Türk dünyasının acı günü: Yakup Ömeroğlu hayata gözlerini yumdu

Yakup Ömer oğlu, 25 Mart 1966 yılında Çankırı – Şabanözü ilçesine bağlı Karakoçaş Köyü’nde çiftçilikle geçimini sağlayan Zeliha Hanım ile Osman Bey’in oğlu olarak dünyaya geldi. Beş çocuklu ailenin son çocuğudur. Karakoçaş Köyü İlkokulunu 1976’da bitirdi ve Hasanoğlan-Atatürk Öğretmen Lisesine kayıt oldu. İlk yazı denemelerine o yıllarda başladı. 1979 yılında ailesinin Bilecik şehrine taşınmasıyla birlikte yaz tatillerini bu şehirde çalışarak geçirdi. 1982 yılında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesine kayıt yaptırdı. Öğrencilik yıllarında sosyal ve kültürel etkinliklerin içinde aktif olarak yer aldı.

1988 Mart ayında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak atandı. Aynı yıl Eylül ayında açılan Doktora sınavlarını kazanarak Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünde göreve başladı.

Sovyetler Birliğinin dağılma sürecini içine alan bu yıllarda Türkiye dışında yaşayan Türk halklarıyla yakından ilgilenmeye başladı. Afganistan Türklerinin lideri Dr. Azadbeg Kerimî gibi liderlerle yaptığı mülakatlar ve Türk Dünyasına yönelik ilk yazıları yazıları Türk Yurdu Dergisi, Yeni Düşünce ve Gündüz Gazetelerinde yayınlandı.  Zootekni bilim alanında dünyada saygın bilim adamlarından Prof.Dr. Orhan Alpan’ın danışmanlığında hazırladığı doktora tezini 1993 yılı Mayıs ayında başarıyla savundu. Yakup Ömeroğlu doktora tez çalışmasıyla, sonraki yıllarda ülkenin et üretimine önemli katkılar sağlayacak olan ve çiftçiler tarafından sevilerek yaygınlaştırılacak olan Simmental ırkı sığırların Türkiye’de yetiştirilmesini başlatmış oldu.

Haziran 1993 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine öğretim üyesi olarak atandı.

Bir grup arkadaşı ile birlikte hazırladıkları I. Türk Dünyası Gençlik Kamp ve Kurultayı projesi, Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı tarafından desteklendi ve Gençlik Kurultayı 16-26 Ağustos 1993 tarihinde Tataristan’ın başkenti Kazan’da 16 Türk devlet ve topluluğundan gençlik teşkilatlarının katılımıyla toplandı. Sonraki yıllarda Kırım, Kırgızistan, Başkurtistan, Kazakistan, Çuvaşistan ve Azerbaycan gibi ülkelerde toplanan ve pek çok gencin hayatına dokunan Türk Dünyası Gençlik Kampı ve Kurultaylarının yürütme kurulu ve genel başkanlık görevlerini üstlendi. Türk Dünyasından gençlik liderlerinin yazılarının yer aldığı, kurultayların yayın organı olarak Bengü isminde bir dergi yayınladı ve bu derginin başyazılarını yazdı.

Ömeroğlu, Kasım 1993’de Türk Cumhuriyetleri ile Ekonomik ve Demokratik İlişkilerden Sorumlu Başbakan Başmüşavirliğinde, müşavir olarak görevlendirildi.

Mart 1997 yılında “Tatarlar ve Tataristan” isimli kitabı yayınlandı. Adı geçen kitap İngiliz diline de çevrilerek uluslararası pek çok kütüphanede yer aldı ve Tatar halkının ve Tataristan’ın dünyada tanıtımına önemli katkılar yaptı.

Türkiye ile Kazakistan devletlerinin işbirliği ile kurulan Uluslararası Ahmet Yesevî Üniversitesi’nde Mayıs 1997’de Sosyal Tesisler Müdürü olarak göreve başladı. Bölgenin Aral Denizi’nin kuruması başta olmak üzere bölgenin ağır çevre problemleri ile ilgilenen yazar, üniversite bünyesinde Tarım ve Ekoloji Araştırma Merkezinin kurucu müdürü oldu. Yazarın, Türk Dünyasının çevre sorunlarının Türkiye’de farkındalık uyandırılması için yaptığı yayınlar, Türk edebiyatında Aral Denizi’nin kuruma trajedisi üzerine Ali Akbaş ve Hamdi Mert tarafından yazılan şiirlerin kendisine ithaf edilmesine vesile oldu.

