Haber Gazetesi 22 Mayısta yapılacak Avrupa Parlementosu seçimlerinde CDA’nın 6. sıra adayı Kaya Turan Koçak’la bir söyleşi gerçekleştirdi. Bu söyleşide kendisinin siyasete bakışı, neden aktif olduğu, şayet seçilirse bunun hem kendisi hem de toplum için ne anlama geleceğini konuştuk. Herkesin üzerinde mutabık olduğu beyefendi kavramının hakkını veren Koçak, Avrupa Parlementosuna hazır olduğunu bu söyleşiyle bir kere daha gözler önüne serdi.
Finans sektöründe çalışıyorsunuz ve iyi bir işiniz var, ancak sizin siyasette de oldukça aktif olduğunuzu görüyoruz. Siyaseti neden bu kadar önemsiyorsunuz?
Kaya Turan Koçak: Siyaset, hayatımızın her alanını etkiliyor. Bunu böyle bilmek lazım. Bu da benim siyasete ilgi duymama sebep olmuştur. Siyaset esasen bir çözüm merkezidir ve bu çözüm merkezine sahip cıkmamız lazımdır. Demokrasilerde toplumsal sorunlara siyasette çözüm bulunur.
Türk toplumun siyaseti önemsediğini söyleyebilir miyiz?
Kaya Turan Koçak: 19 Martta Hollanda’da Belediye Meclisleri seçimleri gerçekleşti. Bazı belediyelerde Türklerin bu seçimlere katılımı iyiydi, ancak bir çok belediyede Türklerin katılımı maalesef Hollanda ortalamasının çok altında oldu. Seçmen listesinde ismimizin arkasına ‘oyunu kullandı’ diye bir ibare düşürtmek birey ve toplum olarak bilinçlendiğimizin en güzel göstergesidir aslında. Kendi iradesine sahip çıkan vatandaş herzaman kazançlı çıkar. Dünyada halâ seçme ve seçilme hakkını alabilmek için mücadele eden insanlar varken, bizler bu alınmış hakkımıza sahip çıkmak zorundayız. Vatandas olarak yapmamız gereken, tercih edeceğimiz adaya tercihli oyumuzu kullanarak, oyumuza sahip çıkmaktır. Avrupalı Türkler olarak bu topraklarda yaşıyorsak, hayatın her alanında aktif katılımcı bireyleri olmamız lazım. Siyaset de buna dahil.
Uzun Yıllardır CDA’da değişik pozisyonlarda aktifsiniz. Şu an itibariyle de hem CDA Kleurrijk’in başkanı hem de MKYK üyesisiniz. Neden CDA’yı seçtiniz?
KayaTuran Koçak: Öğrencilik yıllarımda dört değişik siyasi partinin programlarını inceledim ve CDA’nınkini kendime daha yakın buldum. CDA’nın insana, topluma, çevreye ve dünyaya bakış açısı benim bakış açıma yakındı. CDA muhafazakar değerlere önem veren bir merkez partisidir. Ben de kendimi muhafazakar olarak gördüğüm için CDA’yı tercih ettim. Biz, CDA olarak ilk önce insan ve toplum diyoruz. Devlet ve piyasa insanlara hizmet için olmalıdır, tersi değil. Bir de CDA muhafazakar bir parti olarak inançlarla sorunu olmayan bir partidir. Haliyle inançlara ve manevi değerlere saygılı bir partiyiz.
CDA’yı diğer partilerden ayıran en önemli özellik nedir?
