“DTİK Avrupa-Balkanlar Büyük Buluşması”, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu çatısı altında faaliyet gösteren Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) tarafından, 6-7 Eylül 2014 tarihlerinde, TOBB/DEİK/DTİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, T.C. Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, T.C. Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, DEİK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Halim Mete, DTİK’den sorumlu DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Murat Yalçıntaş, DTİK Avrupa Bölge Komitesi Başkanı Turgut Torunoğulları, DTİK Balkanlar Bölge Komitesi Başkanı Ömer Süsli ve 500’ü aşkın Türk girişimcilerin katılımı ile düzenlendi.
Törende konuşan Hisarcıklıoğlu, Avrupa’da Türk girişimcilerin ekonomiye katıkları değere dikkati çekti. Avrupa’da 150 bin Türk girişimcisi olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Bu sıfır sermayeyle yapılmış bir şey. 500 binden fazla Avrupalı’ya bizim milletimiz iş veriyor, aş veriyor. Avrupa’da yaşayan Türkler, Avrupa ekonomisini de sırtlanmış durumdalar. Önümüzdeki dönemde krizden çıkış noktasında Türk sermayesiyle Türk girişimcisiyle beraber nasıl hareket edebilir şeklinde stratejiler çiziliyor” diye konuştu.
Türkiye ile aramızda 3 nesil sonra bağ kalmayacak. Ticari bağ olacak ancak dil bağı ne olacak? 30 yıl sonra hangi dilden konuşacağız biz, bunu düşündünüz mü hiç? İşadamlarımızı Türkçe, Almanca ve İngilizce konuşulan anaokulları açmaya davet ediyorum.
T.C.Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu
Büyükelçi Karslıoğlu ise Türkiye’nin üretimde inovasyona önem vermesi gerektiğini ve Türkçe’nin Avrupa’da anaokullarında ortak dil olması gerektiğini anlattı.
Avrupa’nın birçok ülkesinde başarılı Türk girişimciler olduğunu ancak bunlara ulaşılması noktasında daha çok çalışılması gerektiğine işaret eden Karslıoğlu, şunları söyledi: “Türk girişimci bir yazılım gerçekleştirmiş bunu Birleşmiş Milletler almış, ABD’liler almış, Avrupalılar ilgi gösteriyor. Hatta Cezayir ve Tunus bile almış. Yolsuzlukla mücadele ve yöntemleriyle ilgili bir program bu. Bütün dünyaya satıyor patenti kendisinde ancak kimse tanımıyor onu. Bu insanlardan Almanya’da, Hollanda’da çok var. Kendisi pek tanınmak istemiyor ama bana ‘siz isterseniz yardımcı olmaya çalışırız, ürünlerimizi Türkiye’de tanıtırız’ dediler. Ben de iyi olur Türkiye’de de gerekli ama alınır mı, alınmaz mı bilmiyorum dedim. Herhalde uzun vadede ihtiyacımız da olacak diye düşünüyorum. Böyle bir programa her ülkenin ihtiyacı var. Almanya’da istiyor bu programı. Her zaman yolsuzluğa bulaşmak isteyen birtakım insanlar çıkacaktır. Bunun için biz de bu ürünü almalıyız. Bakanlığa söyledim hemen gönder dediler. Yani bizimkiler de bu işe ilgi duyuyorlar.”
Karslıoğlu, yurt dışında yerleşik işadamlarının yaşadıkları ülkelerle ticari köprü kurmasının yanı sıra ortak bir dil konusunda da köprü kurulması gerektiğini ifade ederek “Türkiye ile aramızda 3 nesil sonra bağ kalmayacak. Ticari bağ olacak ancak dil bağı ne olacak? 30 yıl sonra hangi dilden konuşacağız biz, bunu düşündünüz mü hiç? Türkçe mi, Almanca mı, İngilizce mi? Eğer biz dil köprüsünü kurmazsak bu dilin ve inanç köprüsünü oluşturamazsak o zaman hiç bir ticari köprüden bahsetmeyelim” dedi.
Karslıoğlu, DTİK’in diaspora politikasının sadece Türkiye politikasına göre değil, yurt dışındaki ülkelerin yerel şartlarının da değerlendirilerek ele alınması gerektiğini söyledi.
Avrupa’da özellikle anaokullarında ortak dilin önemli olduğunu vurgulayan Karslıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Almanya’da anaokulunda İngilizce, Rusça öğretiliyor. İspanyolca teşvik ediliyor. Şimdi Çince moda ancak Türkçe yok. İşadamlarımızı Türkçe, Almanca ve İngilizce konuşulan anaokulları açmaya davet ediyorum. Bu konuda TOBB’dan da destek bekliyorum. Eğer Türkçe’yi anaokulunda ve okullarda teşvik etmezsek 20 sene sonra burada Türkçe konuşan üye bulamazsınız.”
Toplantıda sonunda tüm temsilcilere sertifika ve rozetleri verildi ve aile fotoğrafı çekildi.