Uluslararası Ahmet Yesevî Üniversitesi’nde görev yaptığı yıllarda Kazakistan kültür hayatı ile de yakından ilgilendi. Türkistan Millî hareketinin liderlerinden Mustafa Çokay’ın yayınladığı Jas Türkistan Dergisi’nin Kazak yazar Batırhan Darımbet tarafından yeniden yayın hayatına başladığı yıllarda, adı geçen derginin yazı kurulu üyesi ve Türkistan Temsilcisi oldu.

1998 yılında yayınlanan “Türk Dünyası Üzerine Görüş ve Öneriler” kitabının yazarları arasında yer aldı.

Ahmet Yesevi Üniversitesi Kültür Merkezini faaliyete başlattı. Türkistan Şehrinin kuruluşunun 1500. Yılının UNESCO tarafından kutlama programı içerisine alındığı 2000 yılında başladığı bu görevde, ulusal ve uluslararası pek çok kültür, sanat ve bilimsel toplantı ve kongrelerin düzenlenmesinde rol aldı.

Haziran 2000’de Kazakistan’daki görevinden ayrılan yazar, aynı yılın Aralık ayında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yayın Dairesinde Senarist olarak göreve başladı. Bu dönemde Türk Arap Atı Belgeselinin metin yazarlığını yaptı. 2001 yılında aynı Bakanlıkta Bakanlık Müşavirliğine atandı.

2001 ve 2002 yıllarında iki kez toplanabilen 14 bölge ülkesinin Veteriner İşleri Genel Müdürlüklerinin temsilcileri ile toplanan Avrasya Veteriner Hizmetleri Kongresi Düzenleme Kurulunda yer aldı. Aynı yıllarda Ankara at yarışlarında Komiserler Kurulu Üyesi olarak yarışları yönetti.

Yazarın ilk edebî eseri “Türkistan-Yesevî’nin Şehri Yesi’ye Dair” kitabı 2003 yılında okuyucuyla buluştu. Bu kitapla Yakup Ömeroğlu, Türkiye Yazarlar Birliği’nin Şehir Kitapları dalında yılın yazarı ödülünü aldı.

2002 yılında Gazi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda göreve başladı. Bu okul bünyesinde Türkiye’de ilk kez çevre sağlığı programı açılması çalışmalarını başlattı ve 2004 yılında programın ilk başkanı oldu. Yükseköğretim sistemine olumlu etkiler yapan program, sonraki yıllarda Türkiye’deki bütün üniversitelerde Çevre/Çevre Koruma adıyla öğretim yapan programların tamamının YÖK tarafından kapatılarak çevre sağlığına dönüştürülmesine vesile oldu.

2004 yılında yazarın, “Türkistan-Yesevî’nin Şehri Yesi’ye Dair” kitabı Azerbaycan’ın tanınmış şairlerinden Resmiye Sabir’in çevirisi ile Bakü’de yayınlandı.

Ömeroğlu, 2004 yılında başlayan Türk Dünyasından nevruz bayramı kutlamaları canlı yayını programının danışman ve sunuculuğunu yaptı. Yönetmenliğini Hasan Taş’ın yaptığı programın sonraki beş yılda canlı yayın sunucusu ve program danışmanı yine Ömeroğlu oldu.  TRT’nin bütün kanallarının ortak yayınladığı Türk Dünyasından nevruz bayramı canlı yayınları, Türkiye’de nevruz kutlamalarının art niyetli gruplar tarafından istismar edilmesinin önüne geçilmesinde önemli rol oynadı.

Hayatının her döneminde faal bir sosyal hayatı olan Ömeroğlu, 2004-06 yıllarında Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı oldu. Genel Başkanlığı sırasında pek çok yayın ve kültürel faaliyet gerçekleştirdi. Bunların arasında Polatlı Belediyesi ile 2004 yılında Türkiye’de ilk kez masal yarışması düzenledi. Dereceye giren masallar, resimlendi ve yüksek tirajlarla yayınlandı.  Yine aynı belediye ile birlikte millî mücadelenin halk arasında hatıralarının derlenmesi gayesiyle Sakarya Savaşı Hatıra Yarışması düzenledi.

Ömeroğlu, TRT Avrasya Kanalı için Türk Dünyası müziklerinin araştırmacısı ve icracısı sanatçı İrfan Gürdal’la birlikte sunuculuğunu yaptığı “Gönül Bağı” programında ekrana geldi.

