Bu yıl yedincisi düzenlenen Venlolezing, her sene Venlo şehrinde yaşayan ve 35 yaşın altında olan bir genç tarafından yapılan bir konuşma. 2009’dan itibaren senede bir kez yapılan Venlolezing’in her sene Venlo’nun gelişiminde rol alan insanlara ‘ilham kaynağı’ olması amaçlanıyor.
Mevlana Celaleddin Rumi’nin şiirleri ve Malcolm X’in bir kaç sözü ile zenginleştirilen konuşmada Merve Karaman farklı konulara değindi.
Sınırlar
Ülke sınırlarının gerçek hayatta gözükmediği ve sadece haritada gözüktüğünü anlatan Merve Karaman, aslında gözükmeyen bu sınırlar yüzünden yılda binlerce insanın yaşam uğruna yola düştüğü ve bu yüzden Akdeniz’in mezarlığa döndüğü, Suriye’de yüzbinlerce çocuğun hayallerinin yerini ömür boyu sürecek kâbusların aldığını ve bu kâbusları hayatımız boyunca silemeyeceğimizi anlattı. Ülke sınırlarını sonsuz açmamız çözüm değildir, fakat kalbimizin sınırlarını açabiliriz. Kalbimizin sınırlarını açtığımızda dünyanın sınırları kendiliğinden açılır, çünkü insan değişirse dünya değişir.
Medya
Medya’nın kitlelerin beynini kontrol ettiğini ve algı oluşumunda büyük rol aldığını anlatan Merve Karaman, medyanın amacının haber sunmadan para kazanmaya döndüğünü, bu yüzdende doğruların sansasyonel başlıkların altında kaldığını anlattı.
Karakter
“İnsanlar farklı karakterlerden oluşur, aynı şekilde şehirlerinde karakterleri vardır. Bir şehrin karakteri orda yaşayan medeniyete bağlıdır, şehir içinde barındırdığı medeniyet ile oluşur, bu medeniyeti de insanlar oluşturur. İnsanların karakteri ne kadar sağlam olursa, şehrin karakteri bu kadar sağlam olur.
Küreselleşmeye rağmen yalnızlık
CBS’in araştırmasına göre Limburg eyaletinde insanların yarısının birbirine güvenmediği açıklandı. İnsanlara olan güven eksikliği insanların daha çabuk toplumdan geri çekilip soyutlanmalarına ve partisipasyonun azalmasına sebep olduğunu biliyoruz. Yalnızlıkla başa gelebilmek için birbirimize olan güvensizliğin güvene dönüşmesi gerekmektedir. Birbirimizi tanımak ve anlamak daha fazla sevgi ve sabra yol açar ve bu da birliği sağlamlaştırır. Birbirimize güvenmek ve partisipasyon Venlo’nun daha sağlam bir karaktere sahip olmasını sağlayacaktır.
Kültürel zeka
Tanımamak ortaya belirsizlik ve anlaşılmazlık çıkarır, bu da güvensizliğe neden olur. Kültür ve karakter farklılıklarını zenginlik olarak görmemiz gerekiyor, çünkü bunlar gerçek manada zenginliktir. İşletme Yüksek Lisansım için yaptığım araştırma kültürel zeka (cultural intelligence) hakkındaydı ve bu konu ile yakından ilgili. Kültürel Zeka bir insanın etkin çalışma ve farklı kültürel bağlamlarda durumu yönetebilme yeteneğidir. Kültürel zekası yüksek olan insanlar daha güçlü bir adapte olabilme yeteneğine sahiplerdir ve değişik kültürlerle etkileşim halindeyken daha az strese girdikleri araştırılmıştır. Kültürel zekayı geliştirmek yurtdışında yaşamakla ve değişik kültürden olan insanlarla bir araya gelerek mümkün.
Bir şehrin insanlarının kültürel zekası ne kadar yüksek olursa, anlayış ve uyum daha fazla olmakla beraber insanların kendine güveni ve diğer insanlara güveni artmakta. Bu insanlarda partisipasyonu arttıracaktır.
