Kasım ayı, Amsterdam’da Türkiye ayı adeta. Yoğun bir Türkiye gündemi yaşanıyor. Birbirini takip eden toplantıların ve tartışmaların ortak konusu Türkiye. Bu bir tesadüf mü? Bilemem. Ama Türkiye Avrupa’da gündemde olmaya devam ediyor. İsterseniz, Amsterdam’daki bazı programlara birlikte bakalım.
Amsterdam Vrij Üniversitesi Anatolia Öğrenci Derneğinin Cuma (11 Kasım) akşamı organize ettiği “Türk Darbesi ve Hollanda’ya Etkileri” konulu Panel bu programlardan bir tanesi. Panel konuşmacıları arasında eski Türkiye Enstitüsü müdürü Lily Sprangers ve gazeteci yazar Froukje Santing var. Her ikisinin de ortak özelliği her ne kadar Türkiye’yi eleştiriyor olsalar da bazı söyleşilerinde FETÖ’cüler hakkında da eleştirilerde bulunmalarıdır. Belçika Gent Üniversitesinden Türkiye uzmanı Dries Lesage ise gelişmelere daha objektif bakmayı deneyen bir bilim adamı. İlhan Tekir de AK Partiye oy verdiği için partisi Yeşil Sol’dan ihraç edilen yerel politikacı. Sinan Çankaya ise Türkiye ve Türklerle ilgili kaleme aldığı yazılarında oryantalist kokusu olan birisi. Programda tam Hollanda geleneğine uygun bir şekilde denge sağlanmaya çalışılmış.
Pazar (13 Kasım) öğleden sonra yine Amsterdam’da Amnesty International Nederland tarafından organize edilen bir başka Türkiye programında ise, 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de insan hakları konusu ele alınıyor. Programda konuşmacı olarak Amnesty International Nederland Türkiye araştırmacısı Andrew Gardner ve siyaset bilimci Serdar Manavoğlu yer aldılar. Program gazeteci yazar Froukje Santing tarafından yönetildi. Kurumun araştırmasına göre, Türkiye hapishanelerinde işkence varmış. Onlarca gezeteci tutuklanmış. Hatta idam cezası bile Türkiye gündemindeymiş. Programın her haliyle tek sesli olduğu belli. Program tanıtım metninde PKK terör örgütü ‘PKK Direniş Grubu’ olarak belirtilmiş.
Türkiye konulu bir başka program da 15 Kasım’da ‘TURKEY IN TRANSITION’ başlığı ile Amsterdam DAM meydanında yapılıyor. Program FETÖ’nün yeni paravan örgütü Nederland Academia tarafından organize ediliyor. Afişte, bazı kurumlar, örneğin Amsterdam Vrije Universiteit yer alsa da, organizasyonda pek etkileri olmadığını belirtmişler. Programda konuşmacı ve panelist olarak yer alanlar arasında ilginç isimler var. Örneğin, 15 Temmuz darbesi gecesi İstanbul Büyükada’da Splendid Palace’de yapılan toplantıda olduğu iddia edilen ABD’li Profesör Henri Barkey bunlardan birisi… Dünyanın farklı merkezlerinden (Londra, İstanbul, Stockholm, Wilson Center, Amsterdam) 15’i geçen konuşmacı ve panelistin yer aldığı program sabah saat 09.00 da başlayıp akşam 21.30’da sona eriyor. Programın tek Türk konuşmacısı, Nederland Academia adına Gürkan Çelik. Çelik Hollanda’daki FETÖ’cü / Gülenistlerin ilk on ismi arasında yer alır. Programda ele alınacak bazı konu başlıkları şöyle: Türk Dış Politikası, Türkiye ve Avrupa Birliği, Türkiye Ortadoğu’da, Türkiye ve Rusya, Türk Ekonomisi, Enerji ve Gaz, Kürt Sorunu, Türkiye’de Kadın, Din ve Türkiye, Türkiye ve Avrupa Türkleri, vb… Programın profesyonel hazırlanışı, bu işin mutaka bir şirkete ihale edildiği ve büyük masraflar gerektirdiği izlenimi veriyor. Program, 15 Temmuz darbesinden sonra FETÖ’cülerin Avrupa’da ilk organizasyonu olma özelliğini taşıyor. Müthiş bir hazırlık yapılmış. Öyle anlaşılıyor ki, bu programla birlikte FETÖ’cülerin bundan sonraki takip edecekleri stratejileri de şekillenecek.
Yine, Türkiye temalı bir başka toplantı da, Amsterdam’da etkin olan bir düşünce kuruluşu Rode Hoed tarafından organize ediliyor. 18 Kasım Cuma akşamı ‘Türkiye ve Avrupa Birliği: Nereye Gidiyor’ konulu toplantıda ele alınacak önemli konu: Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin nasıl şekilleneceği. Konuşmacıların seçimi yine Hollanda usulu olmuş. Politikacı, akademisyen ve yazarların yer aldığı programda tam Türkiye ve Erdoğan karşıtı isimler yer alırken, Türkiye meselelerine objektif bakan isimler de yer alıyor. Bunlardan birisi yukarıdaki programlarda da yer alan Belçikalı Türkiye uzmanı Dries Lasega. Ama diğer taraftan uzun zaman İstanbul’da yaşamış ve Holanda gazetelerine yazdığı yazılarla anti Türkiye ve anti Erdoğan algısına katkıda bulunmuş Erdal Balcı da programda yer almış. Güya denge sağlanmış.
Türkiye’nin konuşulacağı bir başka toplantı ise geleneksel Amsterdam Tartışmaları. 18 Kasım akşamı yapılacak 48. Amsterdam Tartışmalarında ‘Gastronomi ve Kültür Diplomasisi’ uzmanlarla masaya yatırılıyor. TÜRES başkanı Ramazan Bingöl, Sait Uluçay(Danet), Abdülkadir Erbalcı(Sanpa Gıda) ve Haluk Okutur’un(Simit Sarayı) yorumlarıyla; son yıllarda ülkelerin yemek kültürlerini markalaştırma, diplomasi ile halkla ilişkiler karışımı olarak geliştirilen mutfak diplomasisi tartışılacak. Ertesi gün de Erdoğan Yüce başkanlığında TÜRES Hollanda şubesinin açılışı yapılacak.
Evet, Amsterdam’da yoğun bir Türkiye programıyla karşı karşıyayız. Türkiye Hollanda’da gündemde olmaya devam ediyor. Az kalsın unutuyordum. Bir de 25 Kasım’da Lahey Büyükelçiliğimizin organize ettiği Yunus Emre Konseri programı var. Amsterdam Het Concertgebouw’da organize edilen “My heart is immersed in Love” Yunus Emre konserine seçkin ve çok özel bir kitle davet ediliyor.
Velhasıl. Tek kelimeyle: Kasım ayında Amsterdam’da Türkiye rüzgarı esiyor…