Kaya Turan Koçak: Dediğim gibi biz inançlarla sorunu olmayan, hatta temel prensiplerini bir inançtan alan bir partiyiz. D66, VVD ve PvdA gibi partiler inançarla bir türlü barışık olamadılar. Hep onlara müdahale etme çabası içinde oldular. Mesela, geçtiğimiz aylarda şimdiki PvdA-VVD hükümeti D66’nın da desteği ile Birinci Meclisten bir yasa geçirdiler. Bu yasayla ‘Allah’a hakaret’ suç olmaktan çıktı. Özellikle içinde bulunduğumuz bu ortamda böylesi bir yasayı yürürlüğe sokmanın kimin işine yarayacağını kestirmek pek de zor olmasa gerek. Bu yasayı çıkartmakla Hollanda’da hangi soruna çözüm bulmuşlar bunu ben çok merak ediyorum. Sadece ben değil, benim gibi bir çok insan da bunu merak etmektedir. CDA, dinin böylesi sembol politikalarına alet edilmesine karşıdır. Düşünce ve ifade özgürlüğü çok önemlidir ve demokrasilerin vaz geçilmez unsurlarıdır, ancak inanç özgürlüğü de demokrasilerde güvence altına alınır. İnsanları inançlarından dolayı rencide edebilmek ve incitmek bizim CDA olarak demokrasi anlayışımız ile örtüşmemektedir.
CDA ile Türk seçmenler arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kaya Turan Koçak: 22 yıldır siyasetin içindeyim ve bu süre zarfında ilişkinin inişli çıkışlı olduğunu gördüm. 1985-1986 belediye seçimlerinde Hollanda’da 5 yıl kesintisiz legal olarak yaşayan göçmenlere seçme ve seçilme hakkı verildiğinde Türk seçmenlerin çoğunluğu CDA’ya oy vermişlerdi. Ruud Lubbers’ın Hollanda Başbakanı olduğu dönemlerden bahsediyorum. Bu dönem 1998 yılına kadar devam etti ve o tarihten itibaren bir duraklama oldu. 2006’daki genel seçimlere hazırlık sürecinde CDA yeniden atağa geçmişti ve üç Türk arkadaşımıza aday listesinde yer vermişti. Bu arkadaşlar Hollanda Turk toplumunun yakından tanıidığı Ayhan Tonca ve Osman Elmacı ve o zaman milletvekili olan Coşkun Çörüz’dü. Ermeni lobisinin kamuoyunda oluşturduğu baskı sonucu Ayhan Tonca ve Osman Elmacı parti yönetimi tarafından milletvekili listesinden çıkarıldılar. Aynı muamele PvdA listesinden aday olan Erdinc Saçan’a da yapıldı ve o da PvdA listesinden çıkarıldı. Bu gelişme Türk toplumu üzerinde bir şok etkisi yaptı. Biz CDA’da siyaset yapan Türk arkadaşlar olarak uzun süre bu şoku üzerimizden atamadık. Bu arada boş durmayıp CDA yönetimiyle sorunun tekrar yaşanmaması için çok üst düzeyde görüşmler yaptık ve bunda da başarılı olduk. 2009 yılıda tekrar bir canlanma baslamıştı ki, bu sefer de 2010’da kurulan VVD-CDA azınlık hükümeti ve bu hükümeti dışarıdan destekleyen PVV’yle işbirliği sorunu çıktı. Bu sorun CDA içinde genis bir kitlede ciddi rahatsızlık verdi. Partimiz 2012 Milletvekili seçimlerinde seçmenler tarafından tekrar ciddi bir sekilde cezalandırıldı ve 13 milletvekiliyle tarihinin en düşük seviyesine indi. Parti içindeki değişim ve yeni vizyon bu tarihten itibaren başladı. Partimizin Genel Baskanı Bayan Ruth Peetoom öncülüğünde bir cok araştırma yapıldıi ve partinin yeni çizgisi ve vizyonu belirlendi. Kısacası CDA tekrar merkez partisi olmaya karar verdi. Bunun yansımalarını da 19 Mart 2014 Belediye Meclislerinde gördük.
Neden Avrupa Parlamentosuna aday olmayı tercih ettiniz?
