Son zamanlarda bazı gazetecilerin yalanlarla nasıl algı operasyonu yaptıkları bir bir ortaya çıkıyor. Bu gazeteciler özellikle toplumda ses getirecek şeyler uydurarak infial uyandırıyorlar. Bir yandan şöhretleri artarken diğer yandan da özellikle müslümanlara karşı algı oluşturmaya devam ediyorlar. Gazete ve televizyonlar da reyting uğruna bu sansasyonel uydurma haberlere göz yumuyorlar. Bunlardan üç örneği sizin için derledik:
İngiliz Gazeteci: Cathy Newman
Channel 4 TV kanalının spikeri Cathy Newman’ın camiye iftira attığı ortaya çıktı. İngiltere’de ‘Camimi ziyaret et’ isimli etkinlik çerçevesinde gittiği camiden kovulduğunu ve bir görevlinin dışarıya kadar kendine eşlik ettiğini söyledi. Bu haber üzerine İngiltere’de camiye sert eleştiriler geldi. Kadınlara ayrımcılık yaptığı iddia edilen cami tehdit telefonları dahi aldı.
Daha sonra güvenlik kamerası görüntülerinin ortaya çıkmasıyla Newman’ın yalanı ortaya çıktı. Newman görüntülerde cemaatten bir kişiyle kısa bir görüşme yaptıktan sonra camiden kendi isteğiyle ayrılıyor. Newman, camideki bir kermes için geliyor. Ancak o anda herhangi bir kermes olmadığı için kendi isteğiyle ayrıldığı görüntüleri ortaya çıkıyor. İddia ettiği gibi kovulmadığı da ortaya çıkıyor. Cami yetkilileri ve twitter takipçileri kendisinden özür beklediklerini açıklamalarına rağmen Newman, iftiralarını itiraf etmeye ya da özür dilemeye yanaşmadı.
Amerikalı Gazeteci: Brian Williams
NBC’nin ünlü spikeri Brian Williams’ın Irak işgali sırasında vurulan bir helikopterin içinde olduğunu söylemesinin yalan olduğu ortaya çıktı.
Williams, geçtiğimiz günlerde ölen bir Amerikan askerini anarken onunla birlikte 2003’te Irak işgali sırasında aynı helikopterde olduğunu söylemişti. Daha sonra helikopterin uçuş mühendisinin Twitter’dan “Senin bizim helikopterde olduğunu hatırlamıyorum. Biz iniş yaptıktan sonra yanımıza gelip sorular sormuştun” demesi üzerine gazetecinin yalanı ortaya çıktı.
Olayın ortaya çıkması üzerine NBC’nin araştırma başlattığı ve daha önceki haberlerinin doğru olup olmadığının araştırıldığı bildirildi. Ünlü gazeteci 10 milyon dolar maaş alıyor. Üstelik daha önce başarılı habercilik ödülü de almış. Araştırma sonuçlanıncaya kadar gazetecinin görevine ara verildi.
Hollandalı Gazeteci: Perdiep Ramesar
Trouw Gazetesi yazarı Perdiep Ramesar’ın müslümanlar hakkında yazdığı yazılarının yalan olduğu ortaya çıktı. Perdiep Ramesar 2013 yılında Den Haag’daki Schilderswijk semtinde halifeliğin ilan edildiğini iddia ederek “Şeriat Üçgeni” diye bilinen bir yazı yazmıştı.
Yazdığı bu yazı üzerine Meclis’te soru önergeleri verilmiş, günlerce bu konu tartışılmış ve Wilders Schilderswijk’e giderek İslam’a karşı olan savaşını yenilemişti. Kullandığı kaynakların ve yazılarının bir çoğunun uydurma olduğunun ortaya çıkması ile işine son verilen yazarın 126 makalesi de geri çekildi. İşine son verilen Ramesar, Trouw Gazetesi’ni mahkemeye vermiş ve mahkemeyi kaybetmişti. Kayıtlarda şu konuşmalar geçiyor:
- Editör: Dürüst olmanı istiyorum, bu bahsettiğin kişiler gerçek mi yoksa sen mi bu isimleri yazdın?
-
Ramesar: (Sessizlik)
-
Editör: Tamam.. Bir makale yazmıştın, orda iki delikanlıdan bahsediyorsun. Şimdi oraya gidebilir miyiz?
-
Ramesar: Bilmem.. (Sessizlik)
-
Editör: Peki orda bir anneden bahsediyorsun, ona gidebilir miyiz?
-
Ramesar: Bilmiyorum. (Sessizlik). Nerde oturduklarını bilmiyorum.
-
Editör: Ama onlarla konuştuğunu söylüyorsun. Konuşmadın değil mi? Bütün hikaye doğru değil.
-
Ramesar: Hikaye doğru. Ama onlarla konuşmadım. Başkasından duydum.
-
Editör: Ama bazen isimleri uydurdun değil mi?
-
Ramesar: İtiraf etmeliyim, bazen yaptım.
-
Editör: Yani o iki delikanlı yok? Onlara gidemeyiz şimdi değil mi?
-
Ramesar: (Sessizlik. Omuzlarını silkeler.) Herhalde gidemeyiz.
-
Editör: Ne zamandan beri bunu yapmaya başladın? Hangi makalenden sonra?
-
Ramesar: Bilmiyorum.
-
Editör: Burada sahtekarlıktan bahsettiğimizi biliyorsun değil mi?
-
Ramesar: Evet.
-
Editör: Arada bir uyduruyordun sonra bir çoğunu uydurdun değil mi?
-
Ramesar: Evet, biraz değil, sonunda birçoğunu.
Gazete ve televizyonların haberler istedikleri gibi gelirken araştırma yapmayarak yayınlamaları, ama yalanların ortaya çıkması ile suçun tamamını gazetecilere yüklemesi de dikkatlerden kaçmadı. Daha önce de medyadaki durum yine aynıydı ve gazetemiz gündeme taşımıştı: