Yüzbinlerce insan asgari geçim sınırı altında sefalete terk ediliyor. İnsanlar, icra memurları ve vergi dairesi tarafından o kadar sıkıştırılıyor ki bırakın borç ödemeyi alış veriş yapmaya dahi para bulamıyor. Yasal olarak bir borçlunun asgari geçim tabanı (beslagvrije voet) altına düşmemesi gerekirken, alacaklıların parasını en kısa zamanda talep etmeleri borcu borç ile kapatma yoluna sevk ediyor.
Vergi Dairesi’nin kira, sağlık sigorta yardımı ve az maaş alan kesime yardımı beklenirken borçları sebebi ile bu yardımların kesilmesi ya da ödenen paraların geri talep edilmesi borçluyu yaşanması çok güç bir hayata sürüklüyor.
Sosyal Organizasyon Müşaviri Andre Moerman bu şekilde yüzbinlerce insanın asgari geçim tabanı altına düştüğünü belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Ayda eline €600 kalan biri bu para ile kirasını mı ödesin, sağlık sigortasını mı, telefon faturasını mı, alışveriş giderlerini mi? Elbette bu mümkün değil; peki bütün bu zaruri ihtiyaçlar nasıl karşılanıyor? Tabî ki borçlanarak.”
Şikâyetleri ve bu takım problemleri ele alıp değerlendiren ve bunlara borçlu ve alacaklı taraf için tatmin edici çözümler bulan kişi, Ulusal Ombudsman Frank van Dooren Vergi Dairesi ve icra memurlarının, asgari geçim tabanı altında olan şahıslar için ödeme kolaylığı sağlamaları gerektiğini bunun yasal bir hak olduğunu açıkladı. Bu hakka sahip olduğundan haberdar olmayan borçlu taraflar için yardım alma haklarını kullanmaları hatırlatıldı.
Asgari geçim tabanı neye göre belirleniyor nasıl hesaplanıyor?
Bu sorunun cevabını icra memurları dahi net bir şekilde cevaplayamayıp sistemin çok karışık ve detaylı olduğunu söylüyorlar.
Asgari geçim tabani (beslagvrije voet) nedir, bunu anlaşılır bir hesap tablosu ile düzenlemek ve borç ödeme konusunda kolaylıklar sağlamak gerekiyor. Hükümetin yeni bir sistem ile geçim sıkıntısı ile karşı karşıya kalan halkın imdadına yetişmesi kısa zamanda mümkün gözükmese de bunu en kısa zamanda çözmeleri ümit ediliyor. Bir milyondan fazla insanın borçlarını ödeyemez hale geldiği belirtiliyor.