AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, toplantının yapılacağı salona “Yeni Türkiye’nin istiklal mücadelesinin lideri, sağlam irade Recep Tayyip Erdoğan” anonsuyla girdi ve eşi Emine Erdoğan ile sahneye çıkarak davetlileri selamladı.
İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından, Başbakan Erdoğan’ın miting meydanları ve bazı etkinliklerdeki görüntülerinin yer aldığı, “Rehber tuttum yüreğimi / Düştüm sevdanın ardından / Göç eyledim gayrı durmam / Dönmem geri senin yolundan…” şeklindeki “Dönmem geri senin yolundan” adlı şarkı eşliğinde hazırlanan bir sinevizyon gösterisi sunuldu.
Şahin’in konuşmasının ardından Erdoğan’ın hayat hikayesi anlatıldı. Bu sırada Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın duygulanarak, ağladığı görüldü.
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları;
Mülkün sahibi sadece Allah’tır. Bu mücadeleyi bu hareketi bugünlere yetiştiren Rabbime sonsuz hamdüsenalar olsun. Halka hizmet için yolculuğa hazırlanıyoruz. Zaferin sahibi sadece Allah’tır. Yarab! Bizim göğsümüzü genişlet. Yarab! Bugün sana ve yarattıklarına hizmet etmek için yola çıktık. Şahsımı 12. cumhurbaşkanı adayı gösteren tüm milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu mücadeleyi bugünlere eriştiren Rabbime sonsuz şükürler olsun. Zaferin sahibi sadece Allah’tır. Ya Rab, bizim hareketlerimizi doğruluk üzerine kıl, göğüslerimizi genişlet. Halka hizmet için güzel yolculuğa hazırlanıyoruz, bizi kibirden muhafaza et. Bizi, ailemizi, yol arkadaşlarımızı yolun tuzaklarından koru. Selçuklu Sultanı Alparslan gibi kefenimizi giyip yola çıktık. Bu milleti bir kez daha zaferle müjdele ya Rab. Çıktığımız kutlu yolculuğu Türkiye için, insanlık için hayırlara vesile eyle. Aday gösteren vekil arkadaşlara teşekkür ediyorum.
‘İslam coğrafyasını hiçbir zaman unutmadık’
Vatanı için canını veren aziz şehitlerimizi hiçbir zaman unutmadık, siyaseti onlar için yaptık. İslam coğrafyasını hiçbir zaman unutmadık ve siyaseti onlar için yaptık. Biz siyaseti maden ocaklarındaki işçi kardeşlerimiz için yaptık. Başörtülü olduğu için üniversite kapılarından boynu bükük döndürülen gözü yaşlı kızlarımız için siyaseti yaptık. Biz siyaseti Türkiye’nin tüm kenar mahalleleri için yaptık. Biz siyaseti makam mevki için yapmadık. Biz tüm özgürlükleri elinden alınmışlar için siyaset yaptık. Biz siyaseti Allah için, millet, vatan için yaptık. Tüm unutulmuş, terk edilmişler için yaptık.
‘Demokrasiyi bize hak görmediler’
Bu toprakların değerlerini savunuyoruz diye bize farklı baktılar, saldırılarını arttırdılar. 10 yıllar boyunca bize demokrasiyi hak olarak görmediler. Biz başkalarının bize ne dediğine bakmadık, biz başkalarının kalıplarında eriyenlerden olmadık. Diklenmedik, dik durduk. Ağrıbaşlı, soğukkanlı olduk.
Her darbeyle biz daha da çok güçlendik. Kriterimiz her zaman hak oldu.
Milletimizin her ferdini sadece insan olarak sevdik. İnsana insan olduğu için değer verdik. Biz Türkiye’yi bize oy vermeyenler için de büyüttük. Müslümanların da gayrimüslümlerin de sorunlarını çözmeye çalıştık. Hakları, özgürlükleri 77 milyon için büyüttük. 77 milyonu sadece insan olarak gördük, ayrım yapmadık. Sünni’nin sorunları kadar Alevilerin sorunları ile de ilgilendik. Yoksulun, mazlumun kimliğine bakmadık. Hiçbir zaman kutuplaştıran olmadık, bize yapılanı başkasına yapmadık.
‘Biz halkız!’