Ömeroğlu, 2005 yılında, yönetmenliğini Muharrem Sevil’in yaptığı “Asya’nın Kandilleri” dramatik belgeselinin genel danışmanlığını yaptı. Asya Televizyon Yayıncıları Birliği’nin ödülünü kazanan belgeselde; Farabî, Birunî, Harezmî,  İmam Buharî, İbnî Sina, Kaşgarlı Mahmut, Yusuf Has Hacip, Ahmet Yesevî, Abdülkadir Meragî, Ulu Bey, Ali Kuşçu, Ali Şir Nevaî ve Fuzulî’nin hayatı ve eserleri anlatıldı. Belgesel, uzun yıllar boyu TRT’nin hem en çok tekrar yayını verilen hem de DVD’leriyle okullara ve halka ulaşan yapımı oldu.

Türkçe’nin Uluslararası Şiir Şölenini Kırım’da Kırım Tatar Yazarlar Birliği Başkanı Şakir Selim ve Kırım Pedagoji ve Mühendislik Üniversitesi Prof. Dr. Fevzi Yakubov’la olan yakın dostluğa dayanarak 2005 yılında düzenleyen Ömeroğlu, Türk Dünyasından şair ve yazarların Kırım Tatarlarının sorunları ile tanışmalarına ve Kırım’ın uluslararası tanıtımına önemli katkılar sağladı.

Yazar, 2005 yılında TRT Türkiye’nin Sesi Radyosunda 32 dilde 50 bölüm yayınlanan “Kültürümüz Edebiyatımız” radyo programının metin yazarlığını yaptı.

Ömeroğlu başkanlığı döneminde TYB tarafından her yıl yapılan Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları ödül törenlerini 2005 yılında Dolmabahçe Sarayında ve 2006 yılında ise Yıldız Sarayında düzenledi.

Yazarın, danışman ve sunucusu olarak görev aldığı,  Türk Dünyasından yazar, sanatçı ve bilim adamlarının ekrana taşındığı kültür ve sanat konularının işlendiği ve haftalık olarak 101 bölüm devam edecek olan “Dost Eli” programı, yayınına TRT Avrasya ekranlarında 2006 yılı Mart ayında başladı.

Dünyanın içinde olduğu hızlı değişimi gözlemleyen yazar, ulusal kültür kuruluşlarının yanında çalışmalarını özellikle uluslararası alana yoğunlaştıracak kuruluşlara ihtiyaç olduğunu değerlendirerek kendi isteği ile TYB Genel Kurulunda Genel Başkanlığa aday olmayarak Mart 2006’da görevi teslim etti. Bir grup arkadaşıyla beraber Türk Dünyası başta olmak üzere uluslararası faaliyetlere yoğunlaşacak Avrasya Yazarlar Birliği’nin kuruluş çalışmalarına ağırlık verdi. Daha önceden böyle bir teşkilat için Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar, Kırgızistan Yazarlar Birliği Başkanı Omor Sultanov, Kosova Türk Yazarlar Birliği Başkanı Zeynel Beksaç, Kıbrıs ve Balkanlar Avrasya Edebiyat Kurumu Başkanı İsmail Bozkurt, Tataristan Yazarlar Birliği Başkanı Muhammet Mirza, Kazakistan Jalın Dergisi Editörü ünlü şair Muhtar Şahanov, Özbek yazar Tahir Kahhar, Çuvaş şair İlya İvanov gibi isimlerle mutabakat sağlayan Ömeroğlu, 26 Nisan 2006 günü bir grup arkadaşı ile birlikte Avrasya Yazarlar Birliği’ni kurdu. Büyük Tatar şairi Abdullah Tukay’ın doğum günü olan ve yüz yılı aşkın bir zamandır Tatar halkı tarafından Dil ve Şiir Bayramı olarak kutlanan 26 Nisan, Birliğin kuruluş tarihi için özel olarak seçilmişti.

Yazarın, “Türkistan-Yesevî’nin Şehri Yesi’ye Dair” kitabı esas alınarak hazırlanan aynı adlı radyo programı Türkiye’nin Sesi Radyosunda, 2006 yılında, 32 farklı dünya dilinde yayınlandı.

