Geçen yıl Çanakkale’ye gittiğimde şehitlerin anıt mezarlarında şehir şehir Kayseri, Adana, Gazze ve Kudüs isimleri yazılıydı. Gazze’yle Çanakkale’yi birbirine bağlayan vatan sevgisi, ümmet birliği ve şehadet bilinci olmalıydı. Yoksa onaltısında evlatlarını neden taa Çanakkale diye hiç bilmedikleri bir şehre göndersindi analar?
“Gazze bizim davamız değil, çünkü Araplar..” diye başlayan itiraz seslerini a sadece geçmişimizin değil geleceğimizin de Gazze’ye, yani Filistin’e bağlı olduğunu düşünüyorum. Arzı mev’ud, yani vadedilmiş topraklar diye işgalci siyonizmin peşine düştükleri topraklar Kayseri’ye kadar uzanıyor. İşte o yüzden Gazze’yi Kayseri’ye, hatta Çanakkale’ye bağlayan köklü ve geleceğe uzanan güçlü bir bağ var. ‘Gazze bizim neyimize?’ demeden önce tekrar düşünelim. Düşünelim ki bugünlerde yine yiğitler analarının evine şehit olarak geliyor. Onların anısını ve feda ettikleri canı ne uğruna feda ettiklerini ve ne ile mücadele ettiklerini idrak edelim. Bir avuç terörist mi 40 yıldır bitmeyen?
Gazze’de 20.000’den fazla sivil insanı ve bebekleri katleden ve dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen zalim! Tüm dünya gördü senin yüzünü! İrlandalı anne küçücük çocuklarına ‘Neden ordan alışveriş yapmıyoruz, biliyor musunuz?’ şeklinde çocuklarına boykotu öğretirken, Amerikalı genç ‘Bu insanlar bu dayanma ve tevekül gücünü nerden alıyor?’ diye sorup Kur’an-ı Kerim’i okumaya başladığını ifade ederken, Hollandalı yardım kuruluşu başkanı Hollanda hükümetini savaş uçakları parçası satıyor diye mahkemeye veriyorken, Avustralya’lı şarkıcı sahneye çıkıp Filistin için cesurca yazdığı şiiri okurken… Bunlara benzer binlerce milyonlarca insan her gün korkmadan zalime karşı mazlumun yanında duruşunu açıklıyor.
Reem isimli küçücük kızın dedesinin ‘O ruhumun ruhuydu’ dediği torununun cansız bedenini öperken görüntüleri sembol oldu mazlumların. Reem’in doğum günü olan 23 Aralık ‘Dünya çocuk şehitler günü’ olarak ilan edildi. ‘Çocuk şehitler!’.
Şubat ayında peygamberler şehri Kudüs’e gitmek nasip olmuştu. Bir çok peygamberin ayak izlerini takip ettik, Mescid-i Aksa’nın ortasından gökyüzüne açılan kapıyla yükselişlerinin ve yüceliklerinin izlerini de. Filistin vatan topraklarımızın kapısını, Kudüs, ruhlarımızın göğe açılan kapısınını içinde barındırıyor.
Gazze ve Kudüs. Biz size, siz bize bağlıyız her yönden. Geçmişten geleceğe. Zamandan mekana. Yeryüzünden gökyüzüne. Bireysellikten ümmete. Hayattan ölüme. Beşerden insanlığa.
Yine bir kutlu yolculukta uçakta sana yazılan bir serenad bu Kudüs. Ruhumun ruhu Kudüs.