Hollanda’nın Breda kentinde yapımı tamamlanan Hollanda Diyanet Vakfı (HDV) Yeni Camii’nin resmî açılış töreni yoğun bir katlımla gerçekleştirildi.
Bir şölen havasında gerçekleşen ve büyük bir coşkuyla düzenlenen açılış törenine Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Haluk Songur, Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Muhlis Koç, Rotterdam Başkonsolosu Sevgi Kısacık, Breda Belediye Başkanı Paul Depla ve ekibi, HDV cami başkanları, din görevlileri, STK temsilcileri, cami cemaati, bölge sakinleri katıldı.
Millî duygulara tercüman olan Hollanda Mehteran’ın verdiği konserin ardından okunan dua ve salavatlarla kurdelesi kesilerek hizmete açılan Yeni Camii uzun bir süredir yapım aşamasındaydı.
Cami Din Görevlisi Halil İbrahim Sali tarafından sunulan cami içerisindeki program, topluca okunan İstiklal Marşı ile başladı. Waalwijk Abdulkadir Geylani Camii Din Görevlisi Adem Furkan’ın Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Yeni Camii Dernek Başkanı Gıyaseddin Karakaya bir selamlama ve hoş geldiniz konuşması yaptı.
Karakaya konuşmasında şunları dile getirdi: “Uzun sayılabilecek bir zamandan sonra büyük emek ve gayretlerle meydana getirilen camimizi hizmete açmaktan dolayı çok mutluyuz. Bizleri bu meşakkatli süreçte yalnız bırakmayan maddî ve manevî yardımlarıyla hep yanımızda duran kardeşlerimize, özellikle Kadın, Gençlik ve Kızlar Kollarımıza kalbi şükranlarımızı sunuyorum. Bu dikenli yolda benimle beraber yürüyen, bana tahammül ve sabır gösteren yönetim kurulu üyelerimize de sonsuz teşekkürlerimi bildiriyorum, haklarını da helal etmelerini beklerim. Bizim bu hâle gelmemizde çok büyük emek ve katkısı olan Erkan Yaman’a da özel olarak şükranlarımı sunuyorum.”
Konuşmanın ardından Hollandalı katılımcılar için cami yönetim kurulu üyesi Hakan Tek tarafından caminin tanıtımı ile alakalı Hollandaca kısa bir bilgilendirme yapıldı.
düzenli bir hayata sahip oluyorlar. Bu dünyada yaptıkların karşılığını görüyorlar, inşallah ahirette de bunun karşılığını göreceklerdir. Camilerimiz ecdadımızdan bu yana etrafında, kütüphaneler, darüşşifalar, çarşısı, hamamı, haziresi, türbesi, sübyan mektepleri ve vakfiyeler oluşturarak giderlerini karşılamıştır. Şimdi ise bu giderlerin karşılaması cemaat olarak sizlere düşmekte. Camilerimizin en az giderle ayakta kalması için de çabalar sarf ediyoruz. Güneş panelleri ile enerji giderlerimizi sıfırlamayı ve gereksiz israfları önleyerek cemaatimize yük olmamaya çalışıyoruz. Malumunuz, dinimiz çevreye, iklime, tasarrufa, iklime çok büyü önem vermiştir. Bizler de “Yeşil Cami” projesiyle hem tasarruf ediyoruz hem çevreye uyumlu hâle getiriyoruz hem de Hollanda toplumuna katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Camimize “Allah’ım bize rahmet kapılarını aç” diye girdik. Bu durum, şehir ve içindeki halk için ne büyük bir şans. Günde 5 defa Allah’ın adı semalarda yankılanacak. Burada bizlere de büyük görevler düşüyor. Bu caminin süsü sizlersiniz. Buraları yetim öksüz bırakmayacaksınız. Mümkün mertebe cemaatle namaz kılmaya, omuz omuza saf safa beraber olmaya gayret edeceksiniz, ki rahmet kapıları açılsın. Hz. İbrahim’e Kabe’yi temiz tutması emredilmiş. Buralar da Kabe’nin birer şubesi olduğuna göre bu emir bizi de doğrudan ilgilendiriyor. Camilerimizi temiz tutacağız. “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” nebevi nasihatini kendimize düstur kabul edip, hareket edeceğiz. Hollanda toplumuna uyum sağlamaya devam edeceğiz, ülkeye katkı sunmaya gayret göstereceğiz. Polis bizim beynimizde, aklımızda. “Polis gömmezse Allah görür inancı” bizi, ruhumuzu, aklımızı besleyen en önemli ilkemizdir. Bu esere emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum”.