Kaya Turan Koçak: Ben siyaseti kimseyi ‘ötekileştirmeden’ yapmayı kendime şiar edindim. İki yıldır CDA Kleurrijk’in başkanıyım ve bunu yaparken herkesi kucaklayan bir siyaset güttüm. Benim Avrupa Parlamentosuna adaylığımın iki sebebi var. Birinci sebep yaşadığımız bu topraklardaki sorunlara bizim de çözüm adına bir katkımız olsun istiyorum. Finans ve iş dünyasındaki 18 senelik tecrübemi Avrupa siyasetinde değerlendirmek istedim. İkinci sebebi ise Hollanda siyasetinde maalesef ciddi bir kutuplaşma oluşmasıdır. Hollanda’da çok kültürlü toplum olarak bizim geleceğimiz ile ilgili maalesef doğru bir algı oluşamıyor. CDA Kleurrijk olarak yapmış olduğumuz bir çok görüşmemizde bunu tecrübe ediyoruz. Parti içinde bu algıyı olumlu şekilde geliştirmek, yeni seçilen siyasetcilerimizin etkilerini artırmak ve CDA Kleurrijk’in parti icindeki pozisyonunun etkili kalmasını sağlamak adına Avrupa Parlamentosuna aday oldum.
Klasik bir soru: Seçmenler neden sizi tercih etsinler?
Kaya Turan Koçak: Ben hem partimin hem de seçmenimin tercih ettiği bir parlementer olmayı arzuluyorum. Partim tarafından tercih edilip 6. sıradan aday gösterildim. Şimdi de seçmenler tarafından tercih edilmeyi arzuluyorum ve bunu gerçekleştirmek için de çok çalışıyorum. Bir taraftan 22 senelik siyaset, 18 senelik finans ve iş dünyası tecrübemle yeterli deneyime sahip olduğuma inanıyor Avrupa siyasetinde başarılı olacağımı düşünürken, diğer taraftan bunca zaman zarfında Türk toplumuna hep yakın olmayı başardım. Bir çok Türk Sivil Toplum Kuruluşuyla, işveren ve ögrenci örgütleriyle güzel ve başarılı çalışmalarım oldu. Bunun değişmeyeceğine inanıyor ve şu ana kadar yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır diyorum.
Şayet seçilirseniz öncelikli olarak ilgi alanınız neler olacak?
Kaya Turan Koçak: CDA Kleurrijk Başkanlığını ve MKYK üyeliğimi daha etkili oloabilmek için devam ettirmek istiyorum. Zira Avrupa Parlamentosu ile ulusal parlamentolar arasında önümüzdeki dönemlerde daha çok işbirliği söz konusu olacak. Ayrıca şu anda CDA’da göçmen kökenli bir milletvekilimiz yok. Bu eksikliğimizi, en azından gelecek seçimlere kadar, telafi etmek istiyorum. Benim çalışmalarım ağırlıklı olarak eğitim, iş pazarı ve iş dunyası ile ilgili olacak.
Bir başka önemli bulduğum konu da, toplumlar arasındaki kutuplaşmaya karşı Birleşmis Milletler denetiminde yürütülen Medeniyetler İttifakı projesinin Hollanda’da hayata geçirilmesidir. Seçilirsem bunun için azami gayret sarf edeceğim. Son olarak da şunu vurgulamak istiyorum. Hollanda’daki siyasetçiler olarak vatandaşlarımıza ulaşmakta bir iletişim sıkıntımız var. Bunun için ortak hareket edebileceğim, Türk toplumunun her kesiminin temsilcilerden oluşan bir ekip kurmak istiyorum. Bu ekiple birlikte siyasete ve siyasetçiye duyulan güveni artırarak, var olan sorunlarımıza planlı ve sürdürülebilir çözümler aramak istiyorum.
İşiniz oldukça ağır olacak. Başarılar dileriz.
Kaya Turan Koçak: Teşekkür ederim. Zor olduğunu bile bile talip olduk. Üstesinden geleceğimize inanıyorum.