Bir Ramazan ayını daha geride bırakmak ve Bayram’a ulaşmak nasip oldu.
Yılın diğer aylarına kıyasla, Ramazanla başlayan olağanüstü hareketlilik, Bayramda en üst seviyeye çıktı. Oruç, iftar, teravih namazları, sahur ve nihayet Bayram namazı, bu hareketliliğin günlük hayatımıza en somut şekilde yansımasıydı. Oruçlu kişi, bir ay boyunca alternatif bir yaşama şahit oldu desek, meseleyi abartmış olmayız herhalde.
Ramazanla gelen bu değişimi, Avrupa’daki Türk ve diğer Müslüman toplulukların marketlerinde görmemiz mümkündür. Hatta Ramazan süresince, Müslüman müşterilere sahip zincir süper marketlerde de farklılığı görmekteyiz.
Ramazan’daki bu farklılık ve yoğunluk, gönüllü kuruluşların bir ay boyunca organize ettikleri iftar programlarında da dikkat çekti. Hem de öyle bir dikkat çekti ki, dernekler, vakıflar, federasyonlar birbirleriyle adeta yarıştılar.
İş, iftarlara katılım sayılarıyla övünülmeye kadar vardı. Lüks salonlardaki iftarlara yoğun katılımın fotoğrafları, sosyal medya mecralarından fışkırdı adeta…
Fotoğraf kareleri analiz edildiğinde, iftarlara en çok katılanlar arasında Lahey Büyükelçimiz Sayın Selçuk Ünal başta olmak üzere, Amsterdam, Rotterdam ve Deventer Başkonsoloslarımızın yer aldığı görülüyor. Bir de, THY Amsterdam Müdürümüz.
Kanaatim o ki, bu devlet temsilcilerimizin, iftar sofralarına katılımdan dolayı, bu Ramazan’da, aileleriyle, çocuklarıyla ve yakın dostlarıyla baş başa bir iftar yapmaya pek vakitleri olmadığıdır.
Bu yıl ve son birkaç yıldır, Ramazan’da dikkat çeken bir de sokak iftarları var. Londra’da, Ramazan Çadırı Projesi çerçevesinde, ünlü British Library’de 11’inci iftar programı düzenlendi.
Hollanda’nın en büyük müzesi projesine de sahip olan Utrecht Ulu Camii önündeki meydanda düzenlenen iftar programına yerli halk da katıldı.
Almanya’nın Köln kentinde, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Keup Caddesi esnafının organize ettiği iftar yemeğine üç bin kişi katıldı.
Brüksel’de organize edilen iftar programına da yoğun ilgi vardı. Bu programların güzelliği, iftara İngilizlerin, Hollandalıların, Almanların ve Belçikalıların da katılmasıydı.
Salon ve sokak iftarlarından söz ederken şunu da ekleyeyim: Öğretim görevlisi, girişimci, medya patronu ve medya mensubu, gönüllü kuruluş temsilcilerinin bulunduğu, ancak fotoğraf çekilmediği, gayet sade, samimi ve gönülden sohbetlerin yapıldığı bir iftara katıldım.
Hollanda’daki iftar programları üzerinde konuşulurken, masada şöyle bir görüş dillendirildi: “Bu gidişle, sokak iftarları, salon iftarlarının önüne geçecek. Yarın, öbür gün Avrupalılar iftar programlarını elimizden alırlarsa şaşırmayalım. Adamlar, organizasyonu bizden iyi yapıyorlar. STK’larımız buna hazırlıklı olsunlar”.
Ne diyelim, olur mu olur.
Müslümanların Ramazan ve bayram hareketliliği, Avrupa medyasının da gözünden kaçmadı. Bir ay boyunca, oruç tutan bireylerle yapılan söyleşiler, iftar organize eden Alman, Hollandalı şirketleri, hatta, Müslüman iş veya okul arkadaşlarıyla dayanışma için tutulan oruçlar, Avrupa medyasını süsleyen haberler arasında yer aldı.
İşte bu haberlerden birisi, bayrama bir gün kala, Bayramı okurlarına haber verircesine Hollanda’nın günlük gazetelerinden Trouw’da yer aldı. Haberin başlığı “İnsanlar bir kilo baklava ile kapıdan çıkıyorlar” şeklindeydi.
Rotterdam’ın Kuzey bölgesinde, Ramazan Bayramı alışverişi ve Bayram hazırlığı yapanların duygularının yansıtıldığı haber, bir tepsi baklava ve ellerine kınayla süslemeler yapanların fotoğrafıyla desteklenmiş.
Ramazan’ın, esnafın yüzünü güldürdüğü, yoğun bir talep olduğu, örneğin Faslı kadınların ellerine yaptıracakları kına süslemeleri için sıra beklendiği de yer alıyor haberde…
Razaman boyunca ve özellikle Kadir Gecesi, camilerde dikkatlerden kaçmayan bir detay ise, teravih namazına gelenlerin yarısından fazlasının genç olmasıydı. Namaz öncesi ve sonrası kendi aralarında Hollandaca konuşmaları da bir başka detaydı.
Hollanda özelinde, Avrupa’daki Ramazanlarda yaşananlar ve Bayram hazırlığı hareketliliği kısaca bu şekildeydi. Bu hareketliliğin her yıl artarak ve muhtevası doldurularak devam etmesini dilerim.
Bu vesileyle, başta okuyucularımız olmak üzere tüm dostlarımın Ramazan Bayramını tebrik eder, Bayramın hayırlara vesile olmasını dilerim.