Fırsattan istifade asparagas haberler. Bu hak sadece yurtdışındaki emekli Türkler’e verilmiştir.
Malumunuz, gazetelerde tek kalemden çıkan bir ajans haberi yayınlanmıştı. Bu habere göre, yurtdışında yaşayan emekli olmuş Türkler’in, yurda gireken otomobilleri için verilen bir yıl süreli triptik hakkı iki yıla çıkarılmıştı.
Bazı medya organları bu haberi yazarken, ‘Emekli Türkler’ yerine sadece ‘Türkler’ diye yazınca, yurtdışında yaşayan Türkler arasında bir sevinç yaşanmıştı. Bunun üsüne Başbakan Davutoğu da aynı deyimi kullanınca, iki yıllık triptik hakkının yurtdışındaki tüm Türkler’e verildiği sanıldı.
Sanıldı diyorum, zira bu hakkın genele verildiğine dair h,çbir resmi belge göremedik..
Ne gariptir ki, geçen hafta Hürriyet gazetesi’nde acayip bir haber yayınlandı. Bu haberde, fırsattan yararlanmaya kalkışan kişilerin, Bulgaristan ve Gürcistan’dan vergi ödemeden otomobil getirttikleri ve 80 bin dolar olan otomobilleri 25 bin dolara sattıkları yazılıydı.
‘Göçmen Oto’ başlıklı haberdeki mantıksızlıkları, buradaki dostlarım ile tartışırken, ‘Olmaz böyle bir şey’ dedim ve anlattım:
‘Ben bu triptik hikayesinin aslını öğrenebilmek için, Berlin’deki Maliye Müşavirliğinden bilgi istedim. Ama maalesef bu konuda sağlıklı bir bilgi verilmedi. Bugün Hürriyet’te yayınlanan haber mantıksızlıklarla dolu. Türkiye’ye triptik ile otomobil götüen bir kimse, yurdu terkederken, ya otomobilini de beraberinde götürecek, ya bir gümrük demposuna bırakacak veya yurtdışı ikamet izni olan birin pasaportuna kaydettirecek.
Böylece, triptik ile yurda sokulan otomobiller, hiçbir zaman bir başkasına devredilemeyecek. Bırakın devretmeyi, triptikli otomobili, sahibinden başka hiç kimse kullanamaz bile…’
Ne mutlu ki, Hürriyet gazetesi uyarılar üzerine by haberi bir gün sonra düzeltti ve anlatıldığı gibi bir otomil alışverişi yapılamayacağını belirtti.
Görüyorsunuz değerli okuyucularım, birileri çıkıyor, ortaya yanlış bir haber atıyor. Başkaları da okuyucuları sevindirmek i,çn bu haberi üstleniyor ve daha yanlış bir şekilde yayınlıyor.
Ben ise, bu haber hakkında ilgili merciden sağlıklı bir açıklama yapılmadığı sürece, bu haberin ‘Asparagas’ olduğunu belirtmeye devam edeceğim.
Yurda triptik ile otomobil sokma işlemi garipliklerle dolu. Bu nedenle pek çok uyarılarım oldu.
Hatta konuyu anlattığım Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak konuyla yakından ilgilendi ve bu konuda bir de soru önergesi hazırladı.
Bakın o zaman ne yazmıştım:
Otomobil derdi
Yıllık tatillerine otomobilleri ile Türkiye’ye gidenlere triptik işlemi uygulanıyor.
Yasaya göre, bir gurbetçi, otomobili ile Türkiye’de 6 ay kalabiliyor.
Birkaç yıl önce, 6 aylık sürenin iki yıla çıkarılması için Hollanda’dan Ankara’ya başvuru yapılmıştı. Devlet Bakanı Faruk Çelik,’Triptikli otolara Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra yılda 6 ay değil, 2 yıl kalınabilecek, kanun yapıyoruz’ demişti.
Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı ise ‘Otomotiv sektörümüz zarar görür, böyle bir yenilik düşünmüyoruz’ diye tepki koymuştu.
Bu konu şimdi yine gündemde. Bakan Çelik, bu konuda çalışmalar yapıldığını söylüyor ama, mevcut yasa ve uygulamalar ile bu isteği yürürlüğe koymak çok zor gibi.
Bir gurbetçinin otomobili ile Türkiye’de en çok altı ay kalabileceğini belirten yasa yanlış uygulanıyor. 6 aylık süre hesaplanırken otomobile değil, yurttaşın kendisine bakılıyor. 50 yıllık gazetecilik yaşamımda en çok yanıldığım konu maalesef bu oldu. Bizzat yaşadığım olayı sizlere anlatayım.
Geçen yıl Türkiye’ye otomobilim ile giriş yapıyordum. Pasaportumu kontrol eden memur, benim altı aylık isteğime, ‘Siz bu otomobil ile altı ay kalamazsınız, sizin iki aylık bir hakkınız var’ deyince çok şaşırdım. Zira ben o yıl otomobilim ile hiç giriş yapmamıştım. Otomobilsiz olarak Türkiye’de çeşitli zamanlarda 4 ay kalmıştım. Memur o an bana, ‘Sizin burada otomobilsiz kaldığınız günler de altı aylık süreye ekleniyor’ demişti.
Şimdi, böylesi karmaşık bir uygulama varken, otomobillerin triptik ile 2 yıl Türkiye’de kalabilme olasılığının ciddiyetini siz anlayın artık.
GURBETÇİYE ‘TU KAKA’ SURİYELİ’YE ‘EHLEN SEHLEN’.
İnsanlara bazı haklar tanınınca, ‘Onlara var da bize neden yok’ derken, ırkçı bir tavır takınmayacağız. Ama, onyıllardır anavatanı dövize boğan gurbetçiye, Türkiye’ye sokmak istedikleri otomobillere geçici Türk plakası verilmezken, Türkiye’ye hiçbir kazanç sağlamayan Suriyeli’ye neden böyle bir hak tanınıyor?
Mersin’de iken, kendisini tebrik etmek için ziyaretine gittiğim yeni seçilmiş CHP Milletvekili Hüseyin Çamak’a bu durumu anlattım. Hüseyin Çamak bu konuda bir çalışma yapacağını ve konuyu bir soru önergesi ile meclise taşıyacağını söyledi.
Şimdi beklemekten başka çaremiz kalmadı. Bu duruma göre, herşey yeni kurulacak olan hükümete bağlı olacak.
‘Haydi hayırlısı’ diye beklemekten başka yapacağımız bir şey kalmadı.
Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak
gurbetçilerin bu sorunu ile yakından
ilgileneceğini söyledi.
