İl Genel Meclisi Seçimlerini Doğru Okumak

Hollandalı seçmenler 20 Martta il genel meclisleri ve mahalli su idareleri üyelerini belirlemek için sandığa gitti.

Bu seçimlere seçmenlerin ilgisi geçmiştekilere oranla daha da yüksek oldu. Nitekim bu seçimlerde seçmenlerin % 56,1’i sandığa giderek oyunu kullandı.

Bu oran dört yıl önceki seçimlerde ancak % 47 düzeyinde kalmıştı. Bu göreceli yüksek katılımın sebep ve sonuçlarını burada analiz edip, seçimlerin hem Hollanda’nın geneli hem de Hollanda Türk toplumu için ne anlama geldiğini değerlendirmeye çalışacağız.

Bu seçimler her zamankinden daha fazla olmak üzere bir genel seçim havasında geçti. Her partinin 12 farklı vilayette farklı farklı hedefleri olmasına rağmen, yerel lider ve adaylardan ziyade siyasi partilerin liderleri gerek görsel, gerekse yazılı basında genel politikalar üzerinden kampanya yürüttüler.

Bu durumun en anlaşılır sebebi kuşkusuz yeni seçilecek il genel meclisleri üyelerinin Birinci Meclis (Senato) üyelerini seçecek olmalarıydı. Bu durum, özellikle iktidar açısından oldukça büyük bir öneme haizdi.

Şayet kamuoyu yoklamalarında da görüldüğü gibi bir sonuç çıkacak olursa iktidar Birinci Mecliste de çoğunluğu kaybedecek ve çalışamaz hale gelecekti.

İşte bundan hareketle tüm liderler sahaya inip seçimlerin bir genel seçim havasında geçmesini sağladılar. Artık bu iktidar için bir nevi güvenoylamasına dönüşmüştü. İşte bu şartlarda girilen yarışın sonunda iktidar partileri kaybeden oldular.

Senatoda azınlığa düşen iktidar

Önce Birinci Meclisin muhtemel sandalye dağılımına bir göz atalım. Seçimlere ilk defa katılan aşırı sağ parti FvD (Demokrasi Forumu) 13 sandalye ile en yüksek temsil hakkına sahip olurken, onları iktidarın büyük ortağı ve Başbakan Rutte’nin partisi VVD 12 sandalye ile takip etmektedir.

ilk defa katılan aşırı sağ parti FvD (Demokrasi Forumu) 13 sandalye ile en yüksek temsil hakkına sahip olurken, onları iktidarın büyük ortağı ve Başbakan Rutte’nin partisi VVD 12 sandalye ile takip etmektedir.

Groen Links (Yeşil Sol) ve CDA (Hristiyan Demokrat Birlik) 9’ar, PvdA (İşçi Partisi) 7, D66 6, ırkçı PVV 5, CU (Hristiyan Birlik) 4, Hayvanlar Partisi 3, 50PLUS 2 ve tutucu Hristiyan parti SGP de 1 sandalye ile temsil edileceklerdir.

Bu tabloya bakınca iktidar partilerinin 75 sandalyeli Birinci Mecliste toplam üye sayısının 31’de kaldığını göreceğiz ki, bu da karar alabilmek için yeterli sayı 38’in çok altındadır.

Hollanda gibi uzlaşma kültürünün hakim olduğu bir ülkede bu durum pek fazla önem arz etmiyor gibi görünse de, muhtemel desteğine ihtiyaç duyulan partilerin iktidar ve onun politikaları konusundaki yaklaşımları uzlaşmanın çok zor olacağına işaret etmektedir.

Koalisyon için aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık ikilemi söz konusudur. Nitekim başbakan Rutte de durumun farkında olarak “anlaşılan çok kahve içeceğiz” deme ihtiyacı hissetmiştir.

Artık içilen kahvelerin hatırının olup olmayacağını ilerleyen zamanlarda hep birlikte göreceğiz. Her ne kadar seçimlerin iki büyük galibi FvD ve Groen Links dışında kimse istemese de bir erken genel seçim bile gündeme gelebilir.

