Eski Milli Ombudsman, Utrecht Üniversitesi profesörü ve Avrupa Denetim Kurulu üyesi Alex Brenninkmeijer, politikacıların demokrasi ve anayasal dengeler hakkında cahil olduklarını savundu. “Politikacılarımız cahil. Anayasadaki dengeleri bilmiyorlar. Demokrasinin ne demek olduğunu tam bilmiyorlar. Anayasamız tamamen ölmüş” dedi.
Profesör olduktan sonra yaptığı ilk konuşmasında hukuk devleti, demokrasi, özgürlük gibi konulara değindi. Hollanda’yı bir ‘stres testine’ tabi tuttuğunu söyleyen Brenninkmeijer, “Hukuk devletimiz hangi durumda? Hukuk devletinin değerlerini zamanında ve yeterince korumak için demokratik sistemimizin yeterli güvenceleri var mı?” gibi sorulara cevap aradı. Sonuç olarak Hollanda’nın bu stress testini geçemediğini savundu.
Yapılacak kanunların anayasaya tabi olması gerektiğini ve Birinci Meclis’in fesh edilmesi gerektiğini savunan profesör, kuvvetler ayrımının önemine değindi. Yasama, yürütme ve yargı erkinin bağımsızlığının önemine işaret etti. “Yürütme organı sık sık hukuk devletini çiğneyen kararlar alıyor. Çoğu zaman bu yargı ya da ombudsman aracılığı ile düzeltilebiliyor. Ancak her zaman düzeltilmiyor.”
Hollanda’nın Avrupa’da farklı yapılandığını ve bunu Avrupa’ya anlatamadığını söyleyen profesör, yapılacak kanunların Anayasa’ya uygun olup olmadığının test edilmesi gerektiğini söyledi. “Demokratik Hukuk Devleti iki terimden oluşuyor. Demokrasi ve Hukuk Devleti arasında denge olması gerekir. Demokrasi tabi ki önemli, ama Hukuk Devletinin sınırları da her zaman korunmalı.”
Alex Brenninkmeijer, Hukuk Devletine en büyük tehlike olarak, politikacıların azınlıklar hakkındaki konuşmaları olduğunu söyledi. “Wilders’ın sözlerinin, özellikle ‘daha az, daha az’ gibi ifadelerinin, politikada ve politika dışında nasıl etki yarattığını görüyoruz. Diğer partiler buna çok daha sert tepki göstermeliydiler. Bakın Polis Teşkilatı’ndaki durum ortada. Polis Şefi Bouwman’a göre polisler, kendi iş arkadaşları müslüman polisleri aşağılayıp ayrımcılık uyguluyorlar. Bu polisler sokakta çoğunluğu koruduğu gibi azınlıkları da koruyabilecek mi?”