HOTİAD Başkanı Gürcüoğlu: “Önünde İslam yazan o kuruluşun isminin o haliyle dillere düşüp konu olup kirlenmesini istemiyordum”
Son haftalarda bilhassa sosyal medyada çirkin iddia ve ithamlara maruz kalan Koç Vleeswaren şirketinin CEO’su Hikmet Gürcüoğlu hakkında sarfedilen itham ve suçlamalara karşı bilgi ve belgeleriyle konuştu.
Önceki akşam Den Haag’da düzenlenen basın toplantısına başta HOTİAD yönetim kurulu ve üyeleri Başkan Gürcüoğlu’na destek amacıyla tam kadro katıldı.
HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, “Bugün bu toplantıda beni yalnız bırakmayıp gerçekten beni duygulandıran bütün HOTİAD yönetimi ve üyelerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Benim haberim yoktu, sürpriz oldu, bu organizasyonu kendileri yapmışlar, sağ olsunlar. Bu hareketin arkasında şu yatıyor: Yayınlanan resimlerin bir tanesinde HOTİAD’la beni lanseye çalışmışlar, dolayısıyla bu bir hesap mı düşüncesiyle, ‘Başkan Yanındayız’ dediler.” şeklinde sözlerine başladı.
“Avrupa İslam Üniversitesi’nde bir süre yönetim kurulunda görev yaptım. Devamında şu günkü hali yaşıyoruz. Bugünkü hal, ‘Belden aşağı diyebileceğimiz bir yerden kara para aklamaya, tehdide, rüşvete birçok yere varacak kadar’ haller aldı. Ben şu ana kadar sessiz kalmayı yeğledim, çünkü bunlar doğru olmayan şeylerdi, mutlaka gelip geçiciydi. Benim önceliğim isminin önünde İslam yazan o kuruluşun isminin o haliyle dillere düşüp konu olup kirlenmesini istemiyordum, buna vasıta olmamalıydım. Bu nedenle sessiz kalıp, uzak durmaya çalıştım. Öte yandan kendimi bilmek ve seviyemi korumak zorundaydım. O nedenle uzak durmaya çalışmıştım. Ancak özellikle sosyal medyada yayılmak istenen bir takım sözler iftira boyutuna ulaşınca bir basın toplantısı ile kamuoyumuzu aydınlatmayı elzem gördüm ” dedi.
Konuyla ilgili iyi bir hazırlık yaptığı gözlenen HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, basın toplantısının devamında basın mensuplarına dosyalar halinde deliller sundu.
Hollanda Türk Basının neredeyse tamamının hazır bulunduğu toplantıda, sosyal medya aracılığıyla kendisine yöneltilen iddiaların asılsız ve yalan olduğunu dile getiren Hikmet Gürcüoğlu, Avrupa İslam Üniversitesi’nin yönetiminde bulunduğu süre içerisinde şeffaf bir şekilde üniversitenin tüm borçlarının kapandığını ve bakanlık nezdinde akreditasyonun tekrar kazandırılması sürecine nasıl katkı sağladığını anlattı.
2018 Haziran ayında üniversite bünyesinde yapılan yönetim kurulu toplantısında Nedim Bahçekapılı’nın sürekli, Hikmet Gürcüoğlu’nun söylemlerini desteklediği anlaşılıyor. Dinletilen ses kaydının ardından açıklamalarına devam eden Gürcüoğlu, “Böyle bir üniversite Hollanda’ya lazım, bunu bakanlıktaki yetkililere de söyledim, onlar da ikna olmuşlardı. Bir yandan, isminin önünde İslam yazıdığı için, o isim kirlenmesin diye, diger yandan kişiligim sebebi ile seviyemi düşürmemek adına, sessiz kalmayı yeğledim. Avrupa İslam Üniversitesi’ni tekrar kapanma noktasına getiren Nedim Bahçekapılı bu yetersizliğini örtmek için çeşitli iftira ve yalanlarla beni işaret etmektedir, yani ‘yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış’ atasözünde olduğu gibi. Bu nedenle bu basın duyurusunu yapma gereğini duydum” dedi.
