Yazının alt başlığında ise “IŞİD konusunda artık kaçamak cevaplara yer yok” denildi.
Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde terör örgütü IŞİD’e yönelik başlatılan operasyonun, sadece Amerikan saldırılarıyla yetersiz kalacağının belirtildiği yazı şöyle devam ediyor:
“Eğer Türkiye operasyona, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bahsettiği siyasi ve askeri desteği verirse, örgütü yenme şansı büyük ölçüde artar. Türkiye’nin ABD-Arap ittifakına katılmaktaki isteksizliğini anlamak kolay ve Türkiye hükümetini radikallerin gizli sempatizanı olarak göstermek de büyük bir yanlış yorumlama olur. Suriye’deki iç savaş nedeniyle Esed hükümetine duyduğu düşmanlık nedeniyle, Ankara 2011’den bu yana rejim karşıtlarına yardım sağladı. Kaçıp Türkiye’ye sığınan bir milyondan fazla Suriyeli içinde IŞİD’i destekleyenler de var. Bu nedenle Türkiye içinde fiili bir IŞİD varlığı bulunuyor”
Yazıda NATO’nun ikinci büyük ordusu olan Türk ordusunun operasyona katılması halinde, askeri dengenin büyük ölçüde değişeceği, ancak bunun IŞİD’in Türkiye içinde “kanlı saldırılar” düzenleme riskini beraberinde getirebileceği belirtiliyor.
Yazının devamı şöyle:
“Yine de IŞİD’in ortadan kaldırılması açıkça Türkiye’nin çıkarına olur. Hiçbir ülke vahşeti sınır tanımayan, Ankara gibi rejimleri yok etmek isteyen bir örgütün komşusu olmak istemez. IŞİD’in Haziran ayında Musul’daki Türkiye Konsolosluğu’ndan kaçırdığı 49 rehineyi serbest bırakmasının ardından Erdoğan’ın elleri artık daha özgür. Şimdi onun için ülkesinin ağırlığını, Türkiye’ye ve tüm bölgeye karşı tehdit oluşturan IŞİD’e karşı verilen mücadeleye koyma zamanı”
