Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Hollanda’nın, Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusunda verdiği desteğe müteşekkir olduklarını belirterek, “Vize muafiyeti konusunda atılacak adımlarda, yeni müzakerelerin açılmasında, Kıbrıs müzakerelerinde Hollanda’nın yapıcı katkısını bekliyoruz” dedi.
Davutoğlu ile Hollandalı mevkidaşı Frans Timmermans, Dışişleri Bakanlığı’nda Türkiye-Wittenburg Konferansı kapsamında gerçekleştirdikleri görüşmenin ve Türkiye-Hollanda 6. Konferansı ana oturumunun ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu, Wittenburg Konferansı’nın temalı oturumları dışında, AB içindeki gelişmeler, Kıbrıs’ta son dönemde yaşanan pozitif gelişmeler ve AB ile Türkiye’nin bu konuda yapabileceği katkılar başta olmak üzere pek çok konuyu ele aldıklarını belirtti.
AB üyeliği konusunda Türkiye ile müzakerelere başlanması kararının Hollanda’nın dönem başkanlığı sırasında alındığını hatırlatan Davutoğlu, Hollanda’nın Türkiye’nin AB’ye üyeliğine olan desteğini sürdürdüğünü belirterek, “Vize muafiyeti konusunda atılacak adımlarda, yeni müzakerelerin açılmasında, Kıbrıs müzakerelerinde Hollanda’nın yapıcı katkısını bekliyoruz” diye konuştu.
Biz her zaman AB konusunda Hollanda’nın verdiği desteğe müteşekkiriz
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Biz her zaman AB konusunda Hollanda’nın verdiği desteğe müteşekkiriz” dedi.
“Türkiye-Hollanda ilişkileri dinamizmini koruyor”
Görüşmelerde Avrupa’nın geleceği konusunda geniş kapsamlı istişare imkanı da bulduklarını dile getiren Davutoğlu, Ukrayna, Bosna Hersek ve Kafkaslar’daki gelişmelerin yanında Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’daki gelişmeleri de ele aldıklarını söyledi. Davutoğlu şöyle devam etti:
Türkiye, AB ile müzakereleri bittikten sonra birliğin üyesi olmak isteyip istemediğine karar verebilir. Hollanda, müzakereler bittikten sonra Türkiye’yi memnuniyetle AB üyeleri arasına kabul edecektir.
“Suriye’deki gelişmeler bağlamında ortaya çıkan riskler dolayısıyla Patriot sistemlerin Türkiye’de konuşlanmasına verdikleri destek dolayısıyla, 300 Hollandalı müttefik askeri de Türkiye’de misafir etmekten onur duyuyoruz. Bütün bu ilişkiler de gösteriyor ki, risklere karşı ittifak anlamında da gelecek vizyonu geliştirmek anlamında da küresel bir ortaklıkla uluslararası barışa katkı yapmak anlamında da Türkiye-Hollanda ilişkileri 400 yıl olduğu gibi bugün de hem dinamizmini koruyor hem de gelecek için büyük bir değer ifade ediyor.”
Türkiye-Hollanda ilişkilerine de değinen Davutoğlu, konferansta ikili ilişkilerin en geniş kapsamıyla ele alındığını belirterek, ilişkilerin, kalıcı bir dostluk ve yapısal bir ittifak ilişkisi halinde devam ettiğinin altını çizdi.
İkili ilişkilerin tesisinin 400. yılının kutlandığı geçen yıl, iki ülke arasında kültürel, ekonomik ve sosyal alanda 600 faaliyet, bakanlar düzeyinde de 21 ziyaret gerçekleştirildiğini kaydeden Davutoğlu, 450 bin civarında Türk kökenli vatandaşın yaşadığı Hollanda’nın, toplamda 35 milyar dolara varan dış yatırımla Türk ekonomisinin en önemli ortaklarından biri olduğunu ifade etti.