Kardeş şehir
Bu yılın Venlo konuşmacısı Merve Karaman konuşmasının sonunda Venlo olarak başka bir ülkede bir şehri kardeş şehir edinmeyi önerdi. Böylelikle o şehrin kalkınmasına yardım etmenin yanı sıra Venlo halkının kültürel zekasının yükselmesi sağlanır. Bu sayede şehir olarak daha sağlam bir karaktere sahip olunacağını ve insanların birbirinin dış görünüşe bakmak yerine karakterine bakarak birliği güçlendirmeyi önerdi.
“Dünyada bir şeyler değiştirebilmek için, önce insanın değişmesi gerekir, çünkü insan değişirse dünya değişir. İnsanlara sınırları kapalı tutarak ve düşünmeden sansasyonel haberlere inanarak yardımcı olamayız. En azından sevgi besleyip kalbimizin sınırlarını açabiliriz, böylece dünyanın sınırları kendiliğinden açılacaktır.”
“Bir gemi limanda güvendedir, fakat geminin yapılma amacı bu değildir. Ne kadar çok Venlolu insan yurtdışına giderek kültürel zekasını yükseltirse, uluslar arası şirketlerde dünya üzerinde rol oynayacaklardır. Şehir olarak bu yolda ilerleriz.
İnsan değişirse Venlo değişir, Hollanda değişir, Avrupa değişir ve Dünya değişir.
Hep beraber Venlo’yu haritaya koyalım, karakterli ve sınırsız, kardeş şehrimizle birlikte. Bu her iki şehir için avantaj sağlayacaktır ve paylaşarak birbirimizden çok şey öğrenebiliriz. Ekonomi kötü ve verecek çok az maddiyatımız mı var? Unutmayın ki vermemek daha da azdır! Paylaşım konusunda sonuçta çok iyiyiz: sosyal medyada paylaşım üstüne paylaşım yapmaktayız. Bunun yanına maddiyatımızı da paylaşabiliriz ve farklılıkları zenginlik olarak görmekle manevi olarak ta. Ülkeler arası sınırlar kalbimizde sınır oluşturmamalı.
Sonuç olarak hiç bir şey kaybetmeyeceğiz, belki bir kaç Euro veya bir kaç saat. Fakat kazanabileceğimiz o kadar minik çocuğun kalbi var ki, umutsuz ve tek rüyaya sahip olan: surviving the day (hayatta kalabilmek). Bunun karşılığında bize dönecek olan şey bizi daha zengin yapacaktır. Biz sadece Venlolu değiliz, aynı zamanda dünya vatandaşıyız. Sadece peynir ve lale ihracatı değil; bilgi ve tecrübe paylaşımı gençlerimizin gelişiminde büyük rol alacaktır. Karşılıklı anlayışı geliştirecek ve farklardan zenginlik ve güç çıkartacak bir oluşum olacaktır. Hayatında çikolatanın tadına bakmamış çocuklara çikolatanın tadını öğretmek, onların gözlerindeki ışıltının sebebi olmak. Buna değmez mi?”
www.venlolezing.nl sitesinden geçtiğimiz yılların Venlolezing’lerini okuyabilir ve izleyebilirsiniz.
Nijmegen Radboud Üniversitesi’nde çifte mastır yapan Merve Karaman, geçtiğimiz haftalarda İşletme Mastır’ını bitirdi, Hukuk Mastır’ını ise bitirmek üzere. Yıllardır Venlo’da aktif olan, aynı zamanda gazetemizin redaktörlerinden de olan Merve Karaman, IQRA Venlo Gençlik Kolu kurucusu ve HDV Gençlik yönetim kurulu üyeliği yapıyor. Geçtiğimiz belediye seçimlerinde politikada hiç yokken başarılı bir kampanyayla Venlo Meclis Üyeliği’ne seçildi.
