—– ADVERTORIAL ——
Genelde mesleğimi sorduklarında ve ‘arabulucuk’ diye cevap verdiğimde karşılaşmış olduğum tepki bu oluyor. Bu demek oluyor ki, halen insanımıza arabuluculuğun ne olduğunu anlatamamışım. Bir de bunun yanı sıra arabulucuk kelimesin açılımı; uzlaştıran, tarafları bir araya getirip barıştıran kişiyi çağrıştırmaktadır. Küs olanları, boşanmak üzere olanları tekrar barıştırıp bir araya getiren kişi manasında. Elbette ki, miras davalarında mal paylaşımı yüzünden birbirilerine küs olan kardeşleri, akrabaları bir araya getirip bir uzlaştırma yoluna götürüp bir nevi barışı sağlasakta arabuluculuğun esas vazifesi sadece bu değildir. Ama malesef mesleğimize verilen ad özellikle bunu çağrışmaktadır.
Arabulucunun vazifesi, taraflar arasında mevcut olan sorunu en güzel hangi şekilde çözersiniz yoluna götürmekte yatmaktadır. Buna rağmen ve uzun süre düşünmeme rağmen arabuluculuğa farklı bir tanımlama veya isim bulamadım. Mediator tabiride sık sık kullanılsa bile o isim bile açıklamaya ihtiyaç getiren bir tanımlama. Ama tüm bunların yanı sıra Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız bu arabulucuk mesleğini tanımaması aslında bir taraftan çok ilginç. Çünkü Türkiye’de arabulucuk mesleği çok daha yaygın ve bilinmekte. Bazen konuştuğumda vatandaşlar Türk haber kanallarında bu arabuluculuk sistemden bahsedildiğini ve o kanallar sayesinde öğrendiklerini belirtmektedir. Halbuki Hollanda’da çok daha evvel yürürlüğe giren bir sistemdir arabuluculuk.
Peki niçin Türkiye’de daha çok bilinmesine rağmen bizim burada yaşayan vatandaşımız hala bu arabuluculuk sistemi hususundan bi haber? Bunun sebebi belirli unsurlarda yatamaktadır.Arabuluculuk sisteminin hukukta uygulanmatarihi Hollanda’da çok daha öncesine dayanmasına rağmen Türkiye’de bu hususta daha somut adımlar atılıp ve belirli hukuk süreçlerinde zorunlu prosedür şartı olarak getirilmesi Türkiye’de bu sistemin daha yaygın olmasını sağlamıştır. Hollanda’da arabuluculuk sistemi sadece gönüllülük kaidesine bağlıdır ama Türkiye’de ise bunu, iş- ve ticari hukuk davalarında dava öncesi prosedürel şart olarak getirilmiştir. İşte bu gönüllük kaidesinden dolayı Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız bu arabuluculuk konudan pek bilgisi olmuyor. Türk insanı olarak yetiştirilme tarzımızdan kaynaklı hayata bakış ve yaşam biçimimizden kaynaklı, dayatma olmadan, emr-i vaki olmadan bir şeyi yapmaya pek meyilli olamıyoruz. Illaki taraflar adliye de duruşma esnasında hakimin: ‘siz en iyisi bir arabulucuya gidin’ demesini beklemektedirler. Aslında o aşamaya gelmeden arabulucuya gitmek çok daha mantıklıdır.
Mediation-Mediator
Uzman Arabulucu
KADRİYE EFE
Hollanda Arabulucular Federasyonuna kayıtlı
EFE CONSULTANCY
efeconsultancy@gmail.com
Mobiel : +31- 6-19383600
www.arayibuluruz.biz