Timmermans’dan AB sürecine destek
Hollanda Dışişleri Bakanı Frans Timmermans da Türkiye’de gördüğü misafirperverlik için teşekkür ederek, “Her zaman olduğu gibi Türkiye dünyadaki en misafirperver ülkelerden biri olduğunu gösterdi. Bu, şu anda Türkiye’de bulanan askerlerimizin de deneyimi” dedi.
Türk, Alman ve Amerikan askerleriyle birlikte Türkiye’nin Esed rejiminden gelebilecek saldırılara karşı görev yaptıklarını hatırlatan Timmermans, NATO müttefikleri olarak bunun görevleri olduğunu söyledi. “Yıllardır Türkiye, bizim ortak güvenliğimizi çok büyük çabalar harcayarak, büyük bedeller ödeyerek her zaman korumuştur” diyen Timmermans, ülkesinin, bu ortak güvenliğe Türkiye’nin yaptığı katkılardan dolayı müteşekkir olduğunu söyledi.
Ziyareti kapsamında, Davutoğlu’nun çeşitli uluslararası krizlerle ilgili görüşlerinden istifade etme fırsatı bulduğunu da belirten Timmermans, Türkiye ile birlikte çalışmaya devam edeceklerini, AB’nin de bu yönde davranması gerektiğini dile getirdi. Timmermans, şunları kaydetti:
“Türkiye son 10 yılda muhteşem bir dönüşüm geçirdi. Bu dönüşümden sorumlu olan kişileri de tebrik etmek isterim. Türkiye’nin değişmeye devam edeceğini biliyoruz ve belli bir noktada Türkiye, AB ile müzakereleri bittikten sonra birliğin üyesi olmak isteyip istemediğine karar verebilir. Hollanda, müzakereler bittikten sonra Türkiye’yi memnuniyetle AB üyeleri arasına kabul edecektir.”
AB’ye üyelik konusunda belli kriterlerin karşılanması gerektiğini hatırlatan Timmermans, “Müzakerelerin olumlu bir şekilde tamamlanması halinde, Türkiye’yi AB’ye üye yapmak niyetiyle başlatılan bu süreç, üyelikle sonuçlanmalıdır” diye konuştu.
Türkiye’nin AB sürecinde yeni fasıllar açılmasına ilişkin soru üzerine Timmermans, Türkiye’nin 23. ve 24. fasılların açılması yönünde güçlü bir isteği bulunduğunu belirterek, “Bu görüşü paylaşıyorum ve konuyu kendi hükümetime ve meclisime götürerek onlarla tartışacağım” dedi. Hollandalı bakan, bu yolla Türkiye’nin hukukun üstünlüğüne ilişkin konuları tartışmaya yöneleceğini ve bunun da yarar sağlayacağını ifade etti.
Kıbrıs meselesinin çözümüne Hollanda’nın katkısı
Timmermans’a, Kıbrıs müzakerelerinde sağlanan ilerlemeye ilişkin değerlendirmesi ve Hollanda’nın adadaki sürece nasıl katkı sağlayabileceği de soruldu.
Adadaki tüm tarafların sürecin yeniden başlaması için liderlik örneği gösterdiklerini kaydeden Hollanda Dışişleri Bakanı, Hollanda’nın taraflara her türlü yardıma hazır olduğunu belirterek, “Bu süreçte yeni bir dinamik yaratmak için son derece güçlü bir siyasi istek görüyorum. Bu da ortak geleceğimiz için çok önemli bir gelişme” dedi.