Hikmet Gürcüoğlu hazırladığı basın bildirisinde şu açıklamalara yer verdi:
Avrupa İslam Üniversitesi Gerçeği
Son zamanlarda medya üzerinden şahsıma yönelik bir karalama ve iftira kampanyası yürütülmektedir. Bir yandan, isminin önünde Islam yazıdığı için, o isim kirlenmesin diye, diger yandan kişiligim sebebi ile seviyemi düşürmemek adına, sessiz kalmayı yeğledim. Avrupa İslam Üniversitesi’ni tekrar kapanma noktasına getiren Nedim Bahçekapılı bu marifetini örtmek için çeşitli iftira ve yalanlarla beni işaret etmektedir, yani ‘Yavuz hırsız evsahibini bastırırmış’ atasözünde olduğu gibi. Bu nedenle bu basın duyurusunu yapma gereğini duydum.
Üniversite yönetim kurulunda görev almayı kabul edip geldiğimizde üniversitenin durumu şöyle idi:
- Üniversitemiz kapatılma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
- 5 kişilik yönetim kurulunun 3 üyesi Bahçekapılı ailesinden olan önceki yönetimin döneminde yapılan sahtecilikler ve yolsuzluklar sonunda Hollanda Mali Suçlar Polisi (FIOD) olaya el koymuş. Nedim Bahçekapılı başta olmak üzere sorumluları tutuklamış, deliller karatılmasın diye üç aya kadar hapiste tutulup, soruşturması devam eder şekilde şartlı olarak serbest bırakılmış,
- Üniversiteye 3,3 milyon Avro, Nedim Bahçekapılı’nın kendisine 1,5 milyon Avro olmak üzere toplam 4,8 milyon Avro ceza kesilmiş,
- Nedim Bahçekapılı üniversitede her türlü mali ve idari görevlerden men edilmiş. (Ek1. Rapport van bevindingen, sayfa 18)
- Egitim müfettişliği hazırladığı raporla üniversitenin içinde bulunduğu idari ve mali yetersizlikler sebebi ile eğitim verme yetkisinin son derece riskte olduğunu tespit etmiş. (Ek 2 . Rapport van bevindingen)
- Bunun anlamı üniversitenin eğitim izninin iptal edilmesidir. (Ek 3. Egitim müfettişligi yazısı)
- FIOD’un talebi üzerine üniversitenin eşyalarına el koyma kararı alınmış, yetkili merciler tarafından gerekli işlemlere başlanılmış. (Ek 4. Bevel tot beslaglegging).
Avrupa İslam Üniversitesi bu şartlar altında iken Nedim Bahçekapılı bir grup arkadaşın yanında, üniversitenin kurtuluşunun, ancak temiz ve güçlü bir ismin destegi ile mümkün olacağını ifade etmiştir. Şahsımı da ismen anarak desteğimi istemiştir. Yukardaki şartlar sebebi ile her türlü riske rağmen, “evet” dedim. Fakat şartlarım vardı. ‘Öncelikle bir önceki dönemin şaibeli isimleri yönetimden en kısa sürede uzaklaştırılacak. Üniversite, Hollanda eğitim sisteminin bir parçası olacak şekilde dizayn edilecek, her türlü yasal yönetmeliklere ve mevzuatlara en yüksek derecede uyğunluk sağlanacak. Her alanda tam bir şeffaflık olup, nakit para kullanımına en kısa süre içinde bir son verilecekti ve hem tüm riskleri bertaraf etmek, hem de etkin bir çalışma için bir kadroyu göreve çağıracaktım’. Böylece başka bir üniversitede yönetici olan bir arkadaşımı üniversitemizin akademik yönetiminde görev alması için davet ettim. Hollanda’da ilahiyat, imam eğitimi gibi özel bir konuda proje yöneticilikleri yapmış başka bir arkadaşımı çağırdım. Aynı şekilde işlerinde uzman arkadaşlarımdan, günlük idare, finans danışmanlığı ve hukuk danışmanlığı gibi pozisyonlarda görev almaları için çağırdım. Hepimiz bu görevi kutsal bir görev olarak görüp, dört elle sarıldık.
