Tekrardan aranıza geri döndüğüm için mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Sizlerle bu yolculuğa kaldığımız yerden devam etmekten heyecan duyuyorum. Siz okurlarımın katkısı ve desteği olmadan bu yazıların sadece kelimelerden ibaret olacağının da farkındayım. Lütfen, düşünce ve görüşlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin; bana ayrılan bu köşenin aramızda kuracağımız diyalogun bir parçası olmasını arzu ediyorum.
Sevgili okurlar, Haber Gazetesi’nin Ağustos 2020 sayısında bir veda yazıyla köşe yazarlığına ara verdiğimi duyurmuştum. Uzun bir aradan sonra tekrar yazmaya başlarken “Nerede Kalmıştık?” sorusu ile başlamak istedim. Bundan sonraki yazılarımda bu ara verdiğim dönemlerde yaşanan önemli gelişmeleri mukayese ederek geleceğe yönelik fütürist bir yaklaşım içerisinde düşünce ve görüşlerimi yazmak istiyorum.
Hayatın karmaşıklığı ve baş döndüren hızı içerisinde bazen sadece kendimize yönelebiliyoruz, bu yüzden “Nerede Kalmıştık?” sorusuyla başlamak benim için oldukça anlamlı bir soru. Bu soruyu sorma ihtiyacı, geçmişi hatırlamak ve geleceği daha bilinçli bir şekilde planlamak için önemlidir. Ancak, bu soruyu sormamın amacı sadece kişisel bir geri dönüş değil; aynı zamanda toplumsal düzeyde nerede durduğumuzu anlamak için de önemlidir.
Son yıllarda, dünyamız büyük değişimlere tanık oldu. Pandemi, iklim değişikliği, teknolojik ilerlemeler, toplumsal eşitsizlikler Rusya, Ukrayna savaşı ve daha pek çok karmaşık konu yaşamımızı şekillendirdi. Ancak bu zorluklarla mücadele ederken bana göre insanlık karar alma yeteneği ve dayanıklılığını da test etti. “Nerede Kalmıştık?” sorusunu bu noktada da önemli buluyorum.
Yeniden yazmaya başlarken gündemi meşgul eden gelişmeler üzerinden nerede olduğumuzu ve nerede durduğumuzu konumumuzu analiz eden yazılar yazmaya gayret edeceğim. Sağlık, çevre, ekonomi, kültür ve daha pek çok alanda neler olup bittiğini irdelemeye çalışacağım. Ayrıca, geleceğe dair ilham kaynağı olacak umut ve hedeflerimizi tayin edecek yazılar yazmaya özen göstereceğim. Hiç bir nesnel kaygı gütmeden, Avrupalı Türklerin içerisinde yaşadıkları ülkelerde daha güzel ve daha yaşanır bir sosyal düzene sahip olmaları için toplumsal birlikteliğe katkı sağlayan uyarılarıma devam edeceğim. Savunduğum ilke ve değerlerden taviz vermeden güne, gündeme dair, daha çok Avrupa Türklerinin geleceğiyle ilgili konularda düşünce ve görüşlerimi ifade etme fırsatı bulacağım.
Tekrardan aranıza geri döndüğüm için mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Sizlerle bu yolculuğa kaldığımız yerden devam etmekten heyecan duyuyorum. Siz okurlarımın katkısı ve desteği olmadan bu yazıların sadece kelimelerden ibaret olacağının da farkındayım. Lütfen, düşünce ve görüşlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin; bana ayrılan bu köşenin aramızda kuracağımız diyalogun bir parçası olmasını arzu ediyorum.
“Geleceği inşa etme amacıyla, toplumsal hafızamızı güçlendirerek birlikte neler başarabileceğimizi ve diaspora kültürüne uygun güçlü lobiler, güçlü sivil toplum örgütlerinin (STK) oluşturulmasına hizmet eden yazılar yazama gayret edeceğim. Önümüzdeki köşe yazılarında buluşmak dileğiyle!”