Uber sorununa Avrupa ülkeleri ve ABD kalıcı biçimde bir çözüm bulmaya çalışıyor. Bu ülkelerde taksiciler ve Uber sistemi çalışanları arasında gerginlik sürerken, taksiciler Uber’i adil bir şekilde rekabet etmemek, vergi ödememek, gerekli lisanslara sahip olmamak ve güvenlik sorunlarına neden olmakla suçluyor. Müşteriler ise yasal faaliyet gösteren taksilere göre fiyatları daha uygun olan bu uygulamadan vazgeçmiyor.
Türkiye’de taksicilerle yaşadığı gerilimle gündeme gelen Uber, ABD ve Avrupa ülkelerinde de yıllardır çeşitli sorunlarla yüzleşiyor. Uber, faaliyet gösterdiğinden bu yana Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki taksi birlik ve dernekleri tarafından rahatsızlıkla karşılanıyor.
Uber’e karşı hukuk mücadelesi başlatan taksiciler, genellikle yıllarca süren dava süreçleriyle mücadele ediyor. Uber ise milyarlarca dolarlık bütçesi ve aldığı hukuk danışmanlıklarıyla pek çok ülkede yasal düzenlemelerin hep bir adım önünde gidiyor.
Açılan davaların taksicilerin lehine sonuçlanması halinde, dijital alanda faaliyet gösteren pek çok şirkette olduğu gibi, Uber de hızla yasal mevzuatta farklı bir boşluk bularak faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Uber bu durumda ya adını değiştiriyor ya da turizm, limuzin hizmeti veya lisanslı taşımacılık şirketine bürünerek çalışmalarını sürdürüyor.
Uber, Amsterdam ve Roterdam gibi büyük şehirlerde faaliyet gösteriyor. Hollanda’da Uber şoförlerinin ulusal taksi kanunu ve düzenlemesine uyması gerekiyor. Uber’i tercih eder vatandaşlar daha çok uygun fiyatları gerekçe gösteriyor. Taksi şoförleri, Uber üyesi rakiplerini hoş karşılamıyor ve çalışmalarını istemiyor ancak buna karşın ülkede çok sık Uber karşıtı protesto da yaşanmıyor.
Uber, Avrupa’da Amsterdam, Atina, Barcelona, Berlin, Brüksel, Bükreş, Birmingham, Krakow, Kiev, Prag, Roma, Londra, Bratislava, Manchester, Stockholm, Strazburg, Kopenhag, Dublin, Minsk, Viyana, Münih, Cenevre, Varşova, Helsinki, Zürih ve Paris’in de aralarında olduğu önemli kentlerde faaliyet gösteriyor.