Biz, belli zümrelerin değil, herkesin kendi kimliğiyle özgürce yaşadığı bir Türkiye hayal ettik. Siyasi tarihimiz boyunca cesaretle, ‘siz kimsiniz’ sorusunu sorduk. İçeride ve dışarıda siz kimsiniz, biz halkız. 200 yıl boyunca yüz üstü sürünen bir medeniyetin yüzünü yüceltmenin mücadelesini verdik, Allah’a hamd olsun başardık. Biz bu aziz millete hayal gibi görünen seviyelerin ulaşılabilir olduğunu gösterdik. Bu ülkenin gençlerine özgüven aşıladık. Aziz millete hayal gibi görünen seviyelerin ulaşılabilir olduğunu gösterdik.
Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi bu ülkede vesayetler tarihinin kapatılmasıdır.
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi demokrasimiz için çok büyük bir adımdır. Cumhurbaşkanlığı makamı siyasi iktidar karşısında devlet iktidarını temsil eden bir konumdu. Türkiye’de hemen her cumhurbaşkanlığı seçimi olay oldu. Çok azında siyaset kazandı. 2008’de Meclis iradesinin nasıl hipotek altına alındığına biz şahit olduk.
‘Bir kara dönem kapandı’
10 Ağustos’ta sadece 12. Cumhurbaşkanı seçilmeyecek. Aynı zamanda kara bir dönem de kapanmış olacak. Cumhurbaşkanının siyaset dışından olmasını savunmak vesayeti savunmaktır. Halka karşı devleti temsil edecek bir cumhurbaşkanı seçmiyoruz, halktan bir cumhurbaşkanı göreve gelecek. Çatı adayla, siyaset dışı bir cumhurbaşkanı ile eski Türkiye’nin ruhunu geri çağırabileceklerini zannediyorlar. Muhalefet partileri en başta kendilerini inkar ediyor, siyasetin dışında duruyorlar. Siyaset dışı Cumhurbaşkanıyla eski Türkiye’yi geri getireceklerini düşünüyorlar. Milletim 12. cumhurbaşkanlığına bu kardeşinizi getirirse devletle milleti kucaklaştıran bir cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı, halkın seçtiği bir başbakan emin olun Türkiye’yi uçuracaktır. Görevim süresince tek gayem 77 milyona hizmet üretilmesini sağlamak olacaktır.
‘Paralel yapıyla mücadeleye devam edeceğiz’
Allah nasip ederse Cumhurbaşkanlığımızda çözüm sürecinin sekteye uğramasına asla müsaade etmeyiz. Paralel örgütlenmeyle mücadelenin çok daha koordineli şekilde süreceğini ifade etmek isterim. Bu kirli yapıyı hukuk içinde, hızla tasfiye edeceğiz. 10 Ağustos yeni Türkiye yolunda en önemli dönüm noktası olacaktır.
Fikirsiz siyaseti eşkiyalık ile örtenlerden olmadık. Darbe, çete, mafya tehditlerine maruz kaldık, asla vazgeçmedik. Odamıza konulan dinleme cihazları bizi yolumuzdan vazgeçirmedi. En alçakça saldırılara, ihanetlere maruz kaldık. Asla makam için, çıkar için siyaset yapmadık. Recep Tayyip Erdoğan olmadığında AK Parti’nin olmayacağını düşünen varsa, o bu davayı anlayamamıştır.
‘3 dönem gayemiz…’
AK Parti şahıslarla var olmuş değildir, bir dava partisidir. Arkada bu davayı omuzlayacak kahramanlar olduğunu biliyorum. 3 dönemle gayemiz koltuktan kalkmayan siyasetçilere koltuktan nasıl vazgeçildiğini göstermektir. 3 dönem kuralanın taviz verilmeden AK Parti’de uygulanacağını biliyor, buna yürekten inanıyorum. Biz diyoruz ki, 18 yaşa seçme hakkı veriyorsak, seçilmeyi de verelim. Biz 21 yaşında karanlık bir çağı kapatıp, aydınlık bir çağı açan Fatih’in torunlarıyız. Bu dinamizmi korumalıyız.
‘Bu bir ayrılık buluşması değil’
Bu anlamlı günde, bu tarihi anda huzurunuzda eşime, çocuklarıma sabırlarından dolayı teşekkür ediyorum Mensubu bulunduğum teşkilatıma teşekkür ediyor. Hepsinden teker teker helallik istiyorum. Biliyorum ki bu bir ayrılık buluşması değil. Bizim kardeşliğimiz ebedidir. Bizim için her gün taze bir başlangıçtır. Bugün de yeni bir başlangıcın heyecanını yaşıyoruz.