29. Amsterdam Tartışmalarında “İlişkilerin önyargılar üzerindeki etkisi” tartışıldı. Tartışmada, Hollanda’da toplumlar arası ilişkilerde hissedilir derecede düşüş gözlemlendiği açıklandı.
Psikolog Drs. Fatih Toprak’ın Hollandalı Psikologlar Enstitüsü tarafından verilen Sherazde Yılın En İyi Tezi yarışmasında birinciliği alan “Hollanda’da Müslüman ve gayrimüslim gençler arasındaki (dolaylı) pozitif ve negatif ilişkilerin önyargılar üzerindeki etkisinin testi (Toprak, F. (2013). Testing the effect of (extended) positive and negative contact on prejudice between non-Muslim and Muslim adolescents in the Netherlands (Master’s Thesis). Leiden University, the Netherlands)” başlıklı bitirme tezini temel alarak yaptığı sunumda elde ettiği bulgu ve sonuçları katılımcılarla paylaşmasının ardından tartışma gerçekleştirildi. Katılımcıların araştırma sonuçlarının kendi gözlem ve tecrübeleriyle de örtüştüğünü sıklıkla ifade ettikleri tartışmada, hem göç alan Hollanda toplumu hem de (Müslüman) göçmenlerin ilişkileri tesis etme noktasında isteksiz davrandıkları sonucu ortaya çıktı.
Toprak’ın araştırmasına göre son yıllarda toplumlararsı ilişkilerde bir düşüş gözlemlenmektedir. Bazı araştırmacıların iddia ettiği gibi Müslümanlarla yerli Hollanda toplumunun “birlikte ayrı yaşama (living together apart)” durumunun söz konusu olduğu ve bunun da Sosyal Kültürel Plan Bürosunun (SCP) raporuyla da doğrulandığını belirten Toprak, ilişkiye geçmenin günden güne zorlaştığını ve bunun da toplumdaki karşılıklı önyargıları tetiklediğini vurguladı. Araştırma sonucuna göre yerli Hollandalıların Müslümanlarla ilgili önyargılarının arttığı ve bunda da 11 Eylül, Theo van Gogh cinayeti, Londra ve Madrid saldırıları ve aşırı sağcı hareketlerin bir katalizatör işlevi gördüğü gözlemlenmektedir.
Fatih Toprak pozitif ilişkilerin önyargılar üzerindeki olumlu etkisinin bilindiğini, ancak negatif ilişkilerin olumsuz etkisinin pozitif ilişkilerin etkisinden daha fazla olduğunun araştırmalarda öne çıktığının da dikkate şayan olduğunu belirtti. Toprak, pozitif ve negatif ilişkilerin doğrudan ilişkiler olduğunu, buna mukabil bunların dolaylı olanları da olduğunu, gerek dolaylı pozitif gerek dolaylı negatif ilişkilerin de önyargılar üzerinde olumlu ve/veya olumsuz etkilerinin olduğunun araştırmalarla tespit edildiğini belirtti. Dolaylı pozitif ilişkilerde rol modellerin etkisinin oldukça büyük olduğunu ve doğrudan ilişkilerin azaldığı bir dönemde de bunların öneminin bir kat daha arttığını ifade eden Toprak, bunların en güzel örneğinin Faslı müzisyen ve kabare sanatçısı Ali B. olduğunu söyledi.
Fatih Toprak araştırmasıyla Müslüman ve gayrimüslim gençler arasındaki çeşitli ilişki formlarının önyargılara etkisi konusunda objektif bir görüntü ortaya koymayı hedeflediğini ve ortaya çıkan verilerin ileride önyargılarla mücadelede kullanılabileceğini belirtti. Araştırma için eşit seviyede iki okula müracaat ettiğini, bunlardan birisine büyük oranda yerli Hollandalı gençlerin devam ettiğini, diğerine ise çoğunluk olarak Müslüman gençlerin devam ettiğini belirten Toprak, bu iki okulun 12 ve 18 yaş grubu öğrencilerinden 351’inin araştırma sorularını cevaplandırdığını belirtti.
Araştırma sorularına verilen cevaplardan çıkan sonuca göre yerli Hollandalı gençlerin daha az (dolaylı) pozitif ilişki, daha fazla (dolaylı) negatif ilişki tecrübeleri olduğu, pozitif ilişki söz konusu olduğunda bunun etkisinin dolaylı pozitif ilişkiden daha fazla olduğu ortaya çıkmaktadır. Araştırmada öne çıkan bir diğer husus ise ilişkilerin önyargılara etkisinin her iki grupta farklılık arz ettiğidir. Müslüman gençlerde negatif ilişki önyargıların oluşmasında önemli bir rol oynarken, yerli Hollandalı gençlerde dolaylı negatif ilişki etkili olmaktadır. Buna gerekçe olarak Müslüman gençlerin bir azınlık gruba dahil olmaları dolayısıyle Hollandalılarla daha fazla ilişki kurma şanslarının olduğunu, bunun da dolaylı negatif ilişkinin etkisini zayıflattığını gösteren Toprak, Hollandalı gençlerin çoğu zamanda sadece kendisine sunulan olumsuz tecrübelere dayanarak bir yargı oluşturduğunu belirtti. Yerli Hollandalı gençlerin Müslümanlar hakkındaki önyargılarının oluşmasında medyanın etkisinin oldukça büyük olduğunu belirten Toprak, bir çok araştırmanın medyanın azınlıklarla ilgili sunduğu haberlerin çoğunlukla olumsuz olduğunu ve bunun da gençlere dolaylı negatif ilişki tecrübesi olarak yansıdığını belirtti.
Toprak’a göre Müslüman gençlerin yerli toplumla ilgili önyargılarını azaltmanın yolu, onlara dolaylı negatif ilişki tecrübeleriyle nasıl baş edeceklerini öğretmekten geçmektedir. Genel anlamda ise farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü çok kültürlülük bağlamı çözümler sunmaktadır. Zira Hollanda % 19’u yerli olmayanlardan oluşan bir toplumdur ve Merkezi İstatistik Bürosu (CBS) verilerine göre de bu oran sürekli artış gösterecektir. Ayrıca bir çok araştırma farklılıkların önemsendiği ve bir zenginlik olarak addedildiği toplumlarda aidiyet duygusunun daha da artırdığını ortaya koymaktadır.
Toprak’a göre mevcut trant birbirleri ile asgari ilişki içinde olan ve önyargılarla dolu paralel toplumlara doğru gitmektedir ve bu durum kaygı vericidir. Bu gidişata dur demenin bir yolu medyada farklılıklar politikasının hayata geçirilmesidir. Bunun yanısıra Müslüman gençlerin negatif ilişkilerden etkilenmemelerini sağlamak için mental direnç kazanmalarını da sağlamak lazımdır. Gruplararası çarprazlama dostluklar da pozitif ilişki tecrübelerini artıracak, dolayısıyle önyargıların azalmasını sağlayacaktır. En önemlisi de diyalog ortamlarının yaratılmasıyla herkesin birbirini daha iyi tanıması sağlanacak ve böylece toplumlararası algılar önyargılardan arınacaktır.
A.Suat Arı
Amsterdam Tartışmaları Yöneticisi