Şayet muhtemel erken seçimden de aynı sonuçlar çıkarsa yeni bir koalisyon oluşturmak neredeyse imkansız hale gelir. Ama burası Hollanda, mutlaka bir yolunu bulup koalisyonu oluştururlar.

Devlette devamlılığın esas olduğu bir ülkede de herkes biraz taviz vermeyi göze alır.

DENK Hareketi Senatoda temsili kıl payı kaçırdı

Şimdi de bu seçim sonuçlarının biz azınlık grupları için ne anlama geldiğine bir bakalım.

Bu seçimlere azınlık gruplarına hitap eden iki parti ilk defa katıldılar. Bunlar Tunahan Kuzu’nun liderliğindeki Denk Hareketi ve sadece Kuzey ve Güney Hollanda vilayetlerinde seçimlere katılan NIDA’ydı.

Maalesef iki parti de beklenen desteği alamadı. Denk Hareketi Kuzey Hollanda, Güney Hollanda, Utrecht ve Flevoland vilayetlerinde birer sandalye elde ederken NIDA hiç varlık gösteremedi.

Denk Hareketinin 4 sandalyesi de ne yazık ki Birinci Mecliste temsile yetmedi. Şayet DENK ve NIDA ortak hareket edebilmiş olsalardı ortaya çok farklı bir tablo çıkardı. Hele hele DENK’in bir çok vilayette çok az bir oyla sandalye kaybetmesi göz önüne alındığında bunun önemi daha da net anlaşılacaktır.

Sonuç olarak yapılması gereken DENK yöneticilerinin seçim sonuçlarını doğru okuyup ona göre toplumun geneline hitap eden politikalar üretmeleri ve usluplarını da yumuşatmalarıdır, zira konuştuğum bir çok kişi salt sert buldukları uslup yüzünden DENK’e oy vermek istemediklerini ifade etmektedirler.

Bu sonuçlara sadece DENK’in başarı veya başarısızlığı açısından bakarsak büyük resmi görmemiz mümkün omayacaktır. Aslında DENK’in kendisi bir sonuçtur. Zira DENK ve çevresinde siyaset yapanların ekserisi daha yakın zamana kadar özellikle sosyal demokrat partiler olmak üzere farklı partilerde aktiftiler.

Daha da önemlisi DENK’in hem siyasi lideri Tunahan Kuzu hem de Genel Başkanı Selçuk Öztürk PvdA’yı farklı platformlarda temsil etmekteydiler. Onlarla birlikte farklı partilerde ciddi pozisyonlarda bulunmuş bir çok (Türk) siyasetçi partilerinden istifa edip ya DENK’e katılmışlar ya da siyaseti bırakıp köşelerine çekilmişlerdir.

Bunlardan birisi de bu satırların yazarıdır. DENK Hareketinin muşruiyeti de bu gerçeğe dayanmaktadır.

Asıl tehlike

Üzerinde durulması gereken bir diğer husus da yükselen ırkçılık ve aşırı sağın kılık değiştirmesidir. Daha bir kaç yıl önce ortaya çıkan, eylem ve söylemleriyle hem elit hem de ayrıştırıcı olan FvD seçimlerden birinci parti olarak çıkmıştır ki, asıl kaygı duyulması gereken de budur.

Kampanyasını, gerçekleşmesi mümkün olmayan göçmen karşıtlığı ve iklim politikalarına muhalefet üzerine oturtan bu parti her zaman sağduyunun hakim olduğu Hollanda’da sandıktan birinci parti olarak çıktı maalesef.

Daha düne kadar ırkçının daha aptalı Wilders’in yükselişinden kaygı duyarken, şimdi daha rafine bir ırkçı ile karşı karşıyayız. Durum onu gösteriyor ki bununla da kalmayacağız.

Zira diğer partiler nasıl PVV’yi zaman zaman taklit ettilerse, onları da zamanla taklit etmeye başlayacaklardır. İşte asıl tehlike de budur.




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!