Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye, çevresinde en az 6 kırılgan ülkenin olduğu, merkezi otoritelerin bu ülkeleri kontrol edemediği çok zor coğrafyada ve geçmişte birçok müdahalenin olduğu, çetin süreçlerden geçtiği bir siyasi seyir içinde bugün demokrasisinin zirvesini yaşayan bir ülke durumundadır” dedi.
Davutoğlu, Hollanda’nın Lahey kentinde Hollanda Türk Toplumu temsilcileriyle bir araya geldi. Başbakan Davutoğlu, “Çok değerli kardeşlerim, dostlarım, Anadolu’nun, Rumeli’nin her bir köşesinden buraya gelip, kültürümüzü, örfümüzü koruyarak, Hollanda’daki kimliklerini muhafaza ederek bugüne kadar bizi burada onurla temsil etmiş vatandaşlarım” diye seslendiği katılımcılara, Türkiye’deki 78 milyon vatandaşın selamını getirdiğini söyledi.
Erken saatlerde Ankara’dan ayrıldığını, çok yoğun bir gün geçirdiğini, başarılı görüşmeler yaptığını anlatan Davutoğlu, ancak enerjisinin tükenmediğini, hiç uyumadan tekrar aynı tempoyu sürdürecek kadar enerjiyi salondakilerden aldıklarını belirtti. Davutoğlu, enerjinin ait olunan ülkenin, milletin fertleriyle bir araya geldiğinde tekrar şarj olabilen bir unsur olduğunu söyledi.
“Ne zaman yurt dışına çıksam, yurt dışında ne zaman vatandaşlarımızla bir araya gelsem onlardaki vatan aşkını gözlerinde, yüzlerinde hissettiğimde yeniden bu aziz ülkeye olan sevgim, muhabbetim, derinlik kazanıyor ve yeni bir aşkla tekrar tekrar bu ülkeye hizmet etmenin şevkini, gelecek nesillere aktarma azmini taşıyorum” diyen Davutoğlu, kendisinin de 5 yıl yurt dışında öğretim üyesi olarak görev yaptığını hatırlatarak, bu açıdan yüreğinde Türkiye’nin hasretini taşımanın ne demek olduğunu iyi bildiğini kaydetti.
Gerek Dışişleri Bakanı, gerekse Başbakan olduğunda yurt dışına çıktığında mutlaka gurbette yaşayan vatandaşlarla görüştüğünü aktaran Davutoğlu, bugün de yoğun bir programı bulunduğunu, yarın da Türkiye’de yoğun bir gündemin kendisini beklediğini ancak buradaki vatandaşlarla buluşmadan gitmek istemediğini bildirdi.
Geçen hafta Mardin’i ziyaret ettiğini, bu hafta cuma günü Kahramanmaraş, cumartesi günü de Erzincan’a gideceğini dile getiren Davutoğlu, 1 Kasım seçimlerinde vatandaşların gösterdiği ilgi ve destekten ötürü teşekkür ziyaretlerine başladığını ve bu doğrultuda Hollanda’ya da bir ziyaret gerçekleştirdiğini ifade etti.
“Türkiye, demokrasisinin zirvesini yaşayan ülke durumunda”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çok kritik bir coğrafyada çok zor jeopolitik şartlar altında demokrasisini, hukuk devleti kurallarını yaşatabilen nadir ülkelerden birisi olduğunun altını çizen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demokrasiler vardır çok güvenli coğrafyalarda ve istikrar kazanmış ekonomileriyle ayakta dururlar, demokrasiler vardır çok küçük ülkelerde neredeyse herkesin birbirini tanıyabileceği ölçekte rahatlıkla sürdürülebilirler ama demokrasiler vardır, çok zor şartlarda ve çok zor süreçlerden geçerek ayakta dururlar. Türkiye, çevresinde en az 6 kırılgan ülkenin olduğu, merkezi otoritelerin bu ülkeleri kontrol edemediği çok zor coğrafyada ve geçmişte birçok müdahalenin olduğu, çetin süreçlerden geçtiği bir siyasi seyir içinde bugün demokrasisinin zirvesini yaşayan bir ülke durumundadır.”
