Bosna’daki savaş zamanında Priyedor kentinde Boşnaklar’a karşı yapılan katliam unutulmadı.
Sırp birlikleri, Mayıs 1992’de işgal ettikleri Priyedor kentinde, Sırp olmayanların evlerinin pencerelerine beyaz bayrak ya da çarşaf, evden çıkarken ise kollarına beyaz kurdele bağlamalarını emretmiş, bu şekilde tespit edilen binlerce Boşnak, esir kamplarına götürülerek soykırım, işkence, dayak, ırza geçme ve cinsel tacize maruz bırakılmıştı.
Yürüyüşün ardından vatandaşlar, Patria alışveriş merkezi önünde, bu şehirde savaş zamanında hayatını kaybeden 102 çocuk için 102 gül bıraktı ve dua etti. Vatandaşlar burada, yerel yetkililere ulaştırmak üzere, ölen çocuklar anısına anıt yapılması için imza topladı.
“İzvor” sivil toplum kuruluşu üyesi Edin Ramuliç, yaptığı açıklamada, Priyedor’da bugün tekrar 3 bin 173 kişinin hayatını kaybettiği gerçeğiyle yüzleştiklerini söyledi.
Bosna Hersek’in kuzeyindeki Priyedor şehri ve bu şehre 20 kilometre mesafedeki Omarska maden ocağı, Srebrenitsa’daki soykırımdan sonra belki de Bosna savaşı sırasında en büyük felaketlerin yaşandığı yerlerden biriydi.
Priyedor ve demir maden ocağı görünümünde olan Omarska, bir zamanlar Boşnaklar için ölüm yeri olarak adlandırılıyordu. Dayton Anlaşması ile Bosna Sırp Cumhuriyeti’nin bir parçası haline getirilen Priyedor, savaştan önce yüzde 49,5’i Boşnak ve yüzde 47,5’i Sırp olmak üzere yaklaşık 120 bin nüfusa sahipti.
Savaşın ardından ise buradaki Boşnak nüfusu 6 bine, Sırp nüfus ise 53 bine yükseldi. Kente geri dönüşlerle birlikte bugün 67 bin Sırp’ın yaşadığı Priyedor’da, Boşnak nüfusun oranı ise 22 bin civarında tahmin ediliyor.
Bosna’daki savaşın başladığı yıllarda Mart 1992’de Gizli Polis Teşkilatı UDBA’nın başına getirilen Sırp Simo Drlyaça, Priyedor’da bir ayda 13 polis karakolunda görev yapan bin 775 Sırp’ı silahlandırdı. Sırp askeri birlikleri, 29 Nisan gecesi ise nüfusunun çoğunluğu Boşnak olan Priyedor kentini ele geçirdi.
Sırplar, Mayıs 1992’de yerel radyolar üzerinden verdiği ilanla, “Sırp olmayanların evlerinin pencerelerine beyaz çarşaf ya da bayrak asmalarını, sokağa çıkarken de kollarına beyaz kurdele bağlamalarını” emretti. Bu emirle birlikte işgalci Sırplar’ın dediklerini yapmak zorunda kalan Boşnaklar, bu şekilde tespit edildi.
Ardından binlerce “tespit edilen” Boşnak, esir kamplarına götürülerek, soykırıma, işkenceye ve tecavüze maruz kaldı. Bu dönemde, yaklaşık 30 bin Priyedorlu, başta Omarska olmak üzere, Keraterm, Kozarac, Trnoğolye ve Manyaça’daki esir kamplarına götürüldü, on binlercesi ise doğdukları topraklardan sürgün edildi.
Sırbistan’dan gelen ağır silahlı Sırp askerleri, 23 Mayıs’ta Boşnak köylerine saldırarak, 102’si çocuk ve 266’sı kadın olmak üzere, 3 bin 173 sivili acımasızca öldürdü. Hayatta kalmayı başaranlar ise ertesi gün Omarska esir kampına götürüldü.
Buradaki spor salonunda toplanan Boşnak kadınlara, Omarska’da sistematik olarak tecavüz edildi. Kampta yaşanan vahşetin dünya kamuoyu tarafından duyulması üzerine bu kadınlar serbest bırakıldı ve kurbanlar 20 kilometrelik yolu yürüyerek aşmak zorunda kaldı. Omarska esir kampı, The Guardian ve Neswsday’den iki gazetecinin burada olan bitenleri kamuoyuna duyurmasının ardından, 6 Ağustos 1992’de kapatıldı.
Omarska’da tutulan yaklaşık 5 bin esirin büyük bir kısmı açlık, işkence, hastalık ve benzeri sebeplerden yaşamını yitirirken, 700’ü ise kurşuna dizilerek katledildi. Katledilen 500 kişinin ise hala cesetlerine ulaşılamadı.
Bosna-Hersek Kayıplar Komisyonu’nun raporlarına göre, 1991-1995 yılları arasında Priyedor’da, 4 bin 93’ü sivil olmak üzere, 5 bin 209 Boşnak öldürüldü. Tespit edilen 57 toplu mezarda, bin 480 kişinin cesedine ulaşılırken, bin 415 kişinin ise halan kayıp olduğu belirtiliyor.