Türk Dünyasının ortak edebiyat dergisi haline gelecek olan ve uzun yıllar kesintisiz yayınlanan aylık “Kardeş Kalemler” dergisini yayınlamaya başladı. 2007 yılının Ocak ayında ilk sayısı çıkan derginin Genel Yayın Yönetmenliğini tanınmış şair Ali Akbaş yaptı.

Türk Dünyasından edebî eserleri yayınlayan bir ihtisas yayıncılığı yapan Bengü Yayınlarını kurdu ve ilk eser olarak Kazak edebiyatından Osman Batur’un hayatının anlatıldığı biyografik roman “Kaharlı Altay” romanını Mart 2007’de yayınladı. Sonraki yıllarda yayın hayatına devam eden Bengü Yayınları, çıkardığı yüzlerce eserle ilgi alanında bir külliyatın oluşmasını sağladı.

Ömeroğlu, Haziran 2007’de tanınmış bilim adamı Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun ile uluslararası bir Türkoloji dergisi olan Dil Araştırmaları Dergisinin yayınına başladı. Türk dili ile ilgili dil araştırmalarını yayınlayan dergi kesintisiz yayın hayatını devam ettirdi ve uluslararası bir saygınlığa kavuştu.

Ömeroğlu, Aralık 2007’de İstanbul’da Kardeş Kalemler Dergisi etrafında Türk Dünyası Edebiyat Dergileri Kongresini topladı. Toplumda yeni fikirlerin ve yönelimlerin ilk boy gösterdiği yer olan dergilerin birbirleriyle yakınlaşmalarının Türk Dünyasında, aydınların ve halkın da yakınlaşmasına ve ortak gelecek tasavvurunun güçlenmesine katkı sağlaması düşünülen kongreler, sonraki yıllarda da devam etti. Ülkelerin önde gelen edebiyat dergilerinin katıldığı Kongreler,  daha sonra sırayla 2 kez Ankara (2008-2010), KTTC’de Lefkoşe (2011), Kazakistan’da Astana (2012),  Türkiye’de Eskişehir 2013,  Tataristan’da Kazan (2014), Kazakistan’da Türkistan (2017) ve Türkiye’de Kastamonu (2018) şehirlerinde toplandı.

Yazar, 2008 yılında Kaşgarlı Mahmut’un Doğumunun 1000. Yılı UNESCO tarafından kutlama programına alınmasından sonra, bu yönündeki çalışmalarından dolayı, kutlama komisyonuna davet edildi. Kültür Bakanlığı’nın desteği ile düzenlenen Uluslararası Kaşgarlı Mahmut Hikâye Yarışması’nı yürüttü. Yarışma, dünya edebiyat tarihinde benzerine az rastlanır nitelikte idi: Türk dilinin edebi dil olarak kullanımını yaygınlaştırmak gayesiyle düzenlenen yarışma için 14 ülkede jüriler kurulup ilanlar yayınlandı. Katılımcıların eserleri, kendi jürilerinde değerlendirilerek ilk üç dereceyi alanlar için ödül törenleri düzenlendi, ödülleri verildi.  Kendi ülkelerinde dereceye girenlerin eserleri Türkiye Türkçesine çevrilerek uluslararası dereceler ilan edildi. Dereceye girenlere ödülleri düzenlenen törenle verildi. UNESCO’nun doğumunun 1000. Yılını kutlama programına alması ile 2008 yılında başlayan hikâye yarışması, iki yılda bir olmak üzere, sonraki yıllarda da devam ettirildi ve Ömeroğlu bu dönemde de proje yürütücülüğünü üstlendi.

Ömeroğlu’nun ilk hikâyesi olan “İki Çınar”, Mart 2009’da Kardeş Kalemler Dergisinin 28. Sayısında yayınlandı.

Yazar, Mart 2009 ‘da yapılan Türk Lehçeleri Arasındaki Aktarma Çalışmalarının Bugünkü Durumu ve Karşılaşılan Sorunlar Sempozyumu ve uygulama atölyesi düzenleme kurulunda görev aldı.

Yazar’ın danışman ve sunucusu olarak yer aldığı “Pencere” programı 2009 yılı Eylül ayında yayınlanmaya başlandı. TRT ekranlarında haftalık olarak, 136 bölüm yayınlanan programla Türk Dünyasının kültür ve sanat konuları ekrana taşındı.