1 Kasım’da yüzde 85 katılımlı bir seçim geçirdiklerine işaret eden Davutoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“Hollanda seçimlerini, Avrupa seçimlerini takip edersiniz. Yüzde 50’yi aşan bir katılım iyi bir katılım olarak görülür. Bizde vatandaşımızın yüzde 85’i gittiler oylarını kullandılar, Türk’ü, Kürt’ü, Sünni’si, Alevi’si, Müslüman’ı, Hristiyan’ı ki bu salonda hepsinden temsilciler var, hepsi gitti oylarını kullandı, kimse kimseye ‘Niye şuraya veya buraya oy veriyorsun’ diye de sormadı. Öyle bir tablo çıktı ki yine dünya parlamentolarında az görülen bir nispet yüzde 97,5 temsil, yani oyların yüzde 97,5’u parlamentoda bugün temsil ediliyor. Kimsenin ‘Ben bu ülkede siyasi temsil hakkına sahip değilim’ diyebileceği bir durum yok. Herkes temsil ediliyor, her görüş temsil ediliyor.”
Başbakan Davutoğlu, milletin yüzde 49,5 oyla AK Parti’yi tek başına iktidar yaptığını belirterek, vatandaşlara teşekkür etti.
Zor evrelerde, zor dönemeçlerde milletin desteğinin önemli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, gece gündüz Türkiye içinde ve dışında koştururken sahip oldukları enerjinin yegane kaynağının millet olduğu bilinciyle ve bu enerjinin 1 Kasım’da sandıklara yansımasının gururuyla milletin gücünü kendilerinde bulduklarını bildirdi.
“Türkiye bütün bu zorluklara rağmen geleceğe emin adımlarla yürüyecek ve sizin başınızı hiçbir zaman önünüze eğdirmeyeceğiz. Sizin başınızı önünüze eğdiğiniz çok günler oldu, biliyorum. 12 Eylül döneminde, 28 Şubat süreçlerinde bizim IMF önünde borç beklerken boynumuzu eğdiğimiz günlerde sizler de boynunuzu eğdiniz. Bu millete her şey yakışır da boyun eğmek, başını şöyle dik tutamamak yakışmaz” diyen Davutoğlu, demokrasisi güçlü Türkiye’nin vatandaşlarının, Hollanda’daki temsilcilerinin de güçlü olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin dünyadaki ekonomik krize ve iki seçime rağmen yüzde 4 kalkınma gerçekleştirdiğini ve bu oranın Çin ve Hindistan’dan sonra en yüksek kalkınmalardan biri olduğunun altını çizen Davutoğlu, şunları söyledi:
“Bütün bu başarıları çekemeyen, bu başarıların arkasındaki gücü kırmaya çalışan çok çevreler var içeride ve dışarıda. İşte onlar terör olaylarını başlatırlar, onlar Türkiye’nin dışarıdaki itibarını sarsmaya çalışırlar ama bütün bunlara karşı yine en büyük gücümüz şu salonda temsil edilen her kesimiyle hemşehri derneklerini tek tek saymak istemiyorum, Karamanlılar, Konyalılar, Yozgatlılar nice hemşehri dernekleri var tek tek sayarsam birilerini eksik bırakırım diye korkuyorum. Sünni, Alevi, toplumumuzun temsilcileri var, Müslüman, Hristiyan her kesim var burada. Gurur duydum, listeyi görünce, baştan aşağı bakınca. Bütün Anadolu burada. İşte birileri bu birlikteliği kırmak için bu birlikteliğe darbe vurmak için terörün düğmesine bastılar 7 Haziran sonrasında. Bastıkları o düğmeyle birlikte Türkiye’nin sarsılacağını düşündüler. Çünkü 7 Haziran sonrasında tek parti hükümeti oluşmamış, Türkiye’de bir koalisyon olabileceği ya da yönetim boşluğu doğabileceği gibi bir kanaat oluşmuştu ama şaşırdılar niye biliyor musunuz 7 Haziran akşamı ben partimizin balkonundan halkımıza hitaben şunu söyledim, ‘Hiçbir zaman kaygıya düşmeyin, hiç tereddüt etmeyin, geleceğinizden ve ülkenin geleceğinden şüphe etmeyin, size buradan söz veriyorum, bir ay değil, bir gün değil, bir saat değil, bir saniye dahi bu ülkede hükümet boşluğuna sebebiyet vermeyeceğiz.’ Sizler de takip ettiniz, sözümüzde durduk mu durduk, hiç hükümet boşluğu hissedildi mi, mecliste çoğunluğumuz yoktu ama Ankara’da güçlü bir siyasi irademiz vardı, onun için o 20 Temmuz’da başlayan terör saldırılarına karşı da milli birliğimizi, demokrasimizi, huzurumuzu korumak için harekete geçmek zorunda kaldık.”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bir milletin zor dönemeçlerde, zor geçişlerdeki kararlılığı bir kez tescil edilince Allah’ın izniyle o millet kolay kolay kendini herhangi bir şekilde başka ülkeler nezdinde ezdirmez, onlar nezdinde mahçup duruma düşürmez, zelil duruma düşürmez” dedi.
