CPD Başkanı Mehmet Emin Ateş, Hollanda Türk STKları İstişare Kurulu LAPON adına bır bildiri yayınladı. İşte bildirinin tamamı:
Hollanda basınında darbe ile ilgili haberler objektiflikten çok uzak!
15 temmuzu 16 temmuza bağlayan gece, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki küçük bir grup tarafından, Türkiye’de bir darbe girişiminde bulunulmuştur. İki haftadır ortaya çıkan gerçekler ve ifadeler olayı FETÖ örgütünün yaptığını işaret etmektedir.
Darbe geri püskürtüldü. Başarılı olamamasında Türk halkının özgürlük ve demokrasi için top yekün sokaklara çıkmasının önemini göz ardı edilemez. 240 masum vatandaş hayatını yitirdi ve iki bini aşkın yaralı halen hastanelerde tedavi görmektedir. Bu vesile ile şehitlerin ailelerine, akrabalarına ve tüm Türk halkına başsağlığı ve sabır diliyoruz. İnsanlık dışı zorbalıklara sahne olan ve devleti ortadan kaldırmak isteyen bu antidemokratik girişimi şiddetle kınıyoruz.
Darbe sonrası, Hollanda’da yaşayan Türkler darbe girişimi ve sonrasında Türkiye’de olan olaylarla ilgili Hollanda basın yayın organlarının haberlerini her gün şaşkınlıkta izlemektedirler. Darbe girişimini kınayan yok! Hayatını yitirenlere taziye yok! Bir NATO ülkesi olan Türkiye’ye vicdani bir görevin yerine getirilmemiş olmasının yanı sıra, burada yaşayan vatandaşlarımızın acılarını paylaşmayı göz ardı ederek sayıları 400 bini aşan, kendi kimliklerini muhafaza ederek, ama aynı zamanda Hollanda toplumunun uyumlu fertleri olan Hollandalı Türklere Hollanda’nın onlara destek olduğu mesajını verme fırsatı da kaçırılmıştır. İsveç’in eski başbakanı bir çağrı yaparak Avrupalı liderlerin bu tavrını sorunlu bulduğunu söyledi. Hollanda’dan ses seda yok!
Üstüne üstlük, medya kuruluşları oklarını Türkiye’nin olağanüstü hal uygulaması kapsamında aldığı özel tedbirlere yönelttiler. 1290 km güney sınırında yıllardır savaşlarla boğuşan Türkiye’nin, bir iç savaşın eşiğinden döndüğünün Hollanda için demek ki hiçbir önemi yok. Türkiye’nin 3 milyon Suriyeli mülteciyi alarak Avrupa adına büyük bir sorunu üstlenmiş olmasına rağmen, tam da bu mülteci konusunda Türkiye’ye devamlı tenkitler yağdırıyorlar. Hollanda medyası Türk halkının büyük şehirlerde yaptığı mitingleri ‘Erdoğan sempatizanlarının organize ettiği gösteriler’ olarak göstermektedir, halbuki bu mitingler, muhalefet partilerinin tabanları dahil, Türk halkının çok büyük çoğunluğu tarafından desteklenmekte ve iştirak edilmektedir.
Bu arada şunu da belirtmek isteriz ki, bu meyanda Hollanda’da bazı şahıslara ve şirketlere yönelik birtakım provokatörlerin saldırılarını da kesinlikle tasvip etmediğimizi bildirmek isteriz. Tabii ki fikir hürriyeti kapsamında kişi veya gruplarla alakalı düşünceler varsa beyan edilebilir. Ama suç teşkil eden eylemlerden uzak durulmalıdır. Suç unsuru varsa bununla ilgili gerekeni devlet yapacaktır. İnancımız o ki, bu tasvip edilmeyecek hareketler münferit vakalardır. Hollanda’da yaşayan Türkler her zaman barışçıl bir şekilde bu ülkede yaşadılar ve bundan sonra da yaşamaya devam edeceklerdir. Hollandalı Türkler her zaman Hollanda toplumuna katkılarını sağlamak isteyen bireyler oldular.
Özgür düşüncenin dorukta olduğu ülkemizde, basın yayın kuruluşlarından daha objektif ve gerçekçi haber yapmalarını bekliyoruz. Gerekirse daha kritik gözle baksınlar ama olayları çarpıtmadan, derinlemesine araştırarak, gerçeğin bilinmesini sağlamalıdırlar. Türkiye’nin içinde ve çevresinde olup bitenlerle ilgili daha esaslı haber yapmaları konusunda cesaretli olmalarını bekliyoruz. Bu darbe girişiminin arkasında kimler var? Zayıf ve bölünmüş bir Türkiye kimin işine gelir? Yabancı güçlerin buradaki rolü ne olabilir (örnek olarak: Arap Baharı ve özellikle Tunus, Libya ve Mısır’daki darbe örnekleri önümüzde). Bu sorular irdelenmelidir!
İstikrarını kaybeden bir Türkiye NATO’da müttefiki ve dost ülke olan Hollanda’nın hiçbir zaman menfaatine olmayacaktır! Aksine her iki ülkenin de terörist gruplara karşı ortak mücadele etmesinde ve terörizmin önlenmesinde ortak çalışmalarında büyük menfaatleri vardır.
Mehmet Emin Ates
CPD Başkanı,
aynı zamanda Hollanda Türk STKları İstişare Kurulu LAPON adına