Hollanda Mart ayında yapılacak olan tarihi seçimlere hazırlanıyor. Bu seçimler Hollanda tarihinin en ilginç seçimleri olmaya aday. Neden mi? İşte size 10 neden:
- Son aylarda yapılan anketlerde ilk defa ırkçı bir parti birinci parti olarak önde gidiyordu. PVV hiç bir üyesi olmayan tek adam liderliğinde bir parti. PVV’nin milletvekilleri sık sık yolsuzlukla gündeme gelmesine rağmen yükselişte kalmayı başardı. Ancak seçimlere bir ay kala PVV’nin anketlerde gerilemeye başladığı görüldü. Bunda en etkin rolün ABD’de Trump’un iktidara gelmesiyle ortaya çıkan görüntüler olduğu iddia ediliyor. Hollanda halkı her şeye rağmen sağduyuyu mu seçecek?
- Hollanda’da ilk defa Türklerin öncülüğünde kurulan bir parti seçimlerde ciddi bir aday olarak karşımıza çıkıyor. Kurucuları Türk kökenli olmasına rağmen Faslı, Surinamlı ve Hollandalıları bünyesine alan DENK’in seçimlerde kaç sandalye çıkaracağı en çok merak edilen konulardan biri. Göçmen kökenli seçmenin bilinen anket kuruluşları tarafından nabzının tutulamaması ise belirsizliği ve heyecanı büyütüyor.
- Hollanda tarihinde ilk defa seçmen listelerinde başörtülü kadınlara yer verildi. Özellikle son zamanlarda Avrupa’da başörtüsünün kamusal alanda yasaklanması konusu gündeme getirilirken bu ilkin nasıl sonuçlanacağı merak konusu. Eğer başörtülü bir aday Meclis’e girebilirse DENK Partisi bir ilki daha gerçekleştirmiş olacak. Araştırmalara göre Hollanda’da giderek artan İslamofobik saldırıların büyük bir kısmı başörtülü kadınlara yönelik. Bu yüzden başörtülü bir milletvekilinin seçilmesi topluma bir mesaj niteliği taşıyacak. Ancak anketlere göre başörtülü bir adayın seçilme şansı sadece tercih oylarıyla mümkün görünüyor.
- Bu seçimler sosyal medyayı etkin kullanma yarışına dönüşmüş durumda. Sosyal medya aracılığı ile seçmenle iletişime geçmek siyasiler arasında gittikçe yaygınlaşmaya başladı. Kendi medya kanallarını oluşturan DENK Partisi’nin sosyal medya stratejisi kimileri tarafından sert bir dille eleştirilirken kimileri tarafından da yeni bir fenomen olarak gösteriliyor.
- Yıllarca Türklerin partisi olarak bilinen İşçi Partisi PvdA’nın büyük bir deprem yaşaması bekleniyor. Araştırmalara göre PvdA azınlıkların oylarının büyük bir kısmını kaybetmiş durumda. Bunun başlıca nedenleri arasında Sosyal İşler Bakanı Asscher’in Türk gençleri aleyhinde yaptırdığı asılsız araştırma ve Müslüman kurumlarla ilgili gündeme getirdiği araştırmalar gösteriliyor. Asscher açıkladığı araştırma sonuçlarında Türk gençlerinin %87’sinin İŞİD sempatizanı olduğunu söylemiş, daha sonra bu araştırmanın asılsız olduğu ortaya çıkmıştı.
- Şimdiye kadar Hollanda Türklerinin sandığa gitme oranı %50’leri pek geçmedi. Bu seçimde partilerin seçmeni sandığa gitmeye ikna edip etmeyeceği sonuçları etkileyecek. Sadece Hollandalı Türkler arasında sandığa gitme oranı %75’e çıksa bile bunun dengeleri sarsmaya yeterli olduğu görünüyor.
- Seçimlere bir ay kala Akademisyenler ve Hukukçular Komisyonu tarafından yapılan bir araştırmaya göre Hollanda’da 5 parti hukuk devletinin temelleriyle çatışıyor. Bu partiler seçim programlarında İslam, göç, terörizm, mülteciler gibi konulardaki planlarıyla hukuk devleti esaslarını ve anayasayı tehdit eden önerilerde bulunuyorlar. Bu beş parti CDA, VVD, PVV, SGP ve VNL olarak açıklandı. Hukuk devletine aykırı planlarla seçime giren bu kadar çok parti olması da Hollanda seçim tarihinde bir ilk olarak değerlendiriliyor.
- Bu seçim öncesi en önemli seçim malzemesi Türkiye ve Hollandalı Türkler olarak tarihe geçecek gibi görünüyor. Özellikle Türkiye’de darbe sonrası gelişmeler ve buradaki müslüman Türkler Hollanda siyaseti için son altı ayda seçim malzemesi haline dönüştürüldü. Diyanet, imamlar, Sivil Toplum Kuruluşları gibi bir çok konu, aylarca Meclis’in gündemine taşındı. Vatandaşın yıllarca oy verdiği siyasi partiler Hollandalı Türklerin hassasiyetlerine karşı siyaset geliştirmeye başladı. Hollandalı Türkleri büyük hayal kırıklığına uğratan bu siyasetin seçimlere nasıl yansıyacağı merak ediliyor.
- Hollanda’da 15 Mart’ta yapılacak genel seçimlerin Türkiye’de Nisan ayında yapılacak referandumla çakışması birçok vatandaşta kafa karışıklığına neden oldu. Hollanda’daki gündemi takip etmeyen bazı vatandaşların genel seçimlerde sandığa gitmeyi unutabileceği düşünülüyor.
- Gençler artık sadece isme veya büyüklerinden gelenek yoluyla devraldıkları parti isimlerine göre değil, parti programlarına bakarak oy vermeye başlıyorlar. İlk defa kampanyalarda binlerce göçmen gencin gönüllü çalışmalara, gelecek kaygısı gözeterek katıldıklarına şahit oluyoruz.
Ve diyoruz ki sonuç ne olursa olsun, Hollanda’da yaşayan bizler için hayra, berekete, yeniliklere ve güzelliklere vesile olsun.