Amersfoort Mevlana Camii Cemaati gönderilen Davut Heyal Hoca’nın neden gönderildiğini öğrenmek ve hocalarının tekrar görev başına dönmesini istiyorlar. HDV Amersfoort Mevlana Camii geçtiğimiz son günlerde bir krizle çalkalanıyor. 11 ay önce göreve başlayan Mevlana Camii İmamı Davut Heyal’in nedensiz ve ani bir kararla görevden alınıp Türkiye’ye geri yollanması, Amersfoort Mevlana Camii cemaatini ayaklandırdı. Diyanet Dış İlişkiler Genel Müdür Vekili Ahmet Dilek tarafından imzalanan ve 25 Ekim 2013 tarihinde Davut Hocaya verilen mektupla işine son verildiğini öğrenen Davut Hoca, Türkiye’ye gönderiliyor.
Davut Hoca’nın gönderilmesiyle alakalı otobüs tutarak Den Haag’a müşavirliğe giden 50 kişilik bir grup, kendilerine Prof. Dr. Mustafa Ünver’in Türkiye’de olduğunu söyleyen HDV Vakfı Koordinatörü Cevdet Keskin’le görüştüler. Cevdet Keskin’in cevaplarından ikna olmayan grup daha sonra Den Haag’daki Büyükelçiliği ziyaret etti. Ancak oradan da sonuç alamadılar. Mevlana Camii eski yönetiminde ikinci başkan olan Tugay Yöndemli gazetemize yaptığı açıklamada Davut Hoca’nın gönderilmesiyle ilişkin şunları kaydetti: “Bu bir yargısız infazdır. Davut Hoca’nın suçu neyse, hep beraber gönderelim. Biz camii cemaati olarak gönderilme nedenini öğrenmek istiyoruz”.
Davut Hocanın geldiğinden beri çok iyi işler yaptığını belirten cemaat: “Bu hoca geldi ve burada gençlerimizle ilgilendi; hem sohbeti, ibadeti, yapmış olduğu herşey gerçekten mükemmeldi. Hiç bir ufak şey yok ki, bu hoca buradan atılsın. Sabah namazlarının müdavimleri 45 – 50 kişiye çıktı. Şimdi sabah namazında sadece 4-5 kişi var. Bunun yanı sıra şikayet edenin kim olduğunu tam olarak bilemiyoruz. Bizim merak ettiğimiz de o zaten. Vakıftan bildiren de yok. ‘Kalem kırıldı, dolayısıyla sizin buraya gelmeniz de bu hocaya zarar verir’ denildi bize.”
Den Haag’tan bir tane müfettiş geldiği gelen haberler arasında. Ancak müfettişin hangi şahıslarla konuştuğunu camii cemaatinden kimse bilmiyor
Erdal Şen: “Cevdet Bey bizi öncelikle adam yerine koymadı. Dediği tek şey şu: müfettiş gelmiş, araştırmış, sormuş. Biz de ona söyledik biz müfettişi hiç görmediğimizi. Müfettiş sadece belirli kişilerle görüşmüş, başka kimse yok.
Ali Şimşir: “Den Haag’da Cevdet Bey dedi ki ‘Eğer cemaatten bir kişi bile gelse ve şikayet ederek bu hocanın arkasında namaz kılmayacağını söylese, o hocayı sıkıntıya sokar’ dedi. Yani biz her hafta öyle desek, biz hocanın arkasından kılmıyoruz, her hafta bize yeni bir hoca mı yollayacaklar? Biz devlete karşı çıkmak istemiyoruz, devletimize güveniyoruz, inanıyoruz. Onlar da bize yardım etsin. Biz sadece hocamızı geri istiyoruz.” dedi.
İsmet Akçan: “Bu konuyla ilgili bilgi almak için Türkiye Diyanet İşleri’ni aradım ve Diyanet İşleri Başkanlığı Yardımcısı Ekrem Keleş’le görüştüm. Ancak bırakın yardım görmeyi bir daha bizi aramayın dediler.
Davut Heyal:
“Kimsenin, ne benim ne cemaatin bu manada beklediğimiz bir durum değildi, hem ben hem de cemaat hayal kırıklığı içerisindeyiz. Böyle bir neticenin oluşabilmesini gerektirecek bir süreç hem şahsım hem cemaat adına yaşanmadı.
Size gönderilen resmi yazışma var mı?
25 Ekim itibariyle Diyanetteki ataşelikteki arkadaşların telefonla yaptıkları görüşmede, beni ataşeliğe davet ettiler ve gittiğimde elime tutuşturdukları bir tebligat oldu. 31 Ekim itibariyle Hollanda’daki görevimin sonlandırıldığına dair bir bilgi vardı. Sonraki süreçte ben bir gerekçe olup olmadığını sorduğumda bana ertesi gün bir e-mail attılar. Söyledikleri şey: “Hakkımda sözüm ona yazılı ve sözlü şikâyetler varmış ve bunun üzerine gelen müfettişin mahallinde yaptığı inceleme neticesinde bakanlıklar arası ortak Kültür Komisyonunun kararıyla Türkiye’deki görevine döndürülmesi”. Sadece bu yazıyor. Yani sadece şikâyet var ama ne olduğu belli değil, teferruat ve tafsilat yok.
Çözüleceğini düşündüğüm için hukuken de bir girişimde bulunmadım. Hakkımı aramadım çünkü henüz 11 aylık görevdeyim ve yaptıklarımıza karşılık bir madalya beklerken böyle bir sürpriz yaptılar maalesef.
İşin bu noktaya gelmesinden hem Amersfoor camii müdavimleri hem konuyla ilgili tüm şahıslar olağanüstü rahatsız olmuşlar. Halk Avrupa’da görevlendirilmiş 22 yıllık geçmişi olan, yazılı imtihan ve mülakatlardan geçmiş, Diyanet’in aklı başındaki heyeti huzurunda kendini ispatlamış, sicili araştırılarak gönderilmiş bir imamın neden tam bir gerekçe gösterilmeden erken görevden alınıp Türkiye’ye gönderileceğini sorguluyorlar. Haberi yayınladığımız sırada, Facebook’ta Davut Hoca Kalmalı kampanyasını başlatan gençler daha şimdiden 1500 kişinin onayını almışlar. Ortada bir de, arada oluşan muhalefetlerden dolayı atamayla gelen bir yönetim sözkonusu. Camide bizzat ziyaret ettiğimiz cemaat eski ve yeni yönetim olarak bölünmek istemiyorlar. Görüşlerini almak istediğimiz vakıf yetkilisi Cevdet Keskin’e haber yayına hazırlandığı sırada maalesef ulaşamadık. Ancak olayın arkasında yatan sebepleri irdelemek üzere kamuoyonu bilgilendirmek maksadıyla Türk medyasını aydınlatmalarını istiyoruz. Gelecek sayılarımızda okurlarımız için konunun takipçisi olacağız.