Davutoğlu, Hollanda’nın Lahey kentinde Hollanda Türk Toplumu temsilcileriyle bir araya geldi. Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin her sokağı temizlenene, her dağı, ovası terörden arınana kadar bu mücadelenin kesin bir kararlılıkla süreceğini, bundan hiç kimsenin tereddütünün olmamasını söyledi. Türkiye’nin özgür bir ülke olduğunu ve demokrasisine yönelen bu tehdidi de yok edeceğini vurgulayan Davutoğlu, “Ama aynı şekilde Türkiye’de insan hakları, Türkiye’de özgürlükler, Türkiye’de serbest seçimle kurulmuş meşru hükümetler hep sadece ve sadece milletin iradesine bağlı bir şekilde demokratik süreçleri takip edecekler ve demokrasimizden de taviz vermeyeceğiz” diye konuştu.
Davutoğlu, 1 Kasım seçimleri sonrasında güçlü bir siyasi iradenin ortaya çıkmasıyla bütün bu tuzaklara karşı uluslararası toplumun da Türkiye’ye bakışında önemli bir değişime gitmek durumunda kaldığını söyledi. 1 Kasım seçimlerinin ardından 14 seneden sonra ilk kez 28 Kasım’da Türkiye-Avrupa Birliği zirvesinin yapıldığını anımsatan Davutoğlu, AB Liderleriyle gerçekleştirilen zirvenin Avrupa’daki Türkler için de güzel bir gelişme olduğuna dikkati çekerek, “1 Kasım Demokrasi bayramı ise 28 Kasım’da Avrupa’daki Türklerin Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerini yeniden canlandırmalarının bayramı oldu. O günden bugüne de daimi temaslarla Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine yeni bir boyut kattık” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye-AB ilişkilerine katılan yeni boyutları Davutoğlu şöyle açıkladı:
“Birincisi, Avrupa Birliği üyelik süreci ivme kazanıyor. 17. faslı açtık, diğer fasılların açılmasının önündeki engeller yavaş yavaş inşallah kalkacak. İkincisi, hepinizin ve yakınlarınızın korkulu rüyası veya en büyük sıkıntısı, akrabaları, aileleri buluşturmak için Avrupa’ya gelirken vize alabilmekti. İnşallah, 29 Kasım’da vardığımız mutabakatla en geç ekim ayı itibaren Schengen bölgesine vizesiz olarak girebileceksiniz. Artık başkonsolosluk kapılarında, büyükelçilik kapılarında beklemek yok.”
“Biz Avrupa kıtasının bin parçasıyız”
Bu durumun Türkiye’nin Avrupalı olduğu gerçeğinin doğal bir yansıması olduğunu belirten Davutoğlu, “Biz Avrupa kıtasının parçasıyız. Avrupalı olduğumuz kadar Asyalıyız, Asyalı olduğumuz kadar da Avrupalıyız” dedi.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte tarafından düzenlenen resmi karşılama töreninde karşılama heyetinin protokol şefinin bir Türk hanımı olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Sizler buraya bir yük olmaya değil, bereket katmaya geldiniz bereket katıyorsunuz” diye konuştu.
Hollanda temasları kapsamında sabah saatlerinde yatırımcılarla bir araya geldiğini anımsatan Davutoğlu, “O kadar güzel başarı hikayeleri dinledik ki onlarla da gurur duyuyoruz” dedi.
Hollanda’nın 21 milyar dolarla Türkiye’deki en büyük yatırımcı olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, “Ama Türkiye’den de Hollanda’ya yatırım en az 9 milyar, bazı rakamlara göre de 12 milyar dolar. Yani artık Hollanda’ya yatırım yapan bir Türk girişimci topluluğu var” ifadelerini kullandı.
– “Türkiye, artık başkalarından yatırım talep eden değil, yatırım aktaran bir ülke konumuna geldi”
Davutoğlu, “Türkiye, artık başkalarından yatırım talep eden değil, yatırım aktaran bir ülke konumuna geldi, yükseldi hamdolsun. Yine gurur duyuyoruz 23 bin işletmemiz olduğu söyleniyor Hollanda’da” dedi.
Hollanda’da dört Türk ailesinden birinin işletmesinin olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, “Kimseye yük olmayız biz. Gittiğimiz yere vakarla gider, vakarla girer, vakarla çıkar ve gittiğimiz yere bereket katarız” değerlendirmesinde bulundu.