Yazar, 3 Ekim 2009 tarihinde 9. Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi’nde imzalanan Anlaşmanın hemen ardından Kardeş Kalemler Dergisinin Kasım 2009 sayısında “3 Ekim Bayram Olsun” başlıklı bir yazı yazdı ve bu konuyu derginin kapağına taşıdı. Ömeroğlu, 2010 yılının Mart ayına kadar derginin her sayısında bu fikrini destekleyen yazılar yayınladı.  21 Mart 2010 günü Türk Dünyasından Nevruz Kutlamaları için gelen heyeti Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kabulünde Ömeroğlu’da hazır bulundu ve bu düşüncesini kendilerine az etti. Mayıs 2010’da İstanbul’da toplanan Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesinde bu fikir Türkiye Cumhuriyetinin teklifi olarak gündeme geldi ve 3 Ekim tarihi “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü” olarak ilan edildi.

Yazar, 2009 yılında Özbekistan’ın Uluslararası Kuraş Kurumu tarafından yaptığı televizyon programları ile yılın gazetecisi ödülüne layık görüldü.

Yazarın, 2010 yılı Ocak ayında yayınlanan “On Dolar” adlı hikâyesi aynı yıl Azerbaycan’da Kaspi Gazetesi, Özbekistan’da Cihan Adabiyatı Dergisinde çevrilerek yayınlandı.

Ömeroğlu, 2010 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti, Resul Rıza Ödülüne layık görüldü.

Yazara, 2011 yılında, Karaçay-Malkar Türkleri edebiyatının kurucu şairlerinden İsmail Semenov’un doğumunun 120 yılı madalyası takdim edildi.

Ömeroğlu, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sayın Almazbek Atambayev’in  evsahipliğinde  Bişkek Şehrinde toplanan Türk Konseyi İkinci  Devlet Başkanları Zirvesine Türkiye Cumhurbaşkanının heyetinde yer aldı.

Yazar, 2012 yılında Azerbaycan Yazarlar Birliği Uluslararası Bahtiyar Vahapzade Türk Dünyası Edebiyatına Hizmet Ödülü ile Kosova Doğru Yol Kültür ve Sanat Derneği tarafından Uluslararası Süleyman Brina Balkanlarda Türk Kültürüne Hizmet Ödülüne layık görüldü.

2013 yılında Kazakistan Dışişleri Bakanlığı tarafından Dostluk ve İşbirliği Madalyası ile onurlandırıldı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in evsahipliğinde  Gelebe Şehrinde toplanan Türk Konseyi Üçüncü Devlet Başkanları Zirvesine Türkiye Cumhurbaşkanının heyetinde yer aldı.



Ömeroğlu, 2013-2017 yılları arasında  Millî Eğitim Bakanlığı Yayın Danışma Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

Ömeroğlu, Türk Dünyasından 30 bölge 90 yayınevi ve 120 yazarla 5-11 Mayıs 2014 tarihleri arasında Eskişehir’de yapılan I. Türk Dünyası Kitap ve Kültür Şöleni düzenlemesinde etkin rol aldı.

2014 yılında Çuvaş Millî Şairi Mitta Madalyasına layık görüldü.

Yazar,  2015-18 ve 2020 yıllarında uzun soluklu devam edecek olan TRT Ankara radyosunda “Kültürel Pencere” programının yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Kültür ve sanat konularını gündeme taşıdı.

2015 yılında “Doğumunun 100. Yılında Haldun Taner Uluslararası Tiyatro Eseri Yarışması” projesini yürüttü.

2016 yılının UNESCO tarafından doğumunun 850. Yılı vesilesiyle Ahmet Yesevi Yılı ilan edilmesinin hatırasına Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından hazırlanan Ahmet Yesevi Madalyası ile onurlandırıldı.

İstanbul’da  3-5 Mart 2017 toplanan III. Millî Kültür Şurası çalışmalarına katıldı.

Ağustos 2017’de 16 ülkeden 65 genç yazarın katılımı ile ilk kez “Türk Dünyası Genç Yazarlar Buluşması” projesini yürüttü.

Ömeroğlu’na, 2017 yılında Kazakistan Cumhuriyeti’nin Diplomatik Hizmetinin 25. Madalyası verildi aynı yıl Kazakistan tarafından Uluslararası Jambıl Ödülüne layık görüldü.

2018 yılında ise Ömeroğlu, Kazakistan Kültür Bakanlığı, Kültüre Hizmet Madalyasına, Ekoavrasya Vakfı Avrasya Hizmet Ödülüne, TÜRKSOY 25. Yıl Altın Madalyasını aldı.

