Hollanda’da Aşırı Sağ ve PVV’nin normalleşmesi bir tehdit mi?

Hollanda’da aşırı sağın normalleşmesi, toplumda ayrıca büyük bir kutuplaşma ve güvensizlik ortamı yaratıyor. Göçmen karşıtlığı, İslamofobi ve ulusal kimlik vurgusu gibi konular, artık daha geniş kesimler tarafından destekleniyor. Bu durum, toplumda kutuplaşmayı ve gerilimi artırarak, demokratik değerlerin zayıflamasına yol açıyor.

Hollanda’da aşırı sağın yükselişi ve farklı kesimler tarafından normalleştirilmeye çalışılması, yıllardır barış içinde yaşadığımız bu ülkenin demokratik hukuk düzeni için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Aşırı sağ tehdidinin normalleşmesinde ise medyanın rolü çok büyük.  Hollanda’nın dışındaki diğer ülkelerde Geert Wilders ve partisinin aşırı sağ hatta faşizan tutumu konuşulurken iktidara gelen PVV Hollanda’dak medya eliyle normalleştiriliyor. Yeni kurulacak olan koalisyonla birlikte PVV’nin göçmen karşıtı ve İslam karşıtı politikaları, aşırı sağcı ideolojilerin toplumda yayılmasına ve normalleşmesine de ayrıca neden oluyor.

AIVD’nin raporlarına göre, aşırı sağcı gruplar millî güvenliğe ve demokratik hukuk düzenine büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu gruplar, ırkçılık, antisemitizm, yabancı düşmanlığı ve ultranasyonalizm gibi antidemokratik düşünceleri benimseyerek, toplumda kutuplaşma ve gerilimi artırıyor. Aşırı sağcılar, demokratik olmayan yöntemlerle hedeflerine ulaşmaya çalışırken, bu durum demokratik kurumlara olan güveni zedeliyor.

PVV’nin iktidara gelmesi, Hollanda’da aşırı sağın normalleşmesini hızlandırdı. Geert Wilders’ın liderliğindeki parti, uzun süredir İslam’ı “faşist bir ideoloji” olarak nitelendiriyor ve Hollanda’nın İslamlaşmasını önlemek için sert önlemler alınması gerektiğini savunuyor. Ancak, Hollanda medyası ve kamuoyu, PVV’nin aşırı sağcı kimliğini vurgulamaktan çekiniyor. Bunun yerine, PVV’nin politikalarını “sağ popülist” veya “milliyetçi” olarak nitelendiriyorlar. Bu dil değişikliği, aşırı sağın toplumda daha kabul edilebilir hale gelmesine katkıda bulunuyor.

Aşırı sağcı gruplar, sosyal medya ve sohbet uygulamaları üzerinden örgütlenerek, gençler arasında etkilerini artırıyor. AIVD’ye göre, bu gruplar sistematik olarak nefret söylemi yayarak ve toplumu korkutarak, demokratik hukuk düzenini baltalıyor. Wilders ve PVV, bu tür yöntemleri kullanarak, aşırı sağcı ideolojileri toplumda normalleştiriyor. Aşırı sağcı grupların mesajları, sosyal medya sayesinde geniş kitlelere ulaşarak, toplumsal kutuplaşmayı ve gerilimi artırıyor.

Hollanda’da aşırı sağın normalleşmesi, toplumda ayrıca büyük bir kutuplaşma ve güvensizlik ortamı yaratıyor. Göçmen karşıtlığı, İslamofobi ve ulusal kimlik vurgusu gibi konular, artık daha geniş kesimler tarafından destekleniyor. Bu durum, toplumda kutuplaşmayı ve gerilimi artırarak, demokratik değerlerin zayıflamasına yol açıyor.

Aşırı sağın normalleşmesi, sadece Hollanda için değil, Avrupa genelinde de alarm verici bir durumdur. AIVD’nin raporları, aşırı sağcı ideolojilerin demokratik hukuk düzeni için ciddi bir tehdit oluşturduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle, medyanın ve siyasi partilerin bu konuda daha duyarlı olması ve aşırı sağın etkilerini azaltmak için kararlı adımlar atması gerekmekte. Aksi takdirde, Hollanda’nın demokratik değerleri ve toplumsal uyumu büyük zarar görecek gibi duruyor.




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!