İçinde bulunduğumuz 2022 yılını geride bırakıyoruz. 2023 yılana merhaba diyoruz. İşte bu geçiş anında, geride bıraktığımız yılda olanları hatırlamak ve önümüzdeki yıl içinde olacakları düşünmek bir çoğumuz için bir alışkanlık haline gelmiştir. Bu çerçevede, 2022 yılında Avrupa’da yaşanan bazı olayları hatırlamak ve bunun birey ve toplum üzerindeki etkileri üzerinde durmamız gerekir.
2022 yılında yaşanan sosyal olayları, başlıklar halinde arka arkaya sıralamak kolay olsa gerek. Ancak, toplumsal gidişata yön veren ve etkileyen, değişime sebep olan bazı olaylara değinmek daha isabetli olur düşüncesindeyim. Buradan hareketle, 2022 yılının ikinci ayında, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan Avrupa savaşının, hiç şüphesiz bu yılın en önemli olaylarının ilk sırasında yer aldığını söyleyebiliriz.
Çünkü, Rusya-Ukrayna savaşı sadece iki ülkenin ya da Rusya-Avrupa ve ABD üçlüsünün yaptığı bir savaş olarak sınırlandırılamaz. Bu savaş aynı zamanda, milyonlarca Ukraynalı vatandaşın yurdunu terk etmesi, binlerce asker ve sivillerin ölmesi, tarafların maddi zararıyla da sınırlı değil. Bu savaş, Avrupa başta olmak üzere, dünyada ekonomik kriz ve enflasyonu alt üst eden, uluslararası ilişkileri değiştiren ve yeni ittifaklar oluşturan bir savaş olarak tarihe geçiyor.
Savaş, bu sayılanların yanı sıra, bir de Avrupa’da zihniyet değişimine sebep olmuştur. Savaşın üzerinden geçen on ay gibi süre içinde, artık Avrupa kamuoyunda ve hasseten düşünürler ve uzmanlar arasında, “2022 Avrupa’sında tabuların yıkıldığı” düşüncesi yayılmaya başladı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra nesiller boyu verilen barış, güvenlik ve özgürlük duygusu ve inancı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle yıkıldı. Bu zihinsel değişimi Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Temsilciler Meclisi’nde yaptığı bir konuşmada “artık bu dugu, böyle bir inanç, bugün yok” ifadesiyle açıkladı.
Diğer taraftan, NATO eski Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer’in, “İşveç ve Finlandiya asla NATO’ya katılmayı hayal etmesinler, bu hayal asla gerçekleşmez” açıklaması, 2022 yılında bertaraf edilerek, iki ülkenin NATO’ya katılım protokolleri, 30 Haziran’da toplanan NATO liderler zirvesinden hemen sonra, yani 5 Temmuz’da Brüksel’de imzalanmış ve iki ülkenin katılım süreci resmen başlamıştı.
Bu bağlamda bir başka gelişme ise, 23 Haziran’da yine Brüksel’de yapılan AB Liderler Zirvesi’nde yaşanmıştı. Ukrayna ve Moldova’ya ‘AB aday ülke statüsü’ verildi. Bosna-Hersek’e de, 15 Aralık tarihi itibarıyla adaylık statüsü verilirlen, Bulgaristan, Kuzey Makedonya üyeliğini engelledi. Gürcistan için daha ileri bir tarihte karar verilecekken, Arnavutluk için Zirve tam bir hayal kırıklığı olmuştu. Bu kararlarla Avrupa, AB-36’ya kapı açarken, Almanya Şansölyesi Scholz, “Biraz zaman alacak ama bunun dışına çıkmayacağız” açıklamasını yapmıştı.
2022 yılında Rusya Ukrayna Savaşı’nın da etkisiyle, Avrupa’da bu gelişmeler yaşanırken, AB genişlemesine sıcak bakmayan Avrupa’da, sağ partilerin oylarında büyük gelişme kaydedildi. 2022 yılında Avrupa’nın farklı ülkelerinde yapılan seçimlerde, Avrupa giderek sağ’a kaydı. İtalya, Fransa, İsveç ve Danimarka gibi ülkelerde yapılan seçimlerde, sağ favori hale geldi. Aşırı sağ partiler Avrupa Parlamentosunda, -her ne kadar sağ gruplar kendi aralarında bölünmüş olsalarda-, 150 sandalyeye ulaştılar.
Uzun bir süre yaygın olan “Avrupa’da savaşa hayır” sloganını değişime uğradı. Artık Avrupa’nın güvenliği ve refahının tehlikede olduğu konuşulmaya başlandı. Hatta, artık ‘ne Rusya, ne Amerika güvenilir değildir’ düşüncesi ortalarda dolaşır hale geldi. Hatta, NATO’nun klasik güvenlik garantisi bile zedelenmiş durumda.
2022 yılında ortaya çıkan bu düşüncelerden hareketle, 2023 yılında, Avrupa’da en çok tartışılacak konular arasında, ‘ortak bir AB sanayi ve savunma stratejisi politikası geliştirmek’, ‘ortak enerji alımlarının yapılması’, ‘AB bütçesinin en az yüzde ikisini Ordu’ya ayırmak’, ‘göçmen akımını sınırlamak’ başlıkların yer almaya devam edeceğini söylebiliriz.
Değerli okuyucularımın yeni yılını kutlar, 2023 yılının tüm insanlık için hayırlı, olumlu ve adaletin tesis edildiği gelişmelere vesile olmasını dilerim.