HABER-YORUM
Mart 2017’deki Hollanda genel seçimleri kampanya çalışmaları geçtiğimiz günlerde hızlı başladı. Başbakan Rutte’nin son 4 yılda yapmadıkları için özür dilemesinin, Wilders’in tek sayfa a4’lük popülist parti proğramının, İşçi Partisi lideri Samsom’un partiyi bir arada tutma uğraşısının ve diğer parti başkanlarının televizyon ve gazetelerdeki açıklamalarının, seçimlere 6 ay kala bu kadar kızışması önümüzdeki seçimlerin önemini bir kez daha gösteriyor.
Türkler açısından daha önceki seçimlerde olmadığı kadar öenmli bir seçime doğru gidiyoruz. 15 Temmuz olaylarından sonra Türklere yapılan baskılar gün geçtikçe artıyor. Hollanda’da çeşitli partilerde politika yapan Türk kökenli siyasetçilerin söylemlerini ve düşüncelerini kısıtlama veya algıya yönelik haberler neredeyse her gün haberlerde yerini alıyor.
Bunun bir örneği de 15 Temmuz olaylarından sonra Volkskrant gazetesine demeç veren Groenlinks’ten Gorinchem Belediye Meclis Üyesi İlhan Tekir. Sadece ‘darbe karşıtı olup, demokrasiye sahip çıkan insanlarımızı savundu’ diye ve Türkiye seçimlerinde oy kullandı diye hedef tahtasına oturtuluyor. Hollandalıların tam da buna uyan bir tanımlaması var: KARAKTERMOORD*
Groenlinks Parti Başkanı bu konuda İlhan Tekir’in arkasında durduğu halde, haftalar sonra medyada bu olay manipüle edilmiş şekliyle tekrar gündeme getirilip, Türkler üzerinden yeni bir oyun oynanmak isteniyor. Bu akşam Eenvandaag programında bu konunun Özcan Akyol ile konuşulacağı duyuruldu. Parti içerisinde ‘dengesiz’ olarak görülen Amsterdam Groenlinks meclis üyesi Rutger Groot Wassink’in Twitter’dan İlhan Tekir’e savaş açması ise, medyada yürütülmeye çalışılan bu planın bir parçası olarak algılanıyor.
(*kasıtlı küçük düşürücü iftira, negatif algı yönetimi)