Konuşmasını yapması için kürsüye davet edilen Rotterdam başkonsolosu Sevgi Kısacık, içerisinde bulunduğumuz mekânların, buradaki vatandaşlarımızın güven ve huzur içerisinde kendi benliklerini, kimliklerini koruyarak, dilini, dinini kaybetmeden buradaki toplumla uyum içerisinde yaşamaları için çok önemli bir vazife gördüğüne vurgu yaparak şunları dile getirdi:
“1 Ocak itibariyle göreve başladım. Böyle hayırlı bir vesile ile sizlerle beraber olmaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyuyorum. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun, ellerine sağlık. Gerçekten çok güzel bir eser ortaya çıkmış. Etkilenmemek mümkün değil. İnanılmaz derecede güzel bir mekân olmuş. İnsan içeri girdiğinde huzur duyuyor. Çok büyük emekler sarf edilmiş, çok büyük zorluklar yaşanmış. İçerisinde bulunduğumuz üç ayların, vatanımıza, milletimize, bütün İslam camiasına ve dünyaya huzur getirmesini ve hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Daha önce Çin Halk Cumhuriyeti-Şangay Başkonsolosluğunda, Finlandiya-Helsinki Büyükelçiliğinde ve Fransa’da Avrupa Konseyi Daimi Temsilciliği’nde görevler yaptım. Hollanda’da yeni olmakla beraber aslında Hollanda’ya yabancı değilim. Ankara-Merkez’deki son görevimde aralarında Hollanda’nın da bulunduğu 5 ülkenin daire başkanıydım. Dolayısıyla sizlerin gündeminize ve yaşadığınız sıkıntılara hakimim. Başkonsolosluğumuzun kapısı hepinize açıktır. Sorunlarınızı dinlemeye, dertlerinize derman olmaya hazırız. Mesai arkadaşlarımız büyük bir fedakârlıkla hizmet yürütüyorlar. Camilerimize gelince, buradaki vatandaşlarımızın güven ve huzur içerisinde kendi benliklerini, kimliklerini koruyarak, dilini, dinini kaybetmeden buradaki toplumla uyum içerisinde yaşamasıdır. Bu fonksiyonu da camiler ve cami cemaati büyük ölçüde yürütüyorlar, büyük bir fedakârlıkla hizmet yapıyorlar. Gençlerimize millî değerlerin aktarılmasında çok büyük katkı sağlıyorsunuz. Başta din görevlilerimiz, ailelerimiz, yöneticilerimiz bu manada ciddi görevler üstlenmiş ve gereğini layıkıyla, hakkıyla yerine getiriyorlar. Bunları görmek, bilmek duymak çok güzel şeyler. Devletimiz, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaç ve sıkıntıları noktasında çok hassas. Elimizden geldiğince sizlerle beraber olmaya çalışıyoruz. Bundan dolayı dertlerinizi, sıkıntılarınızı dinlemeye, olabildiğimiz yerde derman olmaya, olamadığımız yerde de beraber düşünüp ortak akıl bulmaya hazırız. Kapımız her zaman açıktır. Eğer hâlâ almadıysanız, yeni tip kimlik kartı ve E-Devlet şifrelerinizi almak için başkonsolosluğumuza bekliyoruz.”
Porf. Dr. Haluk Songur: “Peygamber Efendimiz Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde, dünya aydınlanmayı yaşadı”
“Değerli dostlar, cem eden, toplayan, bir araya getiren, tefrikaya düşürmeyen, ayrıştırmayan, birleştiren Beytullah’a, Allah’ın evine hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Aslında bugün, susma, sükût günüdür. Şurada hepimiz yarım saati susarak, düşünerek, tefekkür ederek geçirsek, belki bu konuştuklarımızdan daha değerli ve bize daha çok katkısı olabilirdi. Cami, cem eden, bir araya getiren, toplayan demektir. İşte gördüğümüz manzara: Kadınıyla erkeği ile, yaşlısıyla genciyle, küçükleriyle büyükleriyle, farklı ırktan insanıyla, siyahıyla beyazıyla bir araya getirendir. Tam kelime anlamıyla cami cem eder, toplar, ayrılığı, nifakı ortadan kaldırır. Rabbimize şükürler olsun ki, bizleri bugün burada bir arada topladı. Üç aylar dediğimiz rahmet, merhamet iklimine girdik. Zaten merhametli olan ve her şeye rahmet nazarıyla bakan Müslüman bu aylarda daha başkalaşıyor, daha farklı bakıyor. Peygamber Efendimiz “Yeryüzü bana mescid kılındı” buyuruyor. Biz mescid kelimesini daha çok küçük camiler, cami kelimesini de büyük camiler için kullanırız. Sosyolojinin en temel kurallarından biridir: İnsan tabiatı itibariyle medenidir ve sosyal bir varlıktır; yani insan, bir arada yaşayan varlıktır. Dağ başında tek başına yaşayan bir varlık değildir.
