60 yıllık Hollanda geçmişimizde birçok hikayeye tanıklık etti tarih. 1 ev parası için geldiğimiz gurbet diyarlarında kalıcı olunca artık dönmek de hayal oldu. Dedelerimiz ve babalarımızın için ‘gurbet’ bir özlem, bir kaybediş ve bitmek bilmeyen geri dönüşün hayalleriydi. Sonraki nesiller için, gençler için ise gurbet, gurbetlikten çıkmış, yeni bir hayatın, düzenin ve anavatandan-babavatana geçiş hikayesi oldu. Yıllarca yazdık ve her geçen yıl ile yazmaya devam ediyoruz. Zor şartlarda çalışıldı gurbette. Bir ezan hasretiyle yıllar geçti. Çoluk-çocuğunu, ailesini geride bırakıp gelenler, çalışmayı hayat edinen bir nesil olarak tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı. Sonra peki ne oldu? O 20’li yaşlarda gurbete yol açmış fidanlar, yaşlandı, kök saldı ve birer birer vefat ederek, anavatana son kez gitmeye başladı. Rahmetli babam 1973’te geldi Hollanda’ya, bizler için çalıştı, didindi ve güzel bir gelecek bıraktı bizlere. Önümüzdeki yıl 20 yıl olacak vefatına.
20 yıldır öksüz ve garip kaldık ‘baba’vatanında…
20 yıl sonra yine aynı acıyı, bu sefer kayınpederim için yaşadık. Geçtiğimiz 5 Mart günü hayata gözlerini yumdu. Allah rahmet eylesin! İki jandarma komutanı Türk bayrağına sardılar tabutunu. Kıbrıs gazisi Recep Taşpınar yazısını tutturdular tabuta.
Kıbrıs Gazisi…
Recep Taşpınar…
Tam tamına 50 yıl önce Kıbrıs Harekatına Topçu eri olarak katılmış ve vatanı için savaşıp gazi olmuştu.
Sert mizacı olan bir adamdı, kendi bildiğinden şaşmaz, hep okur ve yazardı. Cuma hutbesini okuyan hocayı bölüp, konuyla ilgili soru soracak kadar cüretkar ve bilgiliydi. Muhasebesini çok iyi tutar, her şeyi kağıda dökerdi. Yüzlerce fotoğraf, evraklar, yazılar çıktı arşivinden. Sevdiğini zor belli edenlerdendi. Ama gel gör ki, herşeyi saklamış ve anıları biriktirmişti kendine.
Yola gidilecekse her zaman en önce o giderdi, hızlıydı ve çevikti. İnsanları biraraya toplamayı çok sever, yedirir içirirdi ve bundan keyif alırdı. O nesil zor şartlarda büyümüş… Kültürel baskılarla kendi çocuklarını bile sevdiğini göstermelerine izin verilmeyen bir nesil. Kendi anne-babasının yanında çocuklarını sevememiş, anne-babaların mutluluğu için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışmış bir nesil. Böyle olunca sevgiyi belli edememek içine işliyor insanın maalesef.
Hollanda’da inşaatçı ustası, fırın ve kasap dükkanı işletmesi gibi birçok işte çalışmış, en uzun süre ise Remia fabrikasının zorlu ve kötü şartlarında yıllarca ter dökmüş bir insan, amansız bir akciğer hastalığı ve 70’ine birkaç gün kala hüzünlü bir son, geride kalan eşi, 5 çocuğu, torunları, sevdikleri..
Kıbrıs gazisi Recep Taşpınar, Allah sana rahmet eylesin..Başımız sağolsun, vatan sağolsun!