10-11 Mayıs 2018 günlerinde Afyonkarahisar’da toplanan 6. Ulusal Yayıncılık Kongresinde görev aldı.

Avrasya Yazarlar Birliği’ni temsilen 11 Mayıs 2018 günü  UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Genel Kurul Üyeliğine seçildi.

Ömeroğlu, Mart 2019 tarihinden itibaren TRT Avaz kanalında “Kültür Sanat Avaz” programının danışman ve sunuculuğunu yaptı.

Ömeroğlu’nun kültür ve edebiyatı için kıymetli çalışmalarından birisi de “Köklerin İzinde” belgeseli olmuştur. Yazarın, danışmanlığını ve senaristliğini üstlendiği Türk Dünyasının öncülerinin anlatıldığı “Köklerin İzinde” belgeselinin ilk bölümü Magcan Cumabay ile 25 Mart 2019 TRT Avaz kanalında  yayınlanmaya başlandı. Köklerin İzinde belgeselinde; Azerbaycan’dan  Ali Merdan Topcubaşı, Hüseyin Cavid, Hacı Zeynel Abidin Tagızade, Almas Yıldırım; Gagauzlardan Dimitri Karaçoban;  Kazakistan’dan Alihan Bökeyhan, Şakarim, Mirjakıp Dulatov, Mağcan Cumabay ; Kırgızistan’dan  Kasım Tınıstanov, Şabdan Batur, Togolok Molda; Kırım’dan  Numan Çelebi Cihan, Bekir Sıtkı Çobanzade; Özbekistan’dan Mahmudhoca Behbudî, Münevver Karî, Abdullah Kadirî, Süleyman Çolpan, Abdürrauf Fitrat; Tataristan’dan Şair Dertment, Ümmü Gülsüm Kemerova, Galimcan İbrahim, Rızaettin Fahrettin, Fahrettin Kerimi; Uygur Abdurrehim Ötkür        ve Sahaeli-Yakutistan’dan Platon Oyinski’nin hayatı, fikirleri ve mücadelesi ekrana getirildi.

Yakup Ömeroğlu, 2019 yılında merkezi Paris’te bulunan Avrupa Bilim Sanat ve Edebiyat Akademisi tam üyeliğine kabul edildi.

2019 yılında Balkanlarda yaşayan gençler için online Yazarlık Atölyesi çalışmalarını başlattı. Atölyelere iki yılda Makedonya, Kosova, Bulgaristan ve Batı Trakya’dan çok sayıda genç katıldı ve yeni kalemler edebiyatımıza kazandırıldı.

Yazarın “İki Çınar” adlı ilk hikâye kitabı, 2019 yılı Kasım ayında Azerbaycan’da Kanun Neşriyat tarafından yayınlandı. Böylelikle Türk edebiyat tarihinde ilk kez bir yazarın hikâye kitabı Türkiye’de yayınlanmadan önce Azerbaycan’da yayınlanmış oldu. Bu durum Türkiye ve Azerbaycan edebî ilişkilerinin son yıllarda geldiği yakınlık durumunu ve Ömeroğlu’nun kardeş ülkede ne kadar benimsenen ve sevilen bir isim olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Şahane Müşfik’in redaktörlüğünde hazırlanan kitapta Azerbaycan’ın tanınmış yazarlarından Pervin, “Bizim Yakub Bey Bizim Hikâyeler” adıyla bir önsöz, Narıngül ise “Sessiz Hikâyeler” başlığı ile son söz yerine birer değerlendirme yazısı ile yer almışlardır. Kitapta, Azerbaycan’ın tanınmış yazarlarından pek çok ismin hikâyelerin Azerbaycan Türkçesine aktarılmasına katkı verdiği görülmektir. İki Çınar, İki Kafadar ve Sahanda Yumurta ve Pekmez hikâyeleri Eyvaz Zeynelov; Kazak Gördüğün Azap, Kantın Hikâyesi Tarane Vahid;  On Dolar, Afak Şıhlı; Okuyucunun Sessizliği, Narıngül; Afyon Kaymak ve Zor Zamanlar hikâyeleri Şahane Müşfik; Hastane Odasında hikâyesi ise Cavid Kadir tarafından Azerbaycan Türkçesine aktarılmıştır.

