Ramazan ayı kazasız belasız bitti demek isterdim, fakat ramazan öncesinden sonuna kadar dünyadaki bilinen caniler, eşkıyalar ve vicdansızlar durmadı; yalan söyledi, zulmetti, can aldı ve insanlığa ihanet etti.
Sözde mazlumun yanında olduklarını iddia eden liderler koca koca laflar ettiler. Bu zulümlere son vermek ve barışı sağlamak için ellerinden geleni yaptıklarını kitlelere üzüntülü bir ses tonuyla, bazen de inandırıcı olmak adına gözyaşları eşliğinde ifade ettiler. Tabii ki, timsah gözyaşlarıyla.
Ramazan bitti ve maalesef zulüm, katliam ve soykırım Filistin’de, Ukrayna’da, Uygur’da, Irak’ta ve Myanmar’da devam ediyor.
Hollanda’da ramazan ayı boyunca her gün, irili ufaklı Hollanda Türk Sivil Toplum Örgütleri, aynı kişilerle (iki yüz kişiyi geçmeyen) bol şatafatlı, bol israflı ve bol resim çekme amaçlı iftar programları düzenlediler. Samimi ve amacına uygun olarak düzenleyenlerin iftarlarını Allah kabul etsin. Elbette bu yazımda, hakkını verenleri tenzih ederim. Örneğin, HOTIAD iş adamı derneği tam anlamıyla mütevaziliğiyle israftan uzak ve amacına (sevap, birlik, lobi ve network) hizmet eden bir iftar düzenledi. Yönetimine ve organizasyonu gerçekleştirenlere tebriklerimi sunarım.”
Türkiye’deki yerel seçimler sona erdi ve yerel yöneticiler, mazbatalarını alarak görevlerine başladılar. Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesi, Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesi, Edirne’deki bir belde ve Sivas’taki bir seçim bölgesindeki seçimler 6 Haziran’da tekrarlanacak.
Yurdumuz Hollanda’da hükûmet kurma görevini alan (Richard van Zwol ve Elbert Dijkgraaf) bu hafta da çalışmalarına devam ettiler. Geçtiğimiz hafta, PVV, VVD, NSC ve BBB partilerinin liderleriyle tek tek görüşmeler gerçekleştirdiler. Bu görüşmelerde çıkacak ortak konuları birleştirerek dört partinin liderleriyle bir araya gelecekler.
Tabii ki, devasa sorunlarla karşı karşıya oldukları gerçeği de ortada. Örneğin ekonomi, tarım, sığınma ve göç, karbondioksit (C2), sosyal güvenlik, sağlık hizmetleri, toplu konut, iyi yönetim, güvenlik, finans, hukukun üstünlüğü, uluslararası/iş ortamı ve mülteci dosyaları gibi zorlu konular mevcut. PVV lideri Geert Wilders’in demokrasiye ve anayasaya aykırı mültecilerle ilgili açıklamalarının, hükûmet kurma işini kolaylaştırmadığı da ortada. Şahsi kanaatim, oldukça zor ve belki de imsakiz bir görevle uğraşıyorlar. Meclis (Tweede Kamer) başkanı (Richard van Zwol ve Elbert Dijkgraaf) için bu içerikli konuşmalar için mayıs ortasına kadar süre verdi. Bay Van Zwol’un ifadesine göre, bu sekiz haftalık süreye riayet edeceklerine yönelik umutlarımız var dedi. Hayırlısı olsun diyelim.
Yukarıda belirttiğim gibi, Ramazan’dan önce canımızı çok acıtan bir konu Filistin meselesidir. Bu konuyla ilgili artık çözüm umudumu Müslüman ülkelerden kestim. Yine de çözümü gayrimüslim vicdan sahibi insanlar ve ülkeler bulacaktır. Güney Afrika’nın Lahey Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı soykırım davası açarak İsrail’i geri adım atmaya zorlaması gibi, diğer ülkeler ve insanlar da benzer adımları atacaktır.
Orta Amerika ülkesi Nikaragua Cumhuriyeti, Batılı Ülkeleri İsrail’in Gazze’deki Soykırımına Destek Vermekle Suçladı. Müslüman olan ülkeler ise maalesef boş laflar dışında bilerek isteyerek hiçbir şey yapmadı, ya da yapamadılar.
Anavatanımız Türkiye bile halkın çoğunluğunun İsrail’le olan ticaretin hemen durdurulması yönünde olduğu halde yerel seçimleri bekleyerek gıda, tekstil gibi ürünler dışında kısmi ticari sınırlamalar (ambargo) getirdi. Yetmez ama sanırım ülkedeki ekonomideki sıkıntılar anca bu kadarına müsaade ediyor.
Oysa Nicaragua, Hollanda, Almanya, Kanada ve Birleşik Krallık’ı, İsrail’in Gazze’deki Filistin halkına karşı soykırımda ortaklık yapmakla suçladı ve bu durumu Uluslararası Adalet Divanı’na taşıdı. Bu ülkeler, İsrail’in işgaline silah tedariki ile destek vermekle suçlanıyorlar.
Arap dünyası haber sitesi Al Mayadeen’in belirttiğine göre, bu ülkelerin listesinde dikkat çeken bir eksiklik ise İsrail’in en önemli müttefiki olan Amerika Birleşik Devletleri’nin bulunmamasıydı. Tabii ki, İsrail’in en büyük ve kayıtsız şartsız desteği Amerika’dır. Bu listede olmaması, birçok kişi için bir muammadır.
Nicaragua, ‘batılı güçleri’ daha önce Gazze’deki Soykırım Sözleşmesi’nin açık ihlallerinde ortaklık yapabileceklerini uyarmıştı. Suçlanan ülkeler, İsrail’in ‘soykırımsal suçlar işlemekle’ mümkün olabileceği silah ve mühimmat tedarikini derhal durdurmalıdır; Latin Amerika ülkesi Nicaragua bu konuda iddia ediyor.
Nicaragua’ya göre, ülkeler, (potansiyel olarak) insanlık suçları işleyen bir ülkeye silah tedarikini durdurma yükümlülüğü altındadır. Bu, Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’ndaki İsrail’e karşı Güney Afrika soykırım davasındaki geçici karara atıfta bulunmaktadır.
Mahkeme, İsrail’e Gazze’de soykırımı önlemek için tüm önlemleri alması için bir ara karar verdi. İsrail’in nasıl hareket ettiğine dair detaylı bir rapor sunması için bir ay içinde harekete geçmesi gerekiyor.
Ayrıca Nicaragua’nın bu adımı, uluslararası camiada İsrail’in Gazze’de işlediği bu insanlık suçuna ne karar çıkar belli değil, ancak bu ve buna benzer adımlar çoğalırsa kesinlikle bu vahşet zulüm bitecektir.
Barış içinde güzel bir dünya dileğiyle geçmiş bayramınız kutlu olsun
Sağlıklı, huzurlu ve ille de barış içinde kalın.
Previous PostKötü günler gelmesin ve hayatımızın her günü bayram tadında geçsin
Next PostİSLAMİYET ve AVRUPA KITASI