Bayramlar ortak değer ve milli gurura vesile olan milli ya’da dini günlerdir. Birleştiren, barıştıran, sevindiren ve coşkuyla kutlanan özel günlerdir bayramlar.
Çocuklar için yeni yeni kıyafetler, yeni yeni papuçlar, kolalı mendiller, bol harçlık ve şekerdir bayramlar. Sabah erken kalkılan, ailecek sofraya oturulan, sofra adabı bayramlar.
Sokak salıncaklarının kurulduğu, mahalle panayırıydır bayramlar. Pamuk şekercisinin, kağıt helvacının, baloncunun, elma şekercisi seyyar satıcıların sokalarda rızk bulduğu bereketli günlerdi bayramlar. Kız kaçıran mantar tabancası, ya’da çatapat sesleriyle cıvıl, cıvıl çocukların neşesiydi bayramlar…
Yetişkinler için tatile gitmek değil, eş, dost, akraba ziyareti, sılay-ı râhimdi bayramlar. Şimdi ki samimiyetsiz toplu mesajlardan önce, el öpmek vardı bayramlar da. Günler öncesinden uzakta ki yakınlara tebrik kartı göndermekti bayramlar.
AVM’lerde değil, mahalle bakkalında en fiyakalı kristalden kolanya şişesine kolanya doldurtmaktı bayramlar. Ailenin yoksa mahallenin büyüklerini ziyaret etmekti eski bayramlar. Dargınları barıştıran barış elçisiydi bayramlar.
Kabristanlarda ihmal edilmezdi eski bayramlarda. Şimdi de edilmiyor. Şehit yakınlarının ağıtlar yakarak mezar taşlarıyla bayramlaştığı bayramlar değildi o eski bayramlar. Bu kadar çok şehidi de yoktu eski bayram ve Kabristanların.
Eskiden bayramlarda fırınlar açık olmaz, ekmek’te çıkmazdı. Gazete de çıkmazdı. Farklı görüşlere birlikte yer veren bayram gazetesi vardı.
Hasıl-ı kelâm adet olduğu üzere değil de, gerçekten derin bir ah çekerek, nerde o eski bayramlar diyerek iç geçirenlerdenseniz, daha fazla “yarın bayram erken kalkın çocuklar” şarkısıyla avunmayın derim.
Kaybettiğimiz değerleri yaşamak ve yaşatmak için, kendi çapınızda da olsa farkındalık yaratmanızı teklif ederim.
Ne şimdi ki bayramların, ne’de vazgeçilmezi çikolata ve şekerlerin tadı kalmamış olsa dahi, bendeniz yine de tüm dostların Ramazan bayramını tebrik ediyor, bayramın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
İyi bayramlar.