Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü,OBA ve Duygu Alkan Topluluğu tarafından düzenlenen ‘İstanbul’dan gizli şarkılar’ konseri, Türk ve Yunan sanatçılardan oluşan orkestranın canlı performansıyla gerçekleşti. Konserde, Osmanlı’dan Münir Nurettin Selçuk, Tatyos Efendi, Yesari Asım Arısoy, Sadettin Kaynak, Rüştü Demirci, Fehmi Tokay ve Kadri Sençalar’a ait eserler seslendirildi. Türk ve Yunan müziklerinin ortak yanlarına vurgu yapılan konserde, Türk ve Hollandalı müzikseverler yoğun ilgi gösterdi.
Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen ” istanbul’dan gizli şarkılar” konserini çok sayıda Türk ve Hollandalı müziksever dinledi.
OBA Amsterdam Merkez Kütüphanesi Konser Salonu’ndaki etkinlikte, Duygu Alkan önderliğinde Türk ve Yunan sanatçılardan oluşan orkestra konser verdi.
Konserde, bestesi Osmanlı padişahı 3. Selim’e ait “Bir nev-civana dil müpteladır”ın yanı sıra, Münir Nurettin Selçuk, Tatyos Efendi, Yesari Asım Arısoy, Sadettin Kaynak, Rüştü Demirci, Fehmi Tokay ve Kadri Sençalar’a ait eserler seslendirildi.
“Ezgilerin çeşitliliği İstanbul’un zenginliğini yansıtıyor”
Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Adil Akaltun, sezonun son konseri olmasıyla davetlilere güzel bir canlı müzik izleme fırsatı sundu
Yüzlerce yıldır Türk kültürüne başkentlik eden İstanbul’un en dikkate değer taraflarından biri de musiki dünyasıdır. Kendine has olan bu musiki dünyası, Osmanlıların İstanbul’u fethinden başlamak üzere asırlar boyu, bütün Doğu musikisi ikliminin odak noktalarından biri olma ayrıcalığını taşıdı.
Dünya ölçeğinden bakıldığında, belki de hakkında en çok şarkı yapılan şehir olma özelliğiyle öne çıkan İstanbul için bestelenen, içinde İstanbul geçen veya dekorunu İstanbul’un teşkil ettiği şarkılar, neredeyse bütün klasik Türk musikisi repertuvarını kapsar. Zira klasik Türk musikisi bir bakıma “İstanbul musikisi”dir
İstanbul şarkılarını, Türk musikisinin genel repertuvarı içinde ayırt etmeye çalışan araştırmacıları, şayet Türk musikisi edebiyatına vâkıf değil iseler, ciddi bir tehlike bekler. Zira birçok İstanbul şarkısında İstanbul’un yahut herhangi bir semtinin adı veya İstanbul’la ilgili bir imaj doğrudan doğruya geçmeyebilir. Bu sebeple, bir esere “İstanbul şarkısı” etiketinin konulabilmesi için, sözlerinde ille “İstanbul” adının veya bir semtinin yahut da İstanbul’la ilgili bir imajın geçmesinin gerekmediği göz ardı edilmemelidir. Bu husustaki araştırmalarda yanılgıya düşmemek için, hatırat ve biyografi gibi yazılı kaynakların, musiki eserlerinin hikâyelerini içeren kayıtların ve sohbet meclislerinde dile getirilen hatıraları nakleden musikişinasların anlattıklarından derlenen sözlü tarih çalışmalarının mutlaka dikkatle okunması ve ipuçlarının yakalanması gerekmektedir.
Bir Türk musikisi eserinin “İstanbul şarkısı” sayılabilmesinin, ihmal edilmemesi gereken kriterlerinden biri de İstanbul hayatına ve İstanbul halkına ne kadar mal olduğu hususudur. Bir İstanbul şarkısının yıllar boyunca İstanbulluların gönlüne taht kurmuş olmasının, temel ölçülerden biri olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
İstanbul şarkıları, asıl ortaya çıkış sebeplerini aşarak, zamanla karagöz gibi bir seyirlik sanatın ayrılmaz parçalarından biri olmuş, hatta onunla birlikte gelişmiş veya değişmiş; sahne sanatlarının bazılarında sahnede ve sahne gerisinde, daha sonraları ise sinema sanatında kullanılmıştır. Bazı İstanbul şarkılarından esinlenilerek, romanlar veya oyunlar yazılıp sahnelenmiş, operetler, operet şarkıları ve başka formlarda eserler bestelenmiş, filmler çekilmiş, böylece İstanbul hayatını anlatan yeni sanat eserleri üretilmiştir.
Osmanlı’dan şarkıları orijinal halleriyle Hollandalılara dinlettirdiklerini kaydeden Akaltun, “Hollandalılar konser salonundan büyük bir memnuniyetle ayrıldı. Yaz dönemine girmeden, Osmanlı istanbul’undan şarkıları orijinal haliyle dinledikleri için teşekkür ettiler.” diye konuştu.
Türk ve Yunan müziklerinin ortak çok yanı olduğunu ifade eden Ziarkas, “Bu konserdeki İstanbul şarkılarını çalarken hiç zorlanmadım.” şeklinde konuştu.
Etkinlikte Alkan ve Ziarkas’ın yanı sıra Türk müzisyenler Burak Savaş (keman), Fatih İnce (kanun), Caner Malkoç (klarnet), Alper Kekeç (bendir) ve Yunan Eirini Zogali (ud) sahne aldı.
Programa müzikseverler Türk ve Hollandalı müzikseverler yoğun ilgi gösterdi. Türkiye’nin Amsterdam Başkonsolosu Mahmut Burak Ersoy ve THY Amsterdam Müdürü Şerafettin Ekici ve Amsterdam Konsolosluğu Eğitim Ataşesi Anıl Yılmaz da etkinliğe katıldı. Etkinliğin sonunda Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Adil Akaltun müzisyenlere gösterdikleri muhteşem performansları için teşekkür ederek kurum adına birer buket çiçek taktim ederek proğramı bitirdi.
Haber:Sedat TAPAN