Yazar, 2020 yılında Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Jomart Tokayev’in oluru ve Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in imzasıyla Kazakistan Halklar Asamblesi 25. Yıl Madalyası ile onurlandırıldı. Kazakistan Kültür ve Spor Bakanlığı Onur Belgesine,

2020 yılında Avrupa’da yaşayan Türkleri için de online Yazarlık Atölyesi başlatıldı ve Avrupa Türklüğünün kendi hikâyesini yazması için yeni kalemler kazandırıldı.

UNESCO tarafından Tonyukuk Abidesinin dikilmesinin 1300. Yılının Anma ve Kutlama programına alınması vesilesiyle TRT Avaz’ın hazırlattığı Tonyukuk Belgeselinin metin ve senaryo yazarlığını yaptı.

Ömeroğlu’nun “Geç Kalan Piknik” adlı hikâyesi Yunus Nadir Eraslan tarafından hazırlanan Edebiyat Ortamı 2020 Öykü Yıllığı’nda yer aldı.

Büyük Kazak Düşünürü Abay’ın doğumunun 175 yılında TRT Avaz tarafından yaptırılan Abay Belgeselinin metin ve senaryosunu kaleme aldı.

2021 yılında Azerbaycan Bilimler Akademisi Humaniter Bilimler Bölümü Onur Belgesine, Uluslararası Türk Akademisi  Gümüş Madalyasına, Abay 175. Yıl TÜRKSOY Altın Madalyasına,  Kazakistan Enformasyon ve Sosyal Gelişme Bakanlığı Takdir Belgesi aldı. Aynı yıl Ömeroğlu’na Kırgızistan Uluslararası Aytmatov Akademisi tarafından Fahri Profesörlük ünvanı verildi.

2022 yılında Bulgaristan Türkleri Kültür Ve Yardımlaşma Derneği tarafından Bulgaristan Türk Kültürüne Hizmet Ödülü, Dünya Uygur Kongresi Ödülü, Uluslararası Türk Akademisi Ali Şir Nevaî Madalyası, Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın  Kasım Jomart Tokayev’in genelgesi ile Kazakistan Cumhuriyeti’nin 30. Bağımsızlık Yılı Madalyası, Kırgız Cumhuriyeti Ülkeye Ömrünü Adayan İnsan Madalyası, Türk Edebiyatı Vakfı Türk Dünyası’na Üstün Hizmet Ödülü,  TÜRKSOY Ahmet Cevat Altın Madalyasına layık görüldü.                                                                     UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun 28 Mayıs 2022 tarihinde XXVIII. Dönem Genel Kurulunda Avrasya Yazarlar Birliği adına 4 yılığına Genel Kurul Üyeliğine yeniden seçildi.

Hikayeleri Başkurdistan Yazarlar Birliği tarafından yayınlanan Şunkar Edebiyat Dergisinde Mayıs 2022, Tataristan Kazan Udları Dergisinde Eylül 2022 ve  Moskova’da yayınlanan Literaturnie Znakomstva Dergisinin Ekim sayısında yayınlandı.                                                                                                            

Kazak düşünür ve yazar Ahmet Baytursın’ın Doğumunun 150. Yılında Kazak edebiyatı ve kültürünün tanıtılmasında yaptığı katkılardan dolayı Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Conart Tokayev tarafından 7 Kasım 2022 günü Teşekkür Belgesi ile taltif edildi.

Avrasya Yazarlar Birliği adına TÜRKSOY Yazarlar Birliği’nin kurucuları arasında yer aldı ve teşkilatın başkan yardımcısı oldu  (6 Mart 2023).

TRT ve Özbekistan Sinema Genel Müdürlüğü’nün ortak yapımı olan Ziyaret: Altın Silsile belgesel çekimleri için Özbekistan’a gitti ve belgeselin metin ve senaryosunu kaleme aldı. Beş bölümden oluşan Ziyaret: Altın Silsile belgeselinde kültür ve irfan hayatımızın önemli isimleri   Abdülhâlık Gûcdüvânî,  Ârif Rîvegerî,  Mahmûd el-İncîr Fağnevî,  Hâce Ali er-Râmîtenî, Muhammed Baba es-Semmâsî, Emir Külâl, Bahuddin Şâh-ı Nakşibend, Alâuddîn Attâr, Yâ’kûb Çerhî, Ubeydullâh Ahrâr, Muhammed Zâhid, Derviş Muhammed  ve Hâcegî Emkenegî’nin hayatı ve düşünceleri anlatıldı. Ziyaret: Altın Silsile belgesel 25 Mart 2023 tarihinden itibaren TRT Avaz kanalında yayınlanmaya başladı.

Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği tarafından verilen Kızıl Elma Altın Kalem Üstün Hizmet Ödülü’ne layık görüldü. 22 Haziran 2023 günü Gazi Üniversitesi Kültür Merkezinde yapılan törenle ödülünü aldı.

Gönüllerde Birlik Vakfı verilen  Muhsin Yazıcıoğlu Üstün Hizmet Ödülüne layık görüldü ve 26 Ağustos 2023 günü Ankara’da Millî Kütüphane Konferans Salonunda yapılan törenle ödülünü aldı..

Şuşa 2023 Türk Dünyası Kültür Başkenti kapsamında 13-14 Ekim 2023 tarihlerinde Şuşa’da düzenlenen I. Türk Dünyası Medeniyet Formuna delege olarak katıldı.

Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Araştırma Enstitüsü tarafından iki yılda bir düzenlenen X. Uluslararası Türkoloji Kongresi’ne  katıldı. Kongre Türkistan şehrinde, 17-20 Ekim 2023 tarihleri arasında  yapıldı.

Ömeroğlu’nun hikâyelerini okurken şaşırtıcı bir dil olgunluğu ve anlatım zenginliğiyle karşılaştım. Yıllarca biriken, damıtılmış izlenimi veren, berrak, billur bir Türkçe ile yazıyor (Yalsızuçanlar, 2020: 130-132) Geç Kalan Piknik’i okudum. Okumaz olaydım. … Türk dilinde yazılmış en güzel on hikâye arasına gözüm kapalı alabilirim. Yahu bu kadar saf, bu denli güzel, böylesine dokunaklı mı anlatılır bir şey. Ahh merhamet. Hikâyede mükemmel bir vahdet ahlakı buram buram tütüyor (Mutlaka Türkçe/Edebiyat ders kitaplarına alınmalı bu hikâye). Son derece gerçekçi (Yalsızuçanlar, 2020: 130-132).

Yakup Ömeroğlu’nun hikâyeleri umumtürk bağrından kopup gelen, her biri ayrı önemli mevzuları ihata eden mühim edebî numunelerdir. Onun hikâyelerinde aile değerleri, büyüğe hürmet, maddiyatın insan karakterine tesiri meselleri ön plana çıkar. Yazar karakterlerine adeta, hiç bir müellif müdahalesi etmeden, onları oldukları gibi okuyucuya takdim eder.  (Müşfik, 2019: 3)

Burada bir ifade edeyim ki, Yakup Ömeroğlu’nun hikâyelerini Azerbaycan Türkçesine çevirmek çok kolaydır.

Diyeceksiniz ki, yakın, akraba dildir, o sebeple kolaydır. Benimse kendi yaklaşımım var. Bana öyle geliyor ki, bu hikâyeler bize uzak, yad olan bir dilde yazılsa bile, yine de çevirmek işi bu kadar kolay olacaktı. Çünkü mazmun, mantık, psikoloji durumlar okuyucu çok tanıdıktır. Mazmundaki yakınlık şekildeki farkı unutturuyor (Narıngül, 2019, 76-78).

Umumiyetle, Yakup Ömeroğlu’nun hikâyelerini sessiz hikâyeler olarak nitelemek de mümkün. Bu hikâyelerde diyaloglara az rast gelinir, yazılanlara gözünle tutunursun, her şey gözlerinin karşısında film gibi canlanır. Hikâyelerdeki karakterler birbiriyle ünsiyette olmuyor, bu karakterler doğrudan okuyucunun kendisi ile ünsiyette oluyor (Narıngül, 2019, 76-78).

Hikâyede merak unsuru önemlidir. Bunu bilen ve başarıyla uygulayan Ömeroğlu, hemen her hikâyenin giriş bölümünde gizemlidir. Böylece okuyucunun ilgisini hikâye üzerine çekmeyi başarır. Hikâyelerin çoğunda bunu daha ilk cümleyle başarır(Çeviksoy, 2020, 92-94).

Yakup Ömeroğlu, hikâyelerini yazarken kelime israfından çekinmekle kalmamış, kelimeleri titiz bir işçilikle ve en zengin anlamlarıyla cümlelerine yerleştirmiştir. Bu nedenle onun hikâyelerinde satırlar kadar satır araları da söyledikleri kadar çağrıştırdıkları da önemlidir (Çeviksoy, 2020, 92-94).

 




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!