken, Türkiye’de bu ittifak tamamen AK Partiye ve sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yapılan bir hamle olarak tarihe geçecektir. Bu haliylede yanlış olduğu aşikardır. Kim galip gelecek ve haklı çıkacak, bunu yakın tarihte göreceğiz.
İkincisi; gösterilen adayın, iktidara mı, yoksa muhalefete mi yarayacak sorusunun akıllara gelmesidir. CHP nin muhafazakar bir yapıya ve profile sahip olan bir diplomatı adaygöstermesi kendi seçmeni tarafından bile eleştiri alacaktır. Bu hamleyle CHP bir yandan muhafazakar seçmeni ve AK Parti seçmenini etkilemeye çalışırken, bir yandan da kendiseçmenini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. MHP ‘ninde aynı girdabın içerisinde olduğunu belirtmekte fayda var. MHP, muhafazakar ve milliyetçi bir seçmen kitlesine hitapederken, kendisinin değil CHP ‘nin önerdiği adayı desteklemesi, kendi seçmenine ne kada ruzak olduğunu ortaya koymaktadır.
Üçüncüsü, AK Parti henüz adayını açıklamadan, muhalefetin ve AK Partiye karşı olanların bukadar sevinmelerine ve sanki Türkiye’nin tüm problemlerine ve sorunlarına bir çare bulduklarını düşünmelerini ve şimdiden kazandıklarını ilan etmelerini anlamak zor. İleri sürülen çatı adayının projeleri ve düşünceleri nedir kimse bilmemektedir. Tanınmayan ve projeleri bilinmeyen bir aday olarak tarihe geçecek olan sayın Ekmeleddin İhsanoğlu‘na kim oy verir?
Dördüncüsü, eğer Sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyarsa, sayın Ekmeleddin İhsanoğlu ile kıyaslamak anlamsız gözüküyor. Zira bir yandan çekirdektenyetişen, siyasetçi ve idareci, duruşlarıyla ve söylemleriyle takdir kazanarak ve halk tarafından defalarca oylarını arttırarak gelen bir profile sahip Cumhurbaşkanı adayı, diğer tarafta ise, iktidar tarafından tavsiye edilerek ve desteklenerek seçilmiş bir bürokrat. İkisi arasındaki tecrübe uçurumlar kadar büyük. Sayın Erdoğan siyasi arenada cesur, kararlı ve usta kimliğiyle tanınmış. CHP ve MHP bunu düşünemediler mi? Kendi bünyelerinde yok muydu daha fazla tecrübeye ve bilgiye sahip olan birisi?
Mesela, Ankara’da belediye seçimlerinde kendi bünyelerinden çıkan böyle bir adaygösterebilmişlerdi.
Beşincisi; çatı adayın, AK Parti adayından daha önce ileri sürülmesindeki düşünce Ekmeleddin İhsanoğlunu halka tanıtmak için yapılmış olsa da, yıpranmasına sebep olacaktır. Hem CHP içerisinde muhafazakar çizgiyi eleştirenler, muhtemelen Ekmeleddin Hoca’ya oy vermeyecektir ve başka arayışa girecektir. MHP seçmeni ise kendi bünyesinden çıkmayan ve CHP tarafında nileri sürülen birisine oy vermekte zorlanacaktır.
Son olarak, herkes Nasreddin Hoca’nın çatı fıkrasını bilir. Bu hikayeye atfen, Cumhurbaşkanlığı seçimlerden hemen sonra Ekmeleddin Hoca’nın şöyle dediğini duyar gibiyim: “Çatıdan düşen gelsin”.
Her ne olursa olsun, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ülkesinin çıkarları için aday olan herkese, şanslı veya şanssız, gönlümüzdeki aday olsun veya olmasın başarılar dileriz, lakin çatı çatlar, aday düşerse kimse ağlamasın. Nihayetinde atalarımız boşuna dememiş: “Kendi düşen ağlamaz”.
UETD Hollanda Başkanı
Mehmet S. Kaya