Avrupa Parlamentosu seçimleri, Soma faciası gündemimizi meşgul etti ne zamandır. Ancak çok önemli bir konu unutulma tehlikesi ile karşı karşıya; Almelo’da bir Kilisenin (!) bahçesine dikilen nefret anıtı.
Uzun zamandır böyle büyük nefret ile karşılaşmayan Hollanda’daki Türk toplumu bu kin anıtının gelecekteki tehlikelerinin henüz farkına varmış değil. Maalesef Türk toplumunun hafızası genelde çok zayıf. 1970’li yıllarda başlayan Ermeni terörü, diplomatlarımızı hunharca öldürmesi yetmiyormuş gibi şimdi de gelecek nesiller arasına kin tohumları saçmakla meşgul.
Burada yetişen nesiller bu nefret anıtının getireceği ciddi sonuçlar üzerine ciddi olarak düşünmeli. Bu nefret anıtının amacı sadece bir kini devam ettirmek değil, burada yetişen genç kuşakların geleceğini karartmak ve Hollandalıları, yetişen Türk toplumuna karşı kışkırtmak ve de ayrımcılığı en şiddetli şekilde körüklemektir. Dışarıya karşı “sözde” Ermeni katliamından bahsederken Hollandalılarla olan görüşmelerde daima vurguladıkları “Türkler Ermenileri hristiyan oldukları için öldürdüler” konusudur. Böylece yeni yetişen toy Hollandalı beyinlere bir Türk-Müslüman düşmanlığı aşılamaktadırlar. O yüzden Ermeni meselesini devamlı kaşıyan Hollandalıların aşırı ve fanatik dinciler veya azılı Türk düşmanları olmaları tesadüf değildir.
Bunların amacı gelecekte burada yetişen çocuklarımıza Hollanda’da hayat hakkı vermemek ve onları müthiş bir ayırımcılığa maruz bırakmaktır. Yani bizim gençlerimizden biri bir işe ya da bir eğitim kurumuna girecek olsa onun önünü kesebilmek için bu alçak yakıştırmaları yaparak hayatını zehir etmektir.
Tehlikenin boyutunu ve de ciddiyetini görmek gerekir. Unutmayalım ki; su uyur düşman uyumaz! Bilenler bilmeyenlere bıkmadan usanmadan anlatacak. Geçmişte Ermeni terörünü protesto yürüyüşlerine katılmış büyüklerinize sorunuz, tarihi iyi ve doğru okuyunuz. Araştırıcı olunuz ve Türkiye’de ve buradaki kendini ve meselenin esasını bilmezlerin züppe laflarına tav olmayınız.
Bizim neslin taşıdığı sorumluluk budur ve ecdadın vebali üzerimizdedir. Ermeni meselesinde müslüman Türk halkı yüzbinlerce kayıp vermiştir. Dedeleri Ermeni zulmünden kaçanların torunlarını arayıp bulun ve hikayelerini dinleyin ve anlatın. Ermeni nefret anıtına karşı birinci mücadele bu olmalıdır. Ondan sonra tarihin yalan ve yanlış bir şekilde anlatılmasını önlemek için doğru tarihi anlatacak veya anlattıracak olanlara yardımcı olalım. Şehitlere karşı olan vicdani borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz. Kindarlara ve nefret tohumları saçanlara fırsat vermeyelim ve asla UNUTMAYALIM.
Previous PostAvrupa Parlementosu seçimleri yapılıyor
Next PostTDK kararını verdi selfie "özçekim" oldu