Bütün Azerbaycan halkına yönelik Hocalı Soykırımı akıl almaz acımasızlığı ve insanlık dışı yöntemlerle insanlık tarihinde bir vahşet eylemidir. Bu soykırım akabinde tüm insanlığa
Haydar Aliyev
karşı tarihi bir cinayettir.
“Hocalı trajedisi Ermeni ırkçılarının yüzyıllarca Türk ve Azerbaycan halkına karşı yaptığı soykırım ve etnik temizleme politikasının kanlı sayfasıdır”.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev
Savaş, insanlığın en kötü hastalığıdır ve soykırım en tedavi edilemez yaradır. Bu tür saldırganlık, kan dökülmesi, ölüm, felaket, yıkım ve korkunç trajedilerle hatırlanır. Bu nedenle yaralar derin ve tedavi edilemez bir iz bırakır. Tarihin o kadar acılı, kanlı sayfaları var ki, korkuları zamanla ortaya çıkıyor, yaralarından kan sızıyor ve iyileşmeleri için hiçbir umut yok. Tıpkı Hocalı faciası gibi!
30 yıl önceydi. Dünya, insanlık tarihinin en korkunç katliamlarından birine uyandığında takvimler 26 Şubat 1992’yi gösteriyordu. Ermeni kuvvetlerin 30 yıl önce Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı Kasabası’nda yaptığı katliamın acısı ilk günkü gibi tazeliğini koruyor.
25-26 Şubat 1992 gecesi Azerbaycan halkının tarihine Hocalı faciası olarak girmiştir. Ermeni silahlı kuvvetleri, eski Sovyet Ordusu’na bağlı 366. motorlu tüfek alayı personelinin katılımıyla Hankendi’nde şehre saldırarak, tüm uluslararası hukuka aykırı olarak Azerbaycanlılara karşı bir soykırım eylemi gerçekleştirmiştir.
Bu askeri saldırı sırasında Hocalı’nın masum sakinleri, ağır askeri techizatla başlatılan ağır ateşle yok edildi ve siviller acımasızca gözaltına alındı. Birkaç saat içinde 106’sı kadın, 63’ü çocuk ve 70’i yaşlı olmak üzere 613 yurttaşımız özel zulümlerle katledildi, cesetlere hakaretler yapıldı. Katliam sırasında 8 aile öldürüldü, 25 çocuk anne ve babasından mahrum bırakıldı, 130 çocuk anne ve babasından mahrum bırakıldı, 487 sivil ağır yaralandı ve 1.275 kişi rehin alındı. 150 rehinenin akıbeti henüz bilinmiyor.
Soykırımın failleri, Hocalı’daki sivil vatandaşlarımızı görülmemiş bir vahşetle öldürdüler, diri diri yaktılar, derilerini yüzdüler ve gözlerini çıkardılar. Bu soykırım eylemi sonucunda bazı aileler tamamen yok edildi, siviller eşi benzeri görülmemiş bir vahşetle öldürüldü ve tutsaklara vahşice işkence yapıldı. Azerbaycan tarihinin araştırılmasında önemli olan tarihi eserleri, kadim kültürü ve stratejik önemi ile öne çıkan Hocalı şehri, bu vahşetten sonrasında tam anlamıyla bir harabe haline gelmiştir.
Bütün dünya Hocali katliamına duyarsız kalsa da, Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve Başkomutanı İlham Aliyev ve Azerbaycan halkı, düşman işgali altındaki topraklar için savaşmaya devam etti.Azerbaycan ordusu, 27 Eylül’de Ermeni güçlerinin Dağlık Karabağ yakınlarında sivil yerleşimlere ateş açması üzerine topraklarını işgalden kurtarmak üzere karşı saldırı başlattı.
İşgal altındaki topraklar Azerbaycan ordusu tarafından bir bir kurtarıldı. Toplamda 5 şehir, 4 kasaba, 287 köyde, yeniden Azerbaycan bayrağı dalgalanmaya başladı. 44 gün süren çatışmalar boyunca Ermenistan ordusunun saldırılarında 100 sivil hayatını kaybetti. 416 sivil yaralandı. İkinci Karabağ Savaşı sırasında (27 Eylül – 9 Kasım 2020) Hocalı bölgesine bağlı 9 köy, Ermeni işgalinden kurtarıldı. Böylece, Azerbaycan’ın Hocalı kurtarılarak, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğü tekrar muhafaza edilmiştir.
Hayat ne kadar tatlı olursa olsun ölüm hiçbir insanın kaçamayacağı bir kaderdir. Ama insan hayatı bir vahşet ve savaş sonrasında bitmek zorunda kalıyorsa, bu hayatını kaybeden insanlar ve onların yakınları için olabilecek en ağır ve acı sonuçtur. Vatanını ve milletini korumak için en yüce gaye uğrunda fiziksel olarak bu dünyayı terk eden ve Yaratıcısına ruhsal olarak dönen kişilerin bu ölümü, ölümlerin en şereflisi olarak da anılır. Bu, az kişiye nasip olabilecek kutsal şehitliğin zirvesidir.
Allah tüm şehidlerimize rahmet etsin.
Her zaman savunduğumuz gibi: Karabağ Azerbaycandır!
Kamalia Ceylinova.