Daniel Defoe’nun yazmış olduğu “Robinson Crusoe” adlı kitabın özünü 12’nci yüzyılda İbn Tufeyl’in yazdığı “Hay bin Yakzan” adlı kitap oluşturur. Batı dünyası da bu kitabı kopyalayarak yayımlamıştır. Buradan çıkan sonuç ise şudur: Tek başına olan bir insan, akıl yaratıcıyı bulabilir mi?” sorusuna odaklanmış ve sonuç itibariyle aklın tek başına Allah’ı bulabileceği gerçeği sonucuna varılmıştır. Din, akıl, felsefe bunların hepsi bir olana yaratıcıyı bulmaya dönüktür. 622 yılında Peygamber Efendimiz Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde, dünya aydınlanmayı yaşadı. O aydınlığın birer parçası olarak sizler, bizler bu dünyaya ışık saçmaya devam edeceğiz. Böyle bir eseri Hollanda’ya, Hollanda İslam toplumuna kazandıran herkesi tebrik ediyor, kalbi şükranlarımı sunuyorum.”
Haluk Songur’un ardından Belediye Başkanı Paul Depla da bir selamlama konuşması yaparak, Bredalı Müslüman toplumun bu özel gününü kutladı ve inşa edilen bu eser için hayırlı olsun dileklerinde bulunuldu.
Paul Depla: “Bu kulliyenin inşası için verdiğiniz mücadele takdire şayan idi”
“Her şeyden önce bu güzel eseri Breda kentimize büyük mücadele vererek, yılmadan, usanmadan, azimle, fedakârlıkla yürütülen çalışmalar sonucunda kazandıran sizleri kutluyor ve teşekkürlerimi sunuyorum. Mahkeme safhasının uzun sürdüğünü fakat bu uzamanın bölge sakinlerinin şikâyetleri dahilinde oolduğunu hepiniz biliyorsunuz. Ben Belediye Başkanı olarak bu projeyi destekledim fakat toplumsal barışın sağlanması amacıyla onların da fikirlerini dinlemek zorundaydım. Bir orta yolun bulunması için çaba gösterdik. Nihayetinde cami, kültür merkezi ve bölge sakinlerinin tereddütlerini giderip bundan sonraki birlikteliğin sağlanması gayesiyle hareket ettik. Ben inanıyorum ki, HDV Breda Yeni Camii ve Kültür Merkezi Breda’nın bu bölgesine faaliyetleriyle çok büyük katkılar sağlayacaktır. Bu gibi kulliyelerin Breda’yı, birlikte yaşayan, toplumsal barışa katkı sunan, kültürel zenginlik katan çok kültürlü bir şehir olma yolunda önemli bir işleve sahip olduğunu biliyorum. Bu yeni merkezin Breda’da yaşayan Türk toplumuna hayırlı olmasını diliyorum.”
Program, okunan Kur’ân-ı Kerîm ve ikramın ardından sona erdi.
HDV Breda Yeni Camii hakkında Başkan Gıyaseddin Karakaya şu bilgileri verdi:
– Eski camimiz 1982 yılında yapıldı. Faslı kardeşlerimizle birlikte bir bina yapıldı. Yapılan bina ortadan bölünerek iki cami oluşturuldu. Bir tarafında Türkler namaz kılıyordu, diğer tarafında Faslı kardeşlerimiz namaz kılıyordu.
– Yeni cami projesine 2016 Nisan ayında başlanıldı. Bu aşamada mahkemeler tarafından iki defa ruhsatımız iptal edildi, üçüncü defasında Yüksek Mahkeme 2020 Aralık ayında onayladı ve inşaatımıza başladık.
– Camii üye sayımız 430 kişidir.
– Cuma cemaatimizin sayısı yaklaşık 250 kişidir, bay ve bayan birlikte.
– Hafta sonu dini eğitim alan öğrencilerimizin sayısı 105.
– Hafta içindeki günlerde yapılan aktiviteler şu şekildedir: İlkokul ve ortaokul öğrencilerine ev ödevi yardımı, CITO sınav alıştırma ve çalıştırması yapılmaktadır. Ayrıca zeka düzeyi düşük olan çocuklara özel öğretmen ders vermektedir. Kalite seviyemizi yükseltmek için ve hocaların işini daha da kolaylaştırmak için akıllı tahtalar alınmıştır.
– Gençlik Kolları çeşitli aktiviteler yapmaktadır. Mesela; seminerler düzenleniyor, dinî sohbetler, güncel gelişmeler konusunda toplantılar yapılıyor. Sportif faaliyetler yürütüyorlar.
– Genç Kızlar Kolları, ev ödevi yapan çocuklara yardımda bulunuyor, kendileri ayriyeten dinî eğitim dersleri alıyorlar, Hollandaca dinî sohbetler/dersler düzenleniyor ve ilkokul öğrenciler icin öğretici aktiviteler yapıyorlar.
– Bu aşamada şehrimizde bulunan Türk toplumuna yönelik yaşlı ve hastalara çeşitli aktiviteler yapılıyor. Haftanın belirli günleri onlar için özel programlar düzenlenip, sorunları dinlenip çözülmeye çalışılıyor. Onların toplumdan kopmamaları sağlanıyor. Sağlık merkezlerinden çeşitli uzmanlar getirilerek, seminerler düzenlenerek, yaşam kalitelerini yükseltmek için destek veriliyor.
Haber ve Fotoğraflar: Zeynel Abidin Kılıç- Sedat TAPAN