Faruk Halıcı: Küçük esnaf bu ülkenin motorudur, kıymeti daha iyi bilinmeli

Faruk Bey, Küçük esnaf çok zor durumda. Bu durum nasıl aşılacak?

Koronavirüs direkt küçük esnafı etkiledi. İnsanların sosyalleşmesini, alışverişini eksiltti. Küçük esnafın sabit gideri var ve bu devam ediyor. Devlet desteği bu zararı karşılamıyor. Bu işin iki boyutu var. Birincisi psikolojik; evlere hapsolduk, sosyalleşmemiz kısıtlandı. İkinci ise ekonomik, borçlandık toplum olarak. Vergi borcu, iş yapamadığı için borçlanma. Bunlar büyük sorun olacak.

2021 yılında çok fazla iflas bekleniyordu, neyseki öngörüldüğü gibi olmadı. Bu durumun sebebi nedir?

Sular çekilince sazanların boyu ortaya çıkar derler. Şu anda vergi istenmiyor, mal sahipleri kolaylık yapıyor ve pazar açılmadı daha. Buradaki zarar tablosu, kriz bittikten sonra ortaya çıkacak. Ben küçük esnafın çok ciddi düzeyde zarar gördüğünü düşünüyorum. Biran önce kısıtlamaların azaltılması lazım.

İlk düzenlemenin sokağa çıkma yasağında mı olmasını bekliyorsunuz?

Evet sokağa çıkma yasağının esnetilmesi gerekiyor bence. Saat 9’dan sonra normal şartlarda da dışarı çıkmıyorduk. Ama yasak olunca saat 9’a kadar yoğun bir şekilde çıkıyoruz. Tamamen sokağa çıkma yasağı olduğu zaman, insanlar psikolojik yönden bundan çok etkileniyor. Bir de her yerde yoğunluk olmasına rağmen, örneğin marketler çok yoğun ve kurallara dikkat edilmiyor, toplu taşıma da çok yoğun. Ama horecaya gelince sadece paket servise izin veriliyor. Virüsün kaynaklandığı yerin horeca olduğu söyleniyor. Bu işin yedinci aya kadar uzatılacağını yazdı Telegraaf gazetesi. Eğer bu doğruysa, ciddi anlamda bir zararla karşı karşıya kalacağız hepimiz. Bir insanın restoranı 100 kişiyle en azından şu şartlara riayet ederek 30 kişi alabilirsin şeklinde bir yazı çıkmalı, izin verilmeli. Bir mağazaya 10 kişiyi aşmadan müşteri alabilirsin şeklinde izin verilmeli. Yani kontroller sıkılaştırılmalı ama yaşam devam etmeli. Şu an en büyük zararı gören küçük ve orta ölçekli esnaftır. Bunları hem finansal hem de psikolojik olarak bitiriyoruz. Tabii ki isteğimiz hastalığın artması değil. Ama nasıl ki kontrollü bir şekilde marketlere girebiliyorsak, toplu taşımayı kullanıyorsak aynı şekilde de restoran ve kafeler de açık olmalıdır. Bunların sağladığı istihdam da ortadan kalkmış oluyor.

Bu durum Hollanda’ya mı özgü, yoksa diğer ülkelerde de durum aynı mı?

Sayın başbakanın kendi açıklaması da var. Geç kaldık dedi ve özür diledi. Üzerinden bir sene geçtikten sonra kabul etti. Tedbirlerin alınmasında ve yardımların insanlara ulaştırılmasında geç kaldı. Bunun zararları yine Hollanda’ya kaldı. Hollanda sağlık ve ekonomi alanında mücadele ediyor bu salgınla. Esnaflara aşı önceliği tanınması gerekiyor. Nasıl ki sağlık çalışanlarına öncelik tanındı, ekonomik yönden baktığımızda da esnafa öncelik tanınmalı. Bir de biz neden aşı bulamıyoruz? Orta ve küçük ölçekli esnaf, bir ülkenin motorudur. O motor bozulursa yarın daha büyük problemlerle karşı karşıya kalınır. Yüz milyonu geçmiş işsizlik başvurusu var. Bu tablonun bir an önce düzelmesi için ilk sağlanması gereken şey güven.

Kısıtlamaların ne zaman kalkması bekleniyor?

Yorumlara baktığımızda kısıtlamaların yazın da devam edeceği görülüyor. Ama bunun faturasının çok ağır olacağını düşünüyorum. Tedbirler sıkılaştırılmalı ama hayat devam etmeli. Maske sokakta da zorunlu olmalı, mesafe bir metre olmalı, dezenfektan kullanılmalı ama yasaklar esnetilmeli. Dükkanlar açılmalı, hayat devam etmeli. Bu kurallara dikkat ederek yaşamayı öğrenmeliyiz. Eğer bu hastalık kapanmayla bitecekse, iki hafta tamamen kapanalım, sonra tekrar açalım heryeri. Ama dışardan da bu hastalık gelmeye devam edecek.

Dönülemeyen bir yola mı giriyoruz?

Tabii ki hayat devam etmezse, çok kötü duruma geleceğiz. Artık geçici değil, kalıcı çözüm bulunmalı. Yasaklar hakkında da tutarsızlık var. Marketler açık ama market gibi alışveriş yapılabilir yerler kapalı.

Devlet yardımı ne derece etkili?

Devletin verdiği yardım, esnafın zararını karşılayamaz. Dükkanın kapalı kalması demek, esnaf için neredeyse önümüzdeki beş yıl borçlu olması demek.

Yakın zaman için sizin öngörünüz nedir?

Hollanda’nın genç nüfusunun yüzde 78’i tükenmişlik sendromuyla karşı karşıya şeklinde bir haber vardı. Bu yakın zamanda esnaf için de geçerli olacak. Yüzde kaç iş yapamamazlık sendromu çıkacak. Ben iş yapmadığım halde borçlandım diyecek insanlar. İş yapmanız engelleniyor ve borçalıyorsunuz. Bu da iflasları getirecek. O yüzden tutarlı bir yol haritası koymalı devlet.




Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: Content is protected !!
Haber her gün e-postanıza gelsin

Haber her gün e-postanıza gelsin

Yeni haberleri e-postanıza ulaştırmamız için mail adresinizi girmeniz yeterli.

You have Successfully Subscribed!