Öyle zannediyorum ki bir çoğumuzun evine son günlerde seçmen kartları ulaştı. Fakat bir çoğumuz yarınki referandumda oyumuzu hangi yönde kullanacağımıza dair henüz kesin bir karar vermiş değiliz.
Bu durum sadece Türk seçmeni için geçerli değil aynı zamanda Hollandalılar içinde geçerli, cünkü tabiri caizse ‘garip’ bir referandum ile karşı karşıyayız. Evet, yarın Hollanda genelinde bir referandum düzenleniyor ve referanduma 1 gün kala ilgi duyanları bilgilendirme ihtiyacı hissettim. Zaten sizlerdende bu yönde sorular alıyorum. Bu yazımda sizleri kısaca bilgilendirip tercihinizi EVET yönünde kullanmanızı tavsiye edeceğim. Referandumun konusu Ukrayna ile yapılacak olan ortaklık anlaşması. En azından öyle görünüyor…
Öncelikle bu referandumun oluşumu hakkında bilmemiz gereken bazı önemli detaylar var. Hollanda parlamentosunun temmuz 2015 te almış olduğu bir kararla isteyen herkes, 300.000 imza desteği bulmak şartıyla, istediği herhangi bir konuyu referanduma taşıyabilir. Yarın bunun ilkini yaşayacagız, cünkü GeenPeil denilen kurum 300.000 imza toplayarak yasal bir hak elde edip Ukrayna ile yapılacak olan ortaklık anlaşmaşını referandum yoluyla halka sunulmasına sebebiyet vermiştir. Burda işin enteresan tarafı GeenPeil denilen kurumun aslında Avrupa karşıtı bir kurum olması ve bu referandum yoluyla Avrupa’nın genişlemesini sabote etmek istemesidir. Fakat sebebi ne olursa olun, sonuç olarak halka sunulmuş bir tercih var ortada. Üstelik gelecek yıllarda sıkça bu tür referandumlarla karşılaşabiliriz.
Bu referandumun diğer bir garip tarafı ise sonucun kesin bağlayıcı olmamasıdır. Hollanda demokrasisinde birden fazla referandum çesidi tanınıyor ve yarınki referandumun özelligi sonucun hükümete sadece bir tavsiye niteliği taşımasıdır. Yani referandum sonucu ne olursa olsun, hükümetin bu sonuca uyma zorunluluğu yok. Tabi sonucun ciddi bir mesaj olarak algılanması gerektiği aşikar. Ayrıyeten bilinmesi gerekirki, Avrupa genelinde bu ortaklık anlaşmasının halka sunulduğu tek ülke Hollanda’dır. Yani diğer 27 ülke hükümetleri Ukrayna ile yapılacak olan ortaklık anlaşmasını hükümetler seviyesinde tasdiklediler bile.
Sonuç olarak burda şöyle bir sonuç çıkıyor diyebiliriz. Bu referandum aslında gizli bir anlam taşıyor ve o da halk olarak Avrupa Birliğinin (AB) genişlemesine EVET mi yoksa HAYIR mı diyoruz.
Gelelim ortaklık anlaşmasının en önemli kısmına, yani içeriğine. Biz tercihimizi içeriği baz alarak yapmamız gerek diye düşünüyorum. Bu 323 sayfalık dokümanın 306 sayfası, yani büyük çoğunluğu, Ukrayna ile ticaret hacmini büyütmek yönündedir. Burda hem AB hem de Ukrayna için büyük bir ticari avantaj söz konusudur. Kalan diğer sayfalarda siyasi ve sosyal reformlar yer almaktadır. Her ne kadar anlaşmada bir olası AB üyeliğinden bahsedilmesede bu yönde ilerlemek için gerekli reformların yapılması yönünde anlaşma sağlanmıştır. Örneğin insan hakları, yolsuzluğun önlenmesi ve özgürlüklerin genişlemesi gibi. Bu maddelere göz attığımızda EVET demek daha mantıklı görünüyor. Üstelik bizler bir yandan Türkiye’nin AB üyeliğini savunurken, diğer yandan böyle bir ticari atılıma karşı çıkmamızın pek de tutarlı bir davranış olacağını düşünmüyorum.
Yazıma son vermeden önce birde siyasi arenadaki dikkat çeken bir duruma değinmek istiyorum. Şu an parlamentoda bu anlaşmaya HAYIR diyen sadece 3 parti var: PvD yani hayvan hakları savunucu partisi, SP yani sosyalist parti ve son olarak PVV yani Wilders’in yabancı ve Islam düşmanlığı yürüten partisi. Aslında sadece Wilders’in karşısında durmak için olsa dahi ben elimizde EVET demek icin geçerli bir sebebimiz olduğunu düşünüyorum. Tabi bu işin biraz gayri resmi boyutu.
Referanduma katılacak veya katılmayacak olan herkese hayrola. Katılırsanız EVET deyin derim, vesselam.
Ilhan Tekir