1997 yılında Hollanda’da faaliyet gösteren Türk kökenli tur operatöründe göreve başladığımda henüz 19 yaşındaydım. Kuşadası ve Alanya Hollandalı turistlerin en gözde beldeleri haline gelmişti. Haftalık İstanbul seferleri olmasına rağmen Hollandalılar tarafından tercih edilmemekteydi. Korkuları vardı, çekimser ve ön yargılı yaklaşım sergiliyorlardı. Her sene, özellikle sezonun başlamasıyla teröristlerin turistik bölgeleri hedef göstererek patlayan bombalar ve devamında Hollanda medyasında ana sayfaya yansıyan menfi haber başlıkları… Hollandalı medya sahipleri malumunuz pek severler Türkiye aleyhine haberler yayınlamayı.
Devamında tüm seyahat sektörünü etkileyen iptaller, tarih değişiklikleri, yolcuları ikna cabaları. Her sene aynı hadiseleri yeniden yaşamak sektörü ve ülkemizi çok etkilerdi.
Yıllardır İstanbul’u yıl bazında defalarca ziyaret eden, tüm gelişmeleri yakinen takip eden ve tüm turistik bölgeleri defalarca gezmiş, köklü tarihimize, gastronomiye meraklı biri olarak ofise gelen müşterilerimize İstanbul’u neden tercih etmeleri gerektiğini samimiyetimle ve tecrübelerim eşliğinde paylaştım. İkna olan müşterilerimizin tatil dönüşü arayarak heyecanla teşekkür etmeleri ve ilk fırsatta tekrardan dönmek istemeleri, hatta döner dönmez yeniden rezervasyon yapmaları işime dört elle sarılmama sebebiyet verirdi. Bir anda İstanbul’a 4-6 veya 7 günlük seyahatlere ciddi bir talep oluşmaya başladı 2000’li yılların başlarında.
Metropol şehir olarak bilinen İstanbul aslında pratikte çok yönlü eksiklerin olduğu gerçek ile yüzleşiyordu. Paris, Londra, New York gibi metropolitan şehirlerle aynı konuma gelebilmek ve uluslararası turizm ve ticari trafiğe müspet cevap verebilmek için ciddi yatırımlara başlanmıştı bile. Maalesef Türk toplumunun fazla yurtdışı tecrübesi olmaması, yabancı kültürleri tanımaması ve yabancı dil eksikliğin vermiş olduğu etkiyle arz ve talepleri yanlış veya eksik değerlendirme ile yatırımlar yapıldı. Son yıllarda birçok yabancı ülkelere *vize talebinin kalkması ile yurtdışı eğitimleri, seyahatleri çoğaldı ve yurttaşların kendilerini geliştirmesi, objektif bakış açısı ile daha profesyonel mikro ve makro yatırımları faaliyete geçirdiler.
*Türk Pasaportu, 111 varış noktası ile Dünya’nın En Güçlü Pasaportları listesinde 2022 itibariyle 56. sırada yer alıyor. Bu da demek oluyor ki dünya üzerindeki 195 ülkeden 111’ine vizesiz ya da kolayca alabileceğiniz e-vizeler sayesinde seyahat edebilirsiniz.
Özellikle kültürümüzü, tarihçemizi dikkate almayan, hatta sahiplenemeyen bir zihniyet vardı. Otellerde Türk müziği dahi çalınmazdı. Otel çalışanları yabancılar tercih etmiyorlar deyip Türklere tepki gösterirlerdi. Bilmedikleri hususları nasıl talep etsinler? Oysaki, Türkiye’den dönen müşterilerimiz şirkete telefon açarlar ve aldıkları Türk albümleri benimle paylaşırlardı. Mustafa Sandal, Serdar Ortaç, Ajda Pekkan, Kenan Doğulu çok seviliyordu. Bu önyargıyı kırmak yıllarımızı aldı. Turkish Hospitality kavramını hep eksik sunduk maalesef. Son yıllarda özümüzü sahiplenerek Türk misafirperverliğini daha doğru sunmaya başlamış olmamız güzel bir gelişme.
İstanbul son yıllarda çok önemli yatırımlar ile bir anda parladı ve ciddi bir turist sayısına ulaştı. Bizi diğer ülkelerden ayırt eden ayrı bir özellik ise Türk dizi ve film sektörünün başarısı Latin Amerika’dan Ortadoğu ülkelerine memnun edici bir global başarı elde ediyor ve ülke tanıtımında turist sayısına güzel bir sinerji oluşturmuş vaziyette.
Görüştüğüm birçok yabancı Türk dizilerine olan hayranlığını dile getirip hatta Türkçe diline merak uyandırdığını ve öğrenmeye başladıklarını belirtiyorlar. Gurur verici bir gelişme.
Kongre ve fuar turizminden tutun, sağlık, kültür & tarih, hava ve su sporları, yat, inanç turizminden gastronomiye kadar birçok dalda talepleri müspet karşılıyor olmamız ve mütemadiyen yatırımlara devam edilmesi arz ve talepleri yükseltmektedir.
Son olarak 21 Ekim 2021 tarihinde faaliyete geçen Galataport İstanbul, 1,7 milyar dolarlık yatırım tutarı ile Boğaz kenarında 1,2 km’ye sahip sahil şeridini kapsayan, dünyanın en önemli destinasyon projeleri arasında yer alıyor. Galataport İstanbul, şehrin merkezinde dijitalleşme ile günlük hayatı kolaylaştıran tüm imkânlarını ve son teknolojileri bir arada sunan bir ekosistem sunuyor.
Galataport İstanbul erişilebilir ve düşük katlı yapıları, mahalle konseptinde tasarlanmış, bölgenin tarihi dokusuyla uyum içindeki mimarisi, alternatif ulaşım olanakları gibi birçok özelliği ile ziyaretçilerine, “nefes alan” sağlıklı ve güvenli bir kültür-sanat, çalışma, alışveriş ve yeme içme deneyimi sunuyor.
Dünya çapındaki benzer projeler için bir ilham kaynağı olan proje, dünyada ilk kez hayata geçirilen ve özel bir kapak sistemi ile yerin altında kurgulanan terminale ev sahipliği yapıyor. Tarihi liman ise İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı olmaya devam ediyor.
Projenin ayaklarından birini oluşturan 2400 araç kapasiteli yer altı otoparkı da şehrin park sorununun çözümüne katkı sağlıyor.
Galataport İstanbul, 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak. Proje kapsamında mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun da İstanbul’u ziyaret edeceği öngörülüyor.
Bu yıl 2. kez organize edilen TIF (Tourism İnvestment Forum) etkinliğinde konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin şu anda dünyanın en etkili ve en fazla tanıtım yapan ülkesi olduğunu belirtti ve devamında “Galataport şu anda 200’ü aşkın gemi rezervasyonuna sahip. Bu sayıyı da ikiye katlayabileceğimizi biliyoruz. Bu da İstanbul için yeni bir port ihtiyacının göstergesidir. Bu ihtiyacı karşılayabilmek için hemen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız ile bir planlama yaptık ve Yenikapı’da yeni bir port için çalışmalara başlandı” dedi.
Ersoy, Michelin Rehberi’nin İstanbul yeme-içme sektörüne gösterdiği bu ilgiye de dikkati çekerek, “Tamamen bağımsız ve gizli Michelin denetçileri tarafından takip edilen kapsamlı süreç sonunda rehberde yer alacak işletmelerimiz, 11 Ekim’de düzenlenecek törenle açıklanacak.” ifadelerini kullandı.
Dubai ve Estonya’dan sonra MICHELIN Rehberi’nin mercek altına aldığı ve müfettişler tarafından gastronomisi ön plana çıkarılacak 38. destinasyon İstanbul oldu. Michelin, seçilen ilk restoranları 11 Ekim 2022’de açıklayacak olan MICHELIN Rehberi İstanbul’u duyurmanın mutluluğunu yaşıyor. İstanbul’da seçilen ilk restoranlar 11 Ekim 2022’de açıklanacak.
MICHELIN Rehberleri Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec, konuyla ilgili olarak, “İstanbul, tarihi, kültürü ve kültürler arası karakteriyle yüzyıllardır dünyanın gözlerini kamaştırıyor. Haliç’ten Boğaz’ın iki yakasına uzanan bu medeniyet köprüsü, kıtalar arası diyaloğu kolaylaştırırken insanların yeni ve eski bilgi birikimlerini gelenek ve tariflerle buluşturuyor. Birinci sınıf gastronomik destinasyon niteliğindeki İstanbul, MICHELIN Rehberi’nin bu adımıyla dünyanın her yerindeki gurmelerle buluşacak. Benzersiz bir yemek karakterini şekillendiren kadim gelenekler ile genç, açık fikirli ve yaratıcı yeteneklerden beslenen İstanbul mutfağı, ekibimizi hayranlık içinde bıraktı” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu TUIK’in istatistiklerine göre ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2019 yılında bir önceki yıla göre %13,7 artarak 51 milyon 860 bin 42 kişi oldu. 2022 yılında 32 milyon turist ve 27 milyar dolar gelir beklenmekte.
COVID-19 salgını sonrası sadece Türkiye değil dünyada dinamiklerin değişmesi gündemdeyken Türkiye bu durumu çok iyi yönetebildiğini gün geçmiyor ki takip ediyoruz.
Türkiye, kaos ve kriz yönetiminde yıllar yılı başarı ile üstesinden gelebilen ender ülkelerin başında geliyor. Mütemadiyen önümüze bakmak ve tüm gelişmeleri takip etmek, destek vermek ve yapıcı eleştiri ile ilerlememiz gerektiğini vurgulamak gerekmektedir.
Yahya Kemal Beyatlı’nın bu eserini hepimiz biliriz;
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer
Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer
Tebessüm ile söylemem gerekirse trafiğinden nefret etsek dahi öyle aziz, biriciktir İstanbul.
Meltem Şat kimdir?
MELTEM ŞAT Hollanda Maastricht doğumlu. Uzun yıllar Hollanda’da yaşadıktan sonra 10 yıl önce İstanbul’a taşındı. Şu an ağırlıklı olarak yabancılara genel danışmanlık ve çeviri hizmeti sunuyor.