Üniversitenin kapatılma tehlikesinin başımızda ‘Demoklesin kılıcı’ gibi sallandığı bir dönemde, bu kadro ile çok kısa bir sürede büyük bir mesafe aldık. Yeniden yapılanmaya gidildi. Büyük bir mali ve idari disiplin sağlandı. Hocalar ve çalışanlar için ilk defa akademi CAO’su uygulamasına geçildi. Tüm mali yükümlülükler gününde yerine getirildigi gibi geçmişten kalan bazı ertelenmiş borçlar da ödendi. Egitim proğramı azami ölçüde memnuniyet verir şekilde düzenlendi ve uygulandı. Kaybetmekle karşı karşıya oldugumuz akademik mastır akreditasyonumuz, tekrar denetlenmek istenmiş, bizim yönetimimiz sırasında yapılan yoklama sonunda 2021 yılına kadar tekrar uzatıldı. (Ek 5. NVAO). Üniversite içinde, sınav komisyonundan, öğrenci temsilciliği komisyonuna kadar tüm organlar yerini aldı.
Bu başarıdan memnun olmayan tek kişi rektörümüz Nedim Bahçekapılı olmuştur. Uygulanan idari ve mali disiplin, ona alışkın olduğu “tek adam” olma ve istediği gibi nakit para toplama ve harcama imkanını vermiyordu. İdari ve mali işlerden hukuken yasaklı olduğunu hiçe sayarak, özellikle mali alanda tekrar bildiğini yapmaya koyulduğunda, üniversiteden uzaklaştırmaktan başka çare kalmamıştı. Konuyu karara bağlamak için yapacağımız yönetim kurulu toplantımızı, kızı dışındaki diğer yönetim kurulu üyesi Faslı arkadaşımızı “esrarengiz” bir şekilde ikna ederek, toplantıyı yaptırmayarak engelledi. (Ek 6. Oproep Bestuursvergadering, agenda en afzegging). Beni de aynı şekilde “birileri” aracılığı ile tehdit ettirip, yönetimden uzaklaştırmak istemiş, sonuç alamamıştı. Bilemedi ki bu tehdit telefonu polisin takibine takılmış ve kendisi ismi geçtiği için suçüstü olmuştu. Hollanda ve Türkiye’de bu konu en üst adli mercilerce ele alınmıştır. Konuya dair polis bildirim raporu ekdedir. (Ek 7. Aangifte politie). Yönetimde tek başıma kalmıştım ve etki alanım artık daralmıştı. Hukuksuzlugun sorumlusu olmamak için aynı akşam KvK’ya istifamı bildirdim. (Ek 8 KvK Functionaris uitschrijving) ve istifamı bir yazı ile üniversiteye ilettim. (Ek 9. Ontslagberief).
Nedim Bahçekapılı şahsi çıkarları uğruna Avrupa Islam Üniversitesini kurban etmiştir. Zira kendisi yine Mali suçlar polisinin takibine düşmüştür. Üniversite yine Eğitim Bakanlığı’nın projektörleri altına girmiştir. Hatta dosya ilgili bakanın elinde olup, üniversiteye üç ay mühlet tanınmıştır. (Ek 10. Kamerbrief over IUE). Bakalım bu defa bir kurtarıcı daha bulabilecek mi? Yoksa Hollanda tarihinde bir ikinci üniversitenin kapanmasını sağlayan kişi olarak tarihe mi geçecek? Fakat maalesef bu defa ki bir İslam üniversitesi olacak!