Kıbrıs meselesini çözümünün hem bölgenin ekonomik ilerlemesine katkı sağlayacağını hem de Hollanda gibi ülkeler için yatırım ve ticaret potansiyeli anlamına geleceğini ifade eden Timmermans, “Son derece heyecanlıyım. Umuyorum taraflar bir anlaşmaya ulaşır. Bizim AB ya da ikili olarak yapabileceğimiz bir şey olursa sürece dahil olan tüm tarafların hizmetindeyiz” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu da Hollanda’nın Kıbrıs konusunda çok ciddi katkılar sağlayabileceğine işaret ederek şunları söyledi:
“Çünkü objektif bir şekilde meseleye yaklaşabilir. Ben AB sürecinde de diğer konularda da Hollanda diplomasisinin bir tabirini çok severim; ‘strict and fair’ yani kararlı ama adil. Kıbrıs’ta da şu anda adil bir anlayışa ihtiyaç var. İki tarafa da eşit yaklaşacak bir anlayışa ihtiyaç var. Eğer AB, bir tarafı ön plana çıkartır, üye diye o tarafı kayırmaya başlarsa, Kıbrıs müzakerelerine en büyük zarar verilir. Şu anda bir üye ülke ve onunla ihtilaflı bir kesim yok. İki taraf da eşit şartlarda masaya oturuyor ve iki toplumun liderleri olarak konuşuyorlar, çünkü yeni bir devlet inşa edecekler.”
Öte yandan Dışişleri Bakanı Frans Timmermans T.C. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de bir ziyarette bulundu.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hollanda Dışişleri Bakanı Frans Timmermans’ı kabulünde, Hollanda’nın dönem başkanlığı sırasında Türkiye’nin AB’den üyelik müzakere tarihi aldığını hatırlatarak, bu sürece yeniden ivme kazandırılması için Hollanda’nın desteğinin devamının beklendiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığının internet sitesinde, Cumhurbaşkanı Gül’ün, VI. Türkiye-Hollanda Konferansı vesilesiyle Türkiye’yi ziyaret eden Hollanda Dışişleri Bakanı Frans Timmermans ve beraberindeki heyeti Çankaya Köşkü’nde kabulüne dair bilgi yer aldı.
Gül, Türkiye-Hollanda ilişkilerinin mükemmel bir seviyede seyrettiğini ve diplomatik ilişkilerin tesisinin 400. yıl dönümü münasebetiyle 2012’de Devlet Başkanı düzeyinde karşılıklı ziyaretlerin gerçekleştirildiğini anımsattı.
Kral Willem-Alexander ve Prenses Beatrix’e misafirperverlikleri için bir kez daha teşekkür ederek, selamlarının iletilmesini isteyen Gül, Hollanda’nın dönem başkanlığı sırasında Türkiye’nin AB’den üyelik müzakere tarihi aldığını hatırlattı. Gül, bu sürece yeniden ivme kazandırılması için Hollanda’nın desteğinin devamının beklendiğini vurguladı.
“Türkiye ile ilişkilere büyük değer veriyoruz”
Hollanda Dışişleri Bakanı Timmermans ise Türkiye ile ilişkilere büyük değer verdiklerini, Hollanda’da yaşayan 400 bin kişilik Türk toplumunun ilişkilerin çok önemli bir boyutunu teşkil ettiğini ve Türklerin Hollanda’da girişimci yönü en kuvvetli topluluklardan biri olduğunu kaydetti.
Geçmişte NATO bünyesinde Avrupa’nın güvenliğine önemli katkılarda bulunan Türkiye ile günümüzde de müşterek bir kaderi paylaştıklarını, bu bakımdan Türkiye’nin Avrupa yolculuğunun önündeki engellerin temizlenmesine dair kararlılıklarının tam olduğunu ifade eden Timmermans, bu konuda dostluk ve samimiyetlerine güvenilebileceğini, kısa süre içinde yeni fasılların açılarak müzakere sürecinin canlandırılmasını desteklediklerini belirtti.
Gül, Timmermans’ın beyanlarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve müzakere süreci sonucunda her alanda Avrupa standartlarını yakalayacak bir Türkiye’nin iki tarafın da yararına olacağının altını çizdi.
Kabulde, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da hazır bulundu.