Hollanda parlamentosunda 6 milletvekillerinin olduğunu belirten Davutoğlu, “Yerel yönetimlerde önemli etkilerimiz var. Hepsinin Türkiye’nin buradaki temsiline ne kadar büyük katkı yaptığını yakından biliyoruz. Bizden hazzetmeyenler de olabilir, bizim varlığımızdan, başarılarımızdan rahatsız olanlar da olabilir, hakkımızda asılsız iddialarda bulunanlar da çıkabilir. Bugün büyükelçiliğimizle kançılaryamız arasına bir anıt dikerek andığımız Ahmet Benler rahmetli gibi teröre şehit verdiğimiz diplomatlarımızın çocukları, diplomatlarımız da olabilir ama bir milletin zor dönemeçlerde, zor geçişlerdeki kararlılığı bir kez tescil edilince Allah’ın izniyle o millet kolay kolay kendini herhangi bir şekilde başka ülkeler nezdinde ezdirmez, onlar nezdinde mahçup duruma düşürmez, zelil duruma düşürmez” ifadelerini kullandı.
– “3 milyar avroyu Türkiye olarak biz talep etmedik”
“Türkiye’ye medyun-u şükran yeni bir topluluk geliyor Avrupa’ya, Suriyeli kardeşlerimiz” ifadesini kullanan Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye’deki bu büyük kriz dolayısıyla 2 milyon 600 bin kardeşimizi ağırladık, hani şimdi 3 milyar avro Suriyelililere yapılacak yardımı tekrar tekrar zikredip, bu yardım üzerinden, sanki bu yardım verilmesi suretiyle Türkiye Suriye’ye dönük olarak Suriye’den gelecek bütün mültecileri absorbe edecekmiş gibi kanaat yayanlar var. 3 milyar avroyu Türkiye olarak biz talep etmedik ve biz almıyoruz, bunlar Avrupalıların Suriyeli mültecilere insani yardımı. Biz mazlumlara elimizi açarken kimseden yardım istemeyiz, elimizde ne varsa onu paylaşırız, yüreğimizdeki muhabbeti paylaşırız ve nihayet şu ana kadar sadece kamptakilere 10 milyar harcadık kimseden de bir şey talep etmedik. Kamp dışındakileri zikretmiyorum dahi en az 20-25 milyar da orada var.”
Davutoğlu, Hollanda Başbakanı Rutte’nin, “Mülteciler bizim kapımıza gelene kadar biz onların varlığından dahi çok haberdar değildik ve nasıl olsa Türkiye bu meseleyi hallediyor diye, ona Türkiye’ye bunu izafe etmiştik, atfetmiş ve bırakmıştık, ama şimdi farkediyoruz ki bu mesele bunun çok ötesinde bütün bir insanlık meselesi, bütün bir Avrupa meselesi oldu” şeklinde ifadeler kullandığını belirterek, “Her Avrupalı lider bunu bugün zikretmek durumunda. Biz her şeyi yaparız da tarihe kara lekeyle geçecek bir şekilde mazlumu aç ve açıkta bırakmayız ve bu şekilde bugün öylesine Türkiye aşkıyla dolu ki bu Suriyeliler nereye gitsek her yerde Türkiye’ye teşekkür ediyorlar. Şimdi vardığımız anlaşmalarla Avrupa’ya çok sayıda Suriyeli, Sayın Merkel’le de konuştuk, düzenli göç ile gelecek. Değerli kardeşlerimi aziz vatandaşlarım Türkiye Cumhuriyeti Devleti nasıl bu kardeşlerimize bağrını açmışsa sizler de daha Avrupa’yı tanımayan belki Suriye’deki köyünden çıkıp da aynen sizin babalarınız, dedeleriniz gibi ellerindeki çok az imkanlarla Avrupa’ya gelmekte olan bu Suriyelilere siz de yardımcı olacaksınız. Onlara elinizi uzatacaksınız ve onların bu ülkelerde en iyi şekilde entegre olmaları için yardımda bulunacaksınız. Ben bugün Avrupa’da uyanan bu farkındalıktan çok memnunum. Bu farkındalık üzerinden yeni bir mülteci politikası gelişiyor” diye konuştu.
