AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin, Başbakan Erdoğan’ın tüm AK Parti milletvekillerinin imzasıyla cumhurbaşkanı adayı gösterildiğini bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 22 yaşında Milli Selamet Partisi’nin (MSP) Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanı olarak başladığı siyasi hayatı, partilerde aldığı görevler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve 2003-2014 yıllarında kesintisiz Başbakanlık göreviyle devam etti.
Lise ve üniversite yıllarında Milli Türk Talebe Birliği öğrenci kollarında aktif görev alan Recep Tayyip Erdoğan, 1976’da 22 yaşındayken MSP Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığı’na ve aynı yıl MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı’na seçildi.
Erdoğan, 1980 yılına kadar partideki görevlerini sürdürürken, siyasi partilerin askeri darbeyle kapatıldığı 12 Eylül 1980 döneminde, özel sektörde bir süre müşavirlik ve üst düzey yöneticilik yaptı.
Refah Partisi’nin 1983 yılında kurulmasıyla siyasete geri dönen Erdoğan, 1984 yılında Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı, 1985 yılında Refah Partisi İstanbul İl Başkanı ve Refah Partisi MKYK üyesi oldu.
Refah Partisi tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olan Erdoğan, 27 Mart 1994’te gerçekleştirilen yerel seçimlerde 25,19 oy oranıyla seçimi ilk sırada tamamlayarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.
Erdoğan, 12 Aralık 1997’de Siirt’te vatandaşlara hitap ederken okuduğu Ziya Gökalp’e ait bir şiir nedeniyle yargılandı ve hapis cezasına mahkum edildi. Aldığı ceza nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine de son verilen Erdoğan, Pınarhisar’da 4 ay cezaevinde kaldı.
AK Parti Dönemi
Pınarhisar Cezaevinden 24 Temmuz 1999’da tahliye olan Erdoğan, siyasi çalışmalarına devam ederek 14 Ağustos 2001’de Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AK Parti) kurarken Kurucular Kurulu tarafından da AK Parti’nin Kurucu Genel Başkanı seçildi.
Genel seçimler
Erdoğan, partisinin girdiği ve 34,6 oyla birinci olmayı başardığı ilk genel seçim olan 3 Kasım 2002 seçimlerinde, hakkındaki mahkeme kararı nedeniyle aday olamadı.
Milletvekilliği adaylığının önündeki engelin yasal düzenlemeyle kaldırılması sonrasında Erdoğan, 9 Mart 2003’te Siirt’te yenilenen seçimlere katılarak 22. Dönem Siirt Milletvekili oldu ve TBMM’ye girdi.
Erdoğan, 15 Mart 2003 yılında kurduğu 59. Hükümetle Başbakanlık görevini Abdullah Gül’den devraldı.
AK Parti’nin 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinden 46,6 oy alması sonrasında 60. Hükümeti, 12 Haziran 2012’de gerçekleştirilen genel seçimlerinden de 49,8 oy alması sonrasında 61. Hükümeti kuran Erdoğan, 3. kez Başbakanlık koltuğuna oturdu. Erdoğan, böylece partisinin başında girdiği üç seçimde de oyunu artırmayı başardı.
Yerel seçim
AK Parti, Erdoğan liderliğinde girdiği, 28 Mart 2004 yerel seçiminde yüzde 40,2, 29 Mart 2009 yerel seçiminde yüzde 38,6 ve son olarak da 30 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirilen yerel seçimlerden 45,5 oy aldı.
Referandumlar
Erdoğan ve AK Parti, 2001 yılından itibaren 3 genel ve 3 yerel seçimi birinci sırada tamamlarken bu dönem içerisinde iki referandum da gerçekleştirildi. Erdoğan’ın öncülük ettiği, 21 Ekim 2007’de gerçekleştirilen referandumda yüzde 69 ve 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan diğer referandumda da yüzde 58 oranıyla başarı sağlandı.
Çok sayıda reforma imza attı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidara geldiği 3 Kasım 2002’den bu yana Türkiye’nin siyasi, sosyal, ekonomik, yargı ve demokratik yaşamını güçlendiren ve geliştiren çok sayıda reforma imza attı.
AK Parti iktidarlarında, darbe ürünü olan 12 Eylül Anayasasında yapılan değişikliklerle; hukukun üstünlüğü esas alınarak, demokrasi güçlendirildi ve askeri vesayet kaldırılarak sivilleşme sağlandı. Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmesinin yanı sıra demokrasi alanında gerçekleştirilen değişim ve dönüşümler şöyle:
“- Olağanüstü Halin Kaldırılması,
- Devlet Güvenlik Mahkemelerinin ve Özel Yetkili Mahkemelerin Kaldırılması,
-
Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin Başlatılması,
-
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın Kurulması,
-
Vatandaşlıktan Çıkarılanlara Haklarının İadesi,
-
Yerleşim Birimlerine Eski İsimlerinin İadesi,
-
Cumhurbaşkanının Halk Tarafından Seçilmesi,
-
MGK Genel Sekreterinin Sivil Olmasının Önünün Açılması,
-
Askeri Yargının Yetki Alanının Daraltılması,
-
EMASYA Protokolü’nün Kaldırılması,
-
YAŞ Kararlarına Karşı Yargı Yolunun Açılması,
-
12 Eylül Darbecilerini Yargılama Yolunun Açılması,
-
İşkenceye Sıfır Tolerans Politikası,
-
Azınlıklara Ait Cemaat Vakıflarının Mülk Edinmelerinin Kolaylaştırılması ve Özgürlük Alanlarının Genişletilmesi,
-
Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru Hakkı Getirilmesi,
-
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Kurulması,
-
HSYK’nın Yapısının Demokratikleştirilmesi,
-
Anayasa Mahkemesinin Daha Demokratik ve Çoğulcu Bir Yapıya Kavuşturulması,
-
Denetimli Serbestlik Uygulamasının Kapsamının Genişletilmesi,
-
Farklı Dil ve Lehçelerin Öğrenilmesi, Geliştirilmesi ve Yayını İmkanı.”
Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde siyasi haklar genişletilirken, nefret suçu ve ayrımcılıkla daha etkin mücadele edilmesinin yanı sıra yaşam tarzına saygıya güvence getirildi. Toplantı ve gösteri hakları tanınması, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim imkanı, üniversite adının değiştirilmesi, yer isimlerinin iadesi, kişisel verilere yasal güvence, kolluk gözetim komisyonunun kurulması ve yardım toplamadaki kısıtlamalar bu dönemde kaldırıldı.
Kamuda başörtüsüne özgürlük
Kamuda kılık kıyafet özgürlüğü sağlanması, ilkokullarda öğrenci andı okunması uygulamasına son verilmesi, Mor Gabriel Manastırı arazisinin iade edilmesi ve Roman vatandaşların yaşam koşullarının iyileştirilmesi yine bu dönemde gerçekleştirildi.
Nefret suçu ve ayrımcılıkla etkin mücadele için nefret saikiyle işlenmesi durumunda TCK’daki suçların cezaları artıyor, ayrımcılık suçunun kapsamı genişletiliyor ve caydırıcılığı artırılıyor, Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu oluşturuldu.
Yaşam tarzına saygının TCK ile güvence altına alındığı çalışmada, TCK’da kişilerin bireysel ibadetlerinin ve inanç gereklerinin engellenmesine yaptırım getirildi.
Çözüm süreci
Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için hazırlanan kanun tasarısı ile çözüm sürecinin hukuki alt yapısı sağlandı.
(AA)