– “Siz İslam’ın en güzel örneğini sunacaksınız”
“Bugün Avrupa’da uyanan bu farkındalıktan çok memnunum, bu farkındalık üzerinden yeni bir mülteci politikası gelişiyor” ifadelerini kullanan Başbakan Davutoğlu, söyle devam etti:
“Tabii ırkçı akımlar, mülteci karşıtlığı, İslamafobi de gelişecek onlara karşı da siz İslam’ın en güzel örneğini sunacaksınız. İslam’ın DEAŞ’tan ibaret olmadığını hatta DEAŞ’ın İslam’ı temsil etmediği gibi İslam’ın parçası da olmadığını sizler göstereceksiniz. Tevazunuzla, onurunuzla, merhametinizle, şefkatinizle, her halinizle sizler burada Müslümanların da İslam dünyasının da DEAŞ üzerinden taşıdığı ağır yükü alıp atacak ve ‘işte Anadolu İslam’ı budur, bizim inandığımız din budur’ diyerek en güzel örneği komşularınızla birlikte yaşayacaksınız.”
Türkiye-Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin 404 yıl önce kurulduğunu anımsatan Davutoğlu, bu süre zarfında iki ülke arasında herhangi bir problemin yaşanmadığını belirterek, şu anda da bir sorun bulunmadığını ve görüşmelerin mükemmel seyrettiğini ifade etti.
– “Ortak kabine toplantıları yapacağız”
Görüşmelerde yatırımları ve ticareti artırmak için kararlar aldıklarını anlatan Davutoğlu, “En önemlisi size bir müjde olarak ifade edeyim Türkiye ile Hollanda arasında aynen Türkiye ile Almanya arasında olduğu gibi inşallah hükümetler arası zirve formatında toplantılar gerçekleşecek. Yani iki Başbakan olarak çok sayıda bakanın katılımıyla ortak kabine toplantıları yapacağız. Bunu da inşallah ekim ayı gibi Türkiye’de, Ankara’da gerçekleştireceğiz” dedi.
Toplantılarda tüm meselelerin konuşulacağını anlatan Davutoğlu, “Sizlerin meselelerini de varsa bunları da o zeminde konuşacağız. Dışişleri Bakanlığı görevini aldığımda Wittenburg formatında Dışişleri Bakanları arasında bir koordinasyon başlatmıştık, 6 kez bunlara başkanlık ettim, şimdi başbakan olarak görevi alıp Hollanda’ya ilk ziyaretimde hükümetler arası zirveyi başlatmanın onurunu taşıyoruz. Bu şekilde ilişkilerimiz derinleşecek, güçlenecek ve Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı itibarıyla sadece komşu ülkeler anlamında değil sizin varlığınız üzerinden her bir Avrupa ülkesine girişimiz, her bir Avrupa ülkesinde etkin olmamız mümkün olabilecek” değerlendirmesinde bulundu.
Hollanda Türk toplumunun nüfus bakımından Almanya ve Fransa’nın ardından üçüncü büyük topluluğu oluşturduğuna işaret eden Davutoğlu, “Sizler Hollanda’daki vatandaşlarımız en iyi şekilde, biraz önce Aslı Hanım örneğinde söylediğim gibi her iki dili de etkin kullanabilen, her iki ülkede yatırım yapabilen ve hiçbir aşırı akımın tesirinde kalmayan çok güzel örnekler oluşturuyorsunuz. İşte bu açıdan sizlerle bugün buluşurken hem teşekkür edip hem de gelecek vizyonumuzu sizlerle paylaşmak istedim. İnşallah önümüzdeki 4 yıl içinde halkımızın huzuruna tekrar gideceğimiz 2019 yılına kadar çok sağlam bir vizyonla söz verdiğimiz her reformu yapacağız, ülkede kamu düzenini ihdas edeceğiz, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini rayına oturtacağız, etraftaki ateş çemberinin dışında ülkemizi tutacağız, mazlumlara sahip çıkacağız ve ekonomik anlamda yapacağımız hamlelerle de inşallah Türkiye’yi orta gelir grubundan yüksek-orta gelir grubuna çıkarmıştık şimdi yüksek gelir grubuna çıkartacağız. Bunun için sizlerle bizim her zaman göz göze, her zaman diz dize birlikte olmamız lazım” ifadelerini kullandı.
Seçimlere katılımları nedeniyle teşekkürlerini ileten Davutoğlu, “Bu yüksek katılımda özellikle bana ve partime gösterdiğiniz çok yüksek teveccüh için tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Türkiye’deki siyasi istikrarın hepimizin ortak değeri olduğunu ifade ediyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum” dedi.
Toplantıya Başbakan Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan, Lütfi Elvan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Türkiye’ninLahey Büyükelçisi Sadık Arslan ve Hollanda’da yaşayan Türk Toplum temsilcileri katıldı.
Toplantıda sevgi gösterileriyle karşılaşan Başbakan Davutoğlu, vatandaşlarla